Bir çatışmada siyasetçi ile asker arasındaki ilişkinin nasıl olacağı konusunda bir belirsizlik yaşandığı anlaşılıyor.
Askerlerimizin Kuzey Irak’taki operasyonu kısa kestiği ve hedeflere ulaşılmadığı iddiası muhalefet partileriyle askerler arasında sert tartışmalara neden oldu. CHP sınır ötesi operasyonlara destek verdiğini ve bu nedenle harekatın seyrini tayinde etkili olması gerektiğini söyledi.
Bir çatışmada siyasetçi ile asker arasındaki ilişkinin nasıl olacağı konusunda bir belirsizlik yaşandığı anlaşılıyor. Siyasi iktidar bir askeri harekatta hedefleri belirler ve bunun nasıl gerçekleşeceğini askerlere mi bırakır yoksa harekatın her safhasına müdahale mi eder? Muhalefet partilerine her aşamada bilgi verilir mi? Harekatın sona erdirilmesinin iktidar ve muhalefetten önce ABD ve Iraklı yetkililere bildirilmesi doğru mu?
Siyasi iktidar hedefini belirler ve buna nasıl ulaşılacağını askerlere bırakır. Mesela bir savaşın karşı tarafın belli taleplerimizi kabul edinceye kadar mı yoksa kayıtsız şartsız teslim oluncaya mı kadar süreceğine siyasi iktidar karar verir. Birinci Körfez Savaşında ABD askerleri tüm Irak ordusunu imha edebilecek ve Bağdat’ı işgal edebilecekken siyasi iktidar buna izin vermemiş ve askerler geri çekilmiştir. Bu karar harekatla ilgili değildi ve siyasi sonuçları hesaplanarak verilmişti. Ancak ABD yönetimi ne savaşın seyri ne de çekilmenin biçimi konusunda askere müdahale etmemiştir.
Türkiye Kuzey Irak’a müdahale ederken verilen siyasi direktifin sadece teröristlerin imhasından ibaret olmadığı ve bölge halkı ya da peşmergelerle bir çatışmanın yaşanmaması gerektiğinin söylenmiş olduğu anlaşılıyor ve askerlerimiz tanklarının önüne çıkan ve kolayca bertaraf edeceği peşmergelerle çatışma yerine geri çekilmeyi uygun gördü. Bu nedenle CHP ve MHP’nin tercihleri siyasi direktif niteliği taşımaz ve ordunun buna uygun davranması beklenemez. Bu iki parti, sırf siyasi çıkar uğruna, ordumuzun bir devletin ordusu olmak yerine disiplinsiz bir çete gibi davranmasını istemektedir. Yapılacak hareketin siyasi sonuçlarını, bölge halkının ülkemize yönelik tavrını, uluslararası etkilerini hesaplamadan yapılan eleştiriler insafsızlığın ötesinde anlamlar içermektedir. Ordumuzun askeri açıdan hiçbir anlam taşımayan ama psikolojik ve siyasi sonuçları önemli olan böyle bir çatışmada önüne geleni yakıp yıkarak ilerlemesi halinde gidebileceği yerin sınırı çok uzaklardadır ama böyle bir davranış aklın sınırlarını da aşar. Bölgede yapılacak her harekatın halkı çatışmanın tarafı haline getirmemesi gerekir. Böyle bir durum huzursuzluğu ülkemiz içine taşır.
Türk ordusunu bir buldozer gibi kullanıp önüne geleni yakıp yıkmasını istemek bu alanda yeniden inşa edilecek yapının başkalarına bırakılması anlamını taşır. Muhalefet partilerinin liderlerinin komplekslerini tatmin için sert tavırlar sergilemek onların siyasette ulaştıkları yere ülkemizin bölgesinde razı olması anlamını taşır. Sertlik zayıf ve ezik insanların tavrıdır ve güçlü olan kavga ettiğini yok etmek için değil doğru davranmasını sağlamak için uğraşır. Önümüzdeki süreç muhalefeti oluşturan partilerin değişim sürecidir ve bu iş liderlerden başlayacaktır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...