Önemli bir yerden geliyorum RP’yle koalisyon kurmayın
İşte Yılmaz’ın ağzından o gün yaşananlar:
Önemli bir yerden geliyorum RP’yle koalisyon kurmayın
Tam da o günlerde MHP Genel Bakanı Alparslan Türkeş, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’yi ziyaret etti. Telaşlı ve heyecanlıydı. "Önemli bir yerden geliyorum, bana neresi olduğunu sormayın. Size bir mesaj iletmek istiyorum. RP ile ANAP koalisyon kurarsa bu memlekette hiç de hoş olmayan olaylar cereyan edebilir" dedi. Çay ikramını bile kabul etmeden çıkıp gitti. Kalemli bunları hemen Yılmaz’a anlattı. Türkeş, daha sonra konuyu Yılmaz’a da aktardı. Ama bu kez, "bir yerlerin mesajı" diye değil, "benim istihbaratım" diye. Aslında Türkeş, seçim öncesi ve sonrası Yılmaz’la birkaç kez daha görüşmüştü. O görüşmelerinde, Yılmaz’a, RP ile 1991 seçimlerinde ittifak yaptıklarını anımsatarak, "Siz onları benim kadar tanıyamazsınız. Ülke yönetiminin onlara bırakılmaması gerekir" diye defalarca telkinde bulunmuştu.
GENELKURMAY BAŞKANI DA TEHDİT ETMİŞ
Bayramın birinci günü GATA’yı ziyareti sırasında Meclis Başkanı Mustafa Kalemli’ye telefon eden Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı şunları söylüyordu: "Sayın Başkan, bu koalisyon kurulursa hiç hoş olmayan şeyler olur." Karadayı, akşam da Kalemli’yi evinden aradı, yine netti söyledikleri: "Üstüme düşeni ben yaptım; gerisini size bırakıp Uludağ’a gidiyorum."
Karadayı, aynı gün kendisi gibi Uludağ’a gidecek olan Başbakan Tansu Çiller’i de ziyaret etti. (NOT: Yılmaz, Kalemli ile ilgili bu bölümü, "Kalemli’nin Kaleminden" kitabını bir kez daha okuduktan sonra, ’Tam hatırlamıyorum, ama doğrudur’ diyerek kendi bilgileri ile tamamladı.) Kalemli bu iki görüşmeyi de anında Yılmaz’a iletti.
Yılmaz, askerin mesajının kendisine iletilmesini dikkate almaya zaten gerek görmüyordu; bunu çok iyi biliyordu. Ama tam bir ikilem içindeydi. Bir tarafta DYP ile uzlaşma sağlanamıyor, bir tarafta da RP ile olamayacağına ikna olmuştu. Erbakan da çıkışları ve özellikle eğitim konusundaki ısrarıyla işi zorlaştırıyordu. Yılmaz’ın ikinci ikilemi daha büyüktü. RP zihniyetinin iktidar olmaması kadar, siyaset üzerinde askeri bir baskı da kurulmamalıydı. Birini diğerinden evla görmüyordu; ikisi de demokrasi açsından zararlıydı. Şu noktaya da gelmişti: Türkiye’de RP’nin iktidar olması sadece askerler istemediği için kötü bir şey değildi, Türkiye’yi medeni dünyanın dışına yönlendireceği için kötüydü. Yine de bu işi kendileri çözmeliydi; çözüm de askeri karıştırmadan olmalıydı. Süreç boyunca askerle hiçbir irtibatı olmaması da bunu gösteriyordu. Askerler de Türkeş, Kalemli ve Çiller ile görüşmüş ama kendisine gelmemişti.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...