TURKTIME / Mevcut başkan Donal Trump'a karşı seçimi kazanan ve önümüzdeki 4 yıl ABD'yi yönetecek olan Biden'ın ABD geçmişten günümüze uyguladığı dış politikalardan bağımsız radikal kararlar alması beklenmezken, Trump döneminden farklı olarak bireysel ilişkiler yerine kurumsal ilişkilerin ve ikili diyalogların öne çıkması bekleniyor.
Donald Trump, başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere uluslararası saygınlığı olan kuruluşların finansmanını durdurmuştu. Biden'ın bu kuruluşların finansmanı yeniden başlatacağı ve ilişkileri geliştireceği yapılan açıklamaların satır aralarına yansımış durumda.
Ayrıca Trump döneminde ABD, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde oluşturulan ve iklim değişikliğiyle mücadeyi amaçlayan Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmişti. Biden, yeniden bu anlaşmaya katıulacağını açıkladı. Buda Biden yönetimindeki ABD'nin önümüzdeki dönemde iklim değişikliğiyle mücadelede daha aktif rol alacağını ortaya koyuyor.
Biden yönetimindeki ABD'nin Orta Asya, Orta Doğu, Afrika özelikle Kuzey Afrika, Çin, İran ve Rusya politikalarına da değinmek gerekirse;
ÇİN VE İRAN
ABD'nin Osta Asya'daki üssü konumunda olan Afganistan politikasının değişmesi pek olası gözükmezken İran ile ilgili olarak, yeni yönetimin muhtemelen nükleer anlaşmayı canlandıracağı, belirli alanlardaki yaptırımları azaltacağıdır. İran Lideri Hameney'in ABD seçimleri sonrası yaptığı açıklama bunu destekler nitelikte.
Çin yönetimininde Biden'ın seçilmesinden menun olduğu anlaşılıyor. Ama yeni yönetiminde daha önceki yönetimler gibi öncelikli hedefinin Çin'i her alanda kuşatmak olacağı aşikar. Ancak Trump döneminden farklı olarak yeni yönetimin daha politik olacağıdır.
Biden dönemindeki ABD'nin Orta Doğu politikasında bir değişiklik öngörülmezken, Kuzey Afrika özelinde Libya ve son dönemde gerilim hatlarından biri olan Doğu Akdeniz konularında ABD'nin daha belirleyici tutum takınacağı anlaşılıyor.
Seçim dönemine denk gelen D. Karabağ sorunu üzerine fazla bir mesai harcamayan ABD, yeni yönetimle birlikte tarihsel düşmanı olarak gördüğü Rusya'nın bölgede kurmak istediği hegamonyayı kırmak için yeni politikalar üreteceği ve Rusya'nın genişlemeci politikalarını kırmak için daha aktif olacağı anlaşılıyor.
ABD-TÜRKİYE
Biden yönetimindeki ABD'nin Türkiye ile ilişkilerine de değinirsek Trump dönemindeki gibi kişiler üzerinden değil de kurumlar üzerinden diyaloğun öne çıkacağını öngörebiliriz. Türkiye, Libya, Suriye ve Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını korumak için ABD gibi bir nütefike asla hayır demeyecektir.
ABD'nin de yine Türkiye gibi üç kıtanın birleştiği staratejik konumu bulunan Türkiye gibi bir mütefiki kaybetmeyi göze alabileceğini düşünemeyiz. S-400 savunma sistemleri ve ABD'de kapatılmayan Halk Bankası davasının Biden döneminde ABD-Türkiye arasında gerilim yaratacağını şimdiden öngörebiliriz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...