Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Türkiye, Avrupa Birliği üyeliğini önemsiyor ama koşu bandında koşmak gibi... Koşuyorsun koşuyorsun bir yere vardığımız yok, hep koşmak bize düşüyor. Böyle bir ilişki olabilir mi?" dedi.
ATO Congresium'da Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğince düzenlenen "5. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Programı ve Kariyer Günleri"ne Akdoğan'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül de katıldı.
Akdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son dönemde özellikle terör ve göçmenler konusunda yalnız bırakıldığına dikkati çekti.
Yalçın Akdoğan, Avrupa ülkelerinde bir hadise meydana geldiğinde önemsendiğini ama Pakistan, Irak, Yemen ya da Türkiye'de gerçekleştiğinde ise uluslararası haber kanallarının bile olaya yer vermediğini, bu durumun da "çifte standart" şeklinde yorumlanabileceğini belirtti.
Türkiye'nin 3 milyon civarında mazluma, mağdura ve sığınmacıya kucağını açtığını anımsatan Akdoğan, "Ama kimsenin bu konuda da taşın altına elini koymak gibi bir derdi olmadığını bugüne kadar gördük. Suriye'de siyasi nüfuz mücadelesi için uçaklar kaldırıyorlar, uçak gemileri gönderiyorlar, trilyon dolarlar harcanıyor. 'Gel bir çocuğun elinden tut, başını okşa' dediğinde o süper güçlerin hiçbiri ortada yok." ifadesini kullandı.
"Şehit ailelerinin kabul etmediği hiçbir şeyi kabul etmeyiz"
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Avrupa Birliği sürecinin Türkiye için çok önemli olduğuna değinerek, şöyle devam etti:
"Ama bu yalnız bırakıldığımız konularda Avrupa Birliği'nin nasıl bir vizyonsuzluk içerisinde olduğunu, nasıl bir ortak politika ortaya koyamadığını görüyoruz. Darbe olur, idamlar olur, siyasetçiler asılır, Suriye'de yüz binlerce insan ölür ses çıkaramazlar. Peki ne işe yarıyorsun sen? Türkiye, Avrupa Birliği üyeliğini önemsiyor ama koşu bandında koşmak gibi... Koşuyorsun koşuyorsun bir yere vardığımız yok, hep koşmak bize düşüyor. Böyle bir ilişki olabilir mi? Başka ülkelere Avrupa Birliği üyeliği için şart koşmadıkları şeyleri, vize kabulü için şart koşuyorlar. Böyle bir çifte standart olmaz. Yapıyorsun yapıyorsun yeni yeni şeyler çıkıyor.
Şimdi de 'terör tanımı' diye tutturdular. Biz şehit ailelerinin kabul etmediği hiçbir şeyi kabul etmeyiz. İstanbul'un, Edirne'nin, Antalya'nın, Trabzon'un, Van'ın kabul etmediği hiçbir şeyi kabul etmeyiz."
Başbakan Yardımcısı Akdoğan ile Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun konuşmaları sonrasında mezun olan yaklaşık 5 bin öğrenci kep attı.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...