E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

ABD ÇİZİK ATTI: TÜRKİYE'YE İHTİYAÇ KALMADI... ARTIK GÖLGE ETMEYİN YETER! 

ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden, Ortadoğu politikasını ‘şekillendiren’ Mark Kirk: ABD eskiden Türkiye’nin AB üyeliği için Almanya ile çarpışmaya bile hazırdı. Ama ABD artık Türkiye’den hiçbir şeye karışmamasını bekliyor.

9.06.2008 - 08:51
ABD ÇİZİK ATTI: TÜRKİYE YE İHTİYAÇ KALMADI... ARTIK GÖLGE ETMEYİN YETER!

ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden, Ortadoğu politikasını ‘şekillendiren’ Mark Kirk: ABD eskiden Türkiye’nin AB üyeliği için Almanya ile çarpışmaya bile hazırdı. Ama bizim size ihtiyacımız olduğu zaman siz ortada yoktunuz! 1 Mart tezkeresinden sonra Türkiye’nin önemi yüzde 90 azaldı diyebilirim. ABD artık Türkiye’den hiçbir şeye karışmamasını bekliyor. Belçika gibi

İster kabul edelim, ister etmeyelim, dünyada hiçbir ülkenin politikası boşlukta salınamaz. O politikayı global sistem büyük ölçüde belirler. Bu sistemin ana aktörü de hâlâ ABD’dir. Bu yüzden bir ülkenin iç siyasetini, ABD’nin politikalarını ve bakış açısını anlamadan deşifre etmek imkansızdır.

Bu tezden yola çıkarak geçtiğimiz haftayı global sistemin merkezi Washington’da geçirdik. Zamanlama tesadüf değildi. Türkiye’nin iç karmaşasının arttığı, ABD’nin başkan adaylarının ikiye düştüğü ve Dışişleri Bakanımızın uzun bir Amerika gezisine çıktığı haftayı tercih ettik. Ve geçiş sürecindeki ABD’den geçiş sürecindeki Türkiye’ye bakmaya çalıştık.

Bunun için eski büyükelçiler, Pentagon’un kilit isimleri, Kongre üyeleri ve Obama kampanyasının dış politika mimarları ile temasa geçtik. Onlarla “yeni ABD”yi, onun Türkiye’ye bakışını ve şu andaki Türkiye algılamasını konuştuk. Yer yer Amerikan politikası ile ilgili ağır eleştiriler dinledik, yer yer de Türkiye üzerine düşündüren ithamlarla karşılaştık...

Bu yazı dizisinin ilk konuğu Mark Kirk. Kirk ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden, Washington yönetimine yakınlığı ile tanınan bir milletvekili. Irak Savaşı döneminde aktif bir rol oynadı ve üç yıldır İran’ın nükleer tehdidini bertaraf etmek için özel bir plan üzerinde çalışıyor. Uzmanlık alanı Ortadoğu olduğu için Türkiye’yi ve iki ülke ilişkilerini yakından takip ediyor, bu ilişkilerin şekillenmesinde rol oynuyor.

Çarşamba günü meclisteki ofisinde konuştuğumuz Kirk iki ülke ilişkileri üzerine samimi ve sert eleştiriler yaptı. Türkiye’nin ABD gözünde büyük kredibilite kaybettiğini ve artık Ortadoğu’da güvenilmez bir aktör olarak görüldüğünü söyledi ve hükümetin içeride popüler olmak için dışarıdaki imajına büyük zarar verdiğini iddia etti.

ABD’nin 2008 Ortadoğu resminde Türkiye’nin yeri neresi?

- Washington’un gözünde Türkiye’nin etkisi oldukça sınırlı. Mart tezkeresi tarihi bir hataydı. Ve bu günkü yeri o karar belirliyor. Karar hükümete ait ve ABD’nin Türkiye ile ilgili imajı da bugünkü Türk hükümetinin şekillendirdiği bir imaj.


İki ülke ilişkilerinde tezkere meselesini aşmamış mıydık?

- Hayır. Reagan döneminde Türkiye en etkili ortağımızdı. Aslında bu, 1940’lardan itibaren yürütülen politikaların bir sonucuydu. 40’ları 70’ler ve 80’lerde ABD lehinde öncelikler izledi. Türkiye bu dönemde Washington ile ilişkilerine öyle büyük bir önem veriyordu ki buradaki desteği çok kuvvetliydi. Kongre Türkiye’ye her konuda destek verirdi, Türkiye karşıtlarına prim vermezdi. O dönemle kıyaslandığında bugün Türkiye’nin etkisi 10’a 1 diyebilirim.

TÜRKİYE’NİN YERİNİ POLONYA ALDI

Tezkere Meclisin bir kararıydı. Hükümet daha sonra bunun yarattığı tahribatı azaltmak için büyük çaba gösterdi. Bu çabalar işe yaramadı mı?

- Ne kadar çabalanırsa çabalansın ABD’nin şu sorusunun cevabı değişti: NATO’da sırtını dayayacağı müttefik kimdir?


Nedir bu sorunun cevabı?

- Eskiden Türkiye’ydi. Artık Polonya. Polonya parmağını kıpırdatınca Washington kulak kabartıyor.


Ama Polonya’nın konumu Türkiye ile kıyaslanamaz. Ortadoğu’da Türkiye’nin yerine kimi koydu ABD?

- İstihbarat alanında Ürdün ve Kuveyt’i. İkisi de bu konuda çok iyiler ve bize büyük destek veriyorlar. Bahreyn de ABD hükümetinde önemli ve etkili bir partner. Bu ülkeler Türkiye’ye göre daha güvenilir ve daha sıkı işbirliği içinde olduğumuz ülkeler.


Türkiye’nin artık ABD tarafından önemsenmediğinin ipuçları neler?

- AB politikasına ABD’nin son dönem yaklaşımına bakın. Artık Türkiye’nin üyeliği için eskisi gibi çaba göstermiyor. Oysa eskiden bunun için Almanya ile çarpışmaya bile hazırdı. Şimdi Türkiye, ABD’ye “Avrupa’nın kapısını açmak için size ihtiyacımız var diyor ve şu cevabı alıyor: Bizim size ihtiyacımız olduğu zaman siz ortada yoktunuz!”


Çizdiğiniz resim kalıcı mı? Yoksa hükümetle birlikte değişebilen bir resim mi?

- Tabii ki değişebilir. Bu Türkiye’nin yaklaşımına bağlı. Türk politikacılar içeride popüler olmak uğruna kendilerini ABD düşmanı gibi göstermekten çekinmiyorlar. Bu size oy getirebilir ama dışarıdaki imajınızı mahveder.

CUMHURİYETÇİLER ÖZALCI


İçeride popüler olmaktan bahsettiniz. Oldukça popüler olan iktidar partisinin kapatılması konuşuluyor Türkiye’de. Dışişleri Bakanımız Babacan “Washington’da iki ayrı düşünce akımı var. İlkini Bush ve Rice temsil ediyor ve demokrasiye vurgu yapıyor, diğerini ise Cheney temsil ediyor” dedi. Siz böyle bir ayrım görüyor musunuz?

- Mevcut yönetim içindeki ayrım değil de iki parti arasında bir ayrım gördüğümü söyleyebilirim. Cumhuriyetçiler Özal dolayısıyla Türkiye’ye özel bir önem verirler. Demokratlar ise daha çok etnik politika güderler. Dediğim gibi bu hükümet de Cumhuriyetçi olmasından kaynaklanan özel bir önem veriyordu Türkiye’ye, ama artık işler değişti.


Washington Türkiye’yi ‘güvenilmez’ ilan etmiş olsa da konumu gereği ona ihtiyaç duyacağı önemli meseleler olacaktır. Örneğin İran. Bazı çevreler İran’a bir saldırının olası olduğunu söylüyorlar. Böyle bir durumda ABD, Türkiye’den ne bekler?

- Öncelikle şunu söyleyeyim: İran’a saldırı yalnızca İran, İsrail’e ya da Körfez’e saldırırsa gündeme gelir. O zaman da ABD Azerbaycan, Bahreyn ve Kuveyt’ten yardım bekleyecektir.


Türkiye’den ne bekleyecektir?

- Hiçbir şeye karışmamasını. Belçika gibi.


Bu konumdaki bir ülke Belçika gibi olabilir mi?

- Tabii olabilir.


Bahsettiğiniz izolasyon değil mi?

- Hayır, değil. Türkiye Ortadoğu’da ve ABD’nin politikalarında etkili olmak istemiyor ve artık değil de.


Etkili olmak istemiyor diyorsunuz ama bunun tersini kanıtlamak istercesine son zamanlarda bayağı çaba sarf ediyor. Lübnan ve Suriye arasında arabuluculuğa soyunuyor, Ortadoğu ile ilişkilerini güçlendiriyor...

- O çabalar şık görünüyor ama hepsi bu. Başka bir şey olmaz. Zaten kimse de bir şey beklemiyor.



--------------------------------------------------------------------------------



Irak’ta güç Şiilere devredilecek


ABD’nin çekileceği bir Irak nasıldır?

- Şii ağırlıklı bir demokrasidir. Kürtlerle işbirliği yapılmıştır ve Sünniler artık ülkeyi yönetme sevdalarından vazgeçmişlerdir.


Yakın gelecekte çekilmeyi öngörüyor musunuz?

- Evet, Irak’taki savaşın bir başlangıcı, bir ortası, bir de sonu var. Biz şu an sondayız. Başlangıç koalisyon güçlerinin ülkeye girişiydi. Orta Sünniler’in ayaklanması, ortanın sonu, Saddam ve diğerlerinin öldürülmesi, son ise gücün Şiilere devredilmesi. Bu henüz sonlanmadı. Sadr ile olmuyor. O hâlâ İran’la yakın ilişkiler kuruyor. Oysa Irak’ta çok para var. Ve orada güçlenen Şiiler bu parayı İran’daki Şiilerle paylaşmak istemeyeceklerdir. Biz bunu öngörüyoruz.


İran’a olası bir operasyondan söz ediliyor?

- Askeri operasyonun son seçenek olduğunda herkes hemfikir. İran ile ilgili üç seçenek var. Ben üç yıldır üçüncü seçenek üzerine çalışıyorum. İlk seçenek uluslararası mekanizmaların İran’ı dengelemesi. Ama BM Genel Kurul üyelerinin çoğu diğer bir üye İsrail’i protesto ettikleri için oradan fikir birliği çıkmıyor. Yani BM’yi unutun.


İkinci seçenek ne?

- İsrail’in 81’de Irak’a yaptığı. Ama bu operasyon çok pahalı.


Sizin üzerinde çalıştığınız seçenek hangisi?

- İran’a benzin ithalatını sınırlamak. Mollalar İran ekonomisini öyle berbat bir hale getirdiler ki benzinde dışa bağımlı durumdalar. Ve İran benzini tek bir acenteden alıyor, Hollanda’da. Bu musluğu kısarsak büyük baskı yaratırız. Bunun üzerinde çalışıyoruz.


Böyle bir yaptırım için konsensüs gerekir.

- İlk etapta Hollanda, İngiltere ve Fransa’nın onayı alınır. Sarkozy’nin demeçlerine bakılırsa ABD’nin yanında duracaktır. İngiltere zaten müttefikimiz. Öbür tarafta Çin var ve şu an Çin’in işine istikrar gelir; İran’la ilgili bir karışıklık istemez.


İran beyaz bayrak çekerse önüne ne koyacaksınız?

- Nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzalamasını isteyeceğiz. Nükleer çalışmaların altyapısını izleyebileceğiz.


Obama başkan olursa planlar değişebilir mi?

- İki senaryo gerçekleşebilir. İyi senaryoya göre; İran ısrar etmenin faydasız olduğunu görür. Kötü senaryoya göre ise ikinci bir Jimmy Carter vakası yaşanır. Ortadoğu zayıf bir ABD görür ve dengeler değişir. İran önce Lübnan’da kontrolü ele geçirir, ardından Ürdün’de istikrarsızlık yaratmayı hedefler. Sonra da Mısır’a açılır.

Nagehan ALÇI - AKŞAM

YORUMLAR
Toplam 11 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Gülay3 9 Haziran 2008 Pazartesi 

AKP nin böylece ABD patentli olmadığı(!) tescillenmiş birilerine göre.Biz balık hafızalıyızya(!)Sildik attık yer açtık şimdi bu beyfendi bizi dize getirmek için bol keseden salarken yeni bilgi kaydedelim diye.AKP nin ne yapıp ne yapmadığını yaptıklarını ve yapmadıklarını nedenleri ile çok iyi biliyor ABD.AKP nin yaptıklarını küçümsemesi daha fazla tavize hazırlamak için bir taktik o kadar.Ucuz numaralar yani.

Yorumu oyla      18      10  
Gülay 2 9 Haziran 2008 Pazartesi 

ABD Türkiye"yi silmiş.Biz aslında sizin için neler neler yapardık ama yok artık diyor.Yani bunlar bizden koparacaklarının önündeki engellerin kaldırılması için biryerlere gözdağı.Ve halkıda hazırlama çabaları, verilecek tavizlere.Polonyo nere İran nere.Kuveytmiş,Ürdünmüş..Yani hiç bir inandırıcılığı yok söylediklerinin.Keşke yakamızdan düşseler ama düşmezler düşemezler.Bu güçlü ordu bizde oldukça elleri mahkum bize ne yazık ki.

Yorumu oyla      18      10  
Gülay 9 Haziran 2008 Pazartesi 

Mark Kirk sopayı aba altındanda göstermeyip açıkça almış eline.Hükümetin teskereyi reddetme nedeninin iç hesapları olduğunu gayet iyi biliyor.AKP seçmeni oyunu Müslüman Irak"a karşı ABD yi desteklesin diye vermemişti.Arınç bile karşıydı teskere işine.Ancak İran işinde AKP den sorun istemiyor.Sizi sildik vb derken bir yandan da "..tabii ki değişebilir" diyerek kapının açık olduğunu gösteriyor.Türkiye"deki ABD düşmanlığından da son derece rahatsız.Ancak bu konuda yapabilecekleri birşey yok.

Yorumu oyla      18      10  
Mustafa Aydın 9 Haziran 2008 Pazartesi 

Ah keşke keşke amerika buralardan bir an önce defolup gitseeee.

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 9 Haziran 2008 Pazartesi 

Musa bey "Yeni bir dünya kurulur,Türkiye orada yerini alır" .OOOOHHH ne kadar da rahat telafuz ediyorsun arkadaş. Yeni dünyayı kiminle kuracaksın.Hangi devlet sizinle hangi çıkar için birlikte hareket edecek ki?Atmayın arkadaş atmayın. Sn Erbakanda yeni bir dünya kurmaya kalkıştı Başbakan olur olmaz.Başına neler geldi da on yıl öncesine dön bak. Bu günkü AKP de yeni bir dünya kurmanın peşinde.Siz bu başsavcı davalarının Cumhuriyet veya Anayasaya uygunluk aranması adına açıldığını mı sanıyorsun.

Yorumu oyla      18      10  
musa yılmaz 9 Haziran 2008 Pazartesi 

//'Yeni bir dünya kurulur.Türkiye orada yerini alır.'//Kıbrıs'a müdahale girişimi sırasında... Johnnson'dan gelen mektup(ENGELLEME) üzerine...İsmet Paşa tarafından söylendi.//Yapılması gereken; o dünyanın kurulmasına katkı yapmaktır.//Olan-biteni SEYRETMEK değildir ...//Böylece o yeni dünyada yer alıp SÖZ SAHİBİ olabilirsin.//DE bir söz...Hem YAPIŞSIN,HEM YAKIŞSIN...//YUVANI YAPAMAZSAN...YUVANI YAPARLAR(!)//

Yorumu oyla      18      10  
Guzide 9 Haziran 2008 Pazartesi 

Bunun anlamı şu olmalı: ABD Türkiye'den büyük tavizler almanın peşindedir. Önden bu şekilde "çizik" atarak, Türkiye'nin yeniden ABD'nin gözdesi olma çabasını ateşlemek istiyorlardır ki tavizler kolay olsun, kamuoyundan büyük tepkiler gelmesin...

Yorumu oyla      18      10  
TOLGA 9 Haziran 2008 Pazartesi 

Bu Ortadoğulu AKP iktidarı ve onun gizli destekçisi, gizli Rusçu CHP olduğu sürece Türkiye bölünmeye mahkümdur. ABD yakında İrana saldırır. Orada da bir Bağımsız Kürt devleti kurar. İranın bir bölümü Ermenistana, bir diğer bölümü Azerbaycana bağlanır.Irak ve İran Kürdistanı birleştirilir. Türkiyeden koparılacak olan parça koparılır. Ortalıkta tehdit diye dolaştırılan haritalar gerçeğe dönüşür.Bizim çok Akıllı (!) Ulusalcılar ve işbirlikçileri Dinc AKP de görevlerini tamamlamış olurlar.

Yorumu oyla      18      10  
taraf03 9 Haziran 2008 Pazartesi 

BEN ABD Yİ SİLELİ YILLAR OLDU!!!!! Sen hiç bu ABD nin nezaman hak ve haklının yanında gördünki şimdi göreceksin gülegüle BAY SENKİMSİNLEN abd

Yorumu oyla      18      10  
süleyman karaca 9 Haziran 2008 Pazartesi 

Eğer mesele 1 Mart Tezkeresi’nin “kan davası” olarak sürdürülmek isteniyorsa, canları sağolsun. Geçmişte olduğu gibi Ortadoğu’ya uzaktan kumanda ile hükmetmenin mümkün olmadığını 2003’tenberi acı acı görüyorlar; bataklığa saplandılar, kendilerine uzanacak el arıyorlar. Hele bir de ufukta görülen potansiyel bir İran bataklığı var ki, bugün bizi “çizerim ha!” diye tehdit edenlerin tavrını, “mezarlıktan geçen korkağın ıslık sesi” olarak anlamak gerektiğini düşünüyorum. ABD Kongresi’nin önde gelen isimlerinden Mark Kirk “Türkiye’nin ABD gözünde büyük kredibilite kaybettiğini ve artık Ortadoğu’da güvenilmez bir aktör olarak görüldüğünü söyledi ve hükümetin içeride popüler olmak için dışarıdaki imajına büyük zarar verdiğini iddia” etmiş etmesine de Lübnan-Suriye, Suriye-İsrail diyalogunun nasıl başarıldığını, Irak’a Komşu Ülkeler toplantısının neden ve nasıl İstanbul’da gerçekleştirildiğini düşünmek istemiyor ya da küçümseyerek görmemezlikten geliyor. “Washington’un gözünde Türkiye’nin etkisi oldukça sınırlı. Mart tezkeresi tarihi bir hataydı. Ve bu günkü yeri o karar belirliyor. Karar hükümete ait ve ABD’nin Türkiye ile ilgili imajı da bugünkü Türk hükümetinin şekillendirdiği bir imaj” buyurmakla, aslında Ak Parti’nin “Amerikan işbirlikçisi ve kuklası” olduğu yönündeki propagandanın da temelden yoksun olduğunu itiraf ediyor. “İran’a saldırı yalnızca İran, İsrail’e ya da Körfez’e saldırırsa gündeme gelir. O zaman da ABD Azerbaycan, Bahreyn ve Kuveyt’ten yardım bekleyecektir” efelenmesine “Türkiye’den ne bekleyecektir?” sorusuna da, “Hiçbir şeye karışmamasını. Belçika gibi” ifadesi ile asıl çekincesini ortaya koyuyor. Türkiye bu günkü duruşu ile demek ki, Amerikan çıkarları için bir tehdit oluşturuyor. Mark Kirk ve onun gibi düşünenler için son söyleyeceğim şu; Türkiye’de sadece hükümet değil, bir de Ortadoğu’nun en büyük silahlı gücü Türk Silahlı Kuvvetleri var.

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'Bush, Ladin'in Yakalanmasını İstedi'
İngiliz The Sunday Times gazetesi, ABD Başkanı George Bush'un görev süresi ...
İngiltere'de İshitbarat Skandalı
İngiltere'de hükümete ait gizli El Kaide dosyalarının geçen hafta bir ...
Kosova'da Yeni Anayasa Yürürlükte
Bağımsızlığını ilan eden Kosova'da, anayasanın yürürlüğe girmesiyle ülkenin ...
 
Patrikhane'ye Din Özgürlüğü İstedi
Patrikhane'ye din özgürlüğü tanınması isteyen Obama, "Rumlara ait vakıf ...
Tavuk gagasından dinozor doğacak
ABD'de 2003 yılında tam fosilleşmemiş küçük bir parça dinozor derisi bularak ...
Milletvekili Striptizci Çıktı
İsveç'te Sol Parti milletvekili ve yönetim kurulu üyesi Josefin Brink’in, ...
 
19 Haziran Kıyamet Günü
4 milyon nüfuslu İrlanda'nın Lizbon Antlaşması'nı reddetmesi 500 milyonluk ...
Somali Türkler'i İstiyor!
Somali Başbakanı, altı aya kadar Etyopya askerinin ülkeden çekileceğini ...
En Güvenilen Siyasetçi Merkel
Forbes dergisinin ‘dünyanın en güçlü 100 kadını’ listesinde iki yıldır ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
hamza hamzaoğlu
Almanya
İran
İstanbul Başakşehir
İsveç
haşim kılıç
yargıtay
Eurolague
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin