Ağrı Kesiciler Ağrınızı Değil Ölümünüzü Hazırlıyor! 

Ağrı kesici ilaç kullanalrarı yakından ilgilendiren haber! İç Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Dr. Metin A. Telli, konuyla alakalı olarak düzenlediği son açıklamasında açıklamada, "Ağrı kesici ilaçlar, acil olarak müdahale edilmesini gerektiren, ağır seyreden ve ölümle sonuçlanabilen bir hayli hastalığı maskeleyebilir. Bu çeşit ilaçlar yalnızca doktor tarafından teşhis edilmiş hastalıklarda, reçeteli olarak ve önerilen dozda kullanılmalı; mecburi kalınmadıkça çok şiddetli ağrı durumları dışında mümkünse hiç kullanılmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Şiddetli baş ağrıları nedeniyle uzun süredir ağrı kesici ilaç kullanan hasta erken teşhis ile hayatı kurtulabilecekken, ilerlemiş bir beyin hastalığı, yayılmış bir beyin tümörü veya anevrizma patlaması nedeniyle ani beyin kanaması ve ölümle hastane acil servilerine başvurabildiğini anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin A. Telli açıklamasına şöyle devam etti:

"Ayrıyeten alınan ağrı kesiciye bağlı, tüm vücutta artmış kanama riski, önlenemez karaciğer ve böbrek hasarı, mide ve barsak delinmesi, iç kanama da gayreti…Hasta bel ve sırt ağrılarını giderebilmek için kullandığı kolay bir ağrı kesici nedeniyle, göğüs ve karın içinde patlamaya hazır damar baloncukları (anevrizma), omurilik ve omurgayı ilgilendiren hastalık ve tümörlerin, kalp zarı ve öbür kalp hastalıklarının, akciğer kanseri, tüberkülozu, zatürre, gibi ölümle sonuçlanabilecek bir çok hastalığın erken teşhisine mani olur. Akut batın olarak tabir edilen apandisit, mide - barsakta delinme ve tıkanıklıklar, travmaya bağlı iç kanamalar, kadınlarda yumurtalık kistleri, tümörlerinin kanama ve delinmeleri kullanılan ağrı kesici ilaç nedeniyle maskelenir, bir hayli defalar, acil servislerde doktorlar tarafından bile teşhis konamayacak düzeyde maskelenebilir. Bu da ölüm riskini kat be kat  arttıracaktır" 

"AĞRI KESİCİ İLAÇ BAŞ BELASINA DÖNEBİLİR"

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin A. Telli, açıklamasında daha sonra şunları vurguladı:

"Ağrı sübjektiftir, kişiye özeldir, bazen yalnızca bir sıkıntı hissi hasta tarafından ağrı olarak nitelendirilebilir, bir hayli genç ve ihtiyar insanın daha dinç hissetmek ve o hatıra çabuk geçiştirmek için kullandığı ağrı kesici ilaç, hayatının geri kalan kısmında daima hastanelerde dolaşmasını gerektirecek bir baş belasına dönebilir. Psikolojik ve psikiyatrik bir hayli hastalıkta baş ağrıları, başta sıkıntı hissedilir. Asıl hastalık tedavi edilmediği sürece, evvel ağrı kesicilerin ve sonrada alkolizmin pençesinde hayatlar mahvolur.

Ağrı kesicilerin alkol ile birlikte alınması mide-barsak komplikasyonunu ve karaciğer zararını şiddetle arttırır, hiçbir vakit seçenek olmamalıdır. Masum bildiğimiz Aspirin'e bağlı hastalıklar, dünyada ölüm nedenleri sıralamasında üst seviyelere tırmanmıştır, tıbbi zorunluluk dışında alınmamalıdır. Piyasadaki öbür antiromatizmal ağrı kesilerden bahsedersek en oldukça büyük tehlikenin en iyi ağrı kesicide gizlendiğini söyleyebiliriz, bazen kalp krizinin nedeni bazen de diyalize götüren böbrek hasarı nedeni olabilirler. Halk arasında inanılanın aksine kalça enjeksiyonu veya rektal, vajinal (fitil, ovul) olarak uygulanan ağrı kesicide kan yolu ile tüm vücuda ulaşarak ağır mide ve barsak hasarı yapabilir sakınınız."

Doktorlar tarafından da ağrı kesicileri daima olarak biraz da hasta ısrarına bağlı olarak sıkça yazıldığını görüyoruz. Dünyada en çok kullanılan ilaçlar ağrı kesiciler ve mide ve barsak rahatsızlığı nedeniyle kullanılan şuruplar ve haplardır. Bazen doktor tarafından yazılan tek bir ağrı kesici ömür boyu sizi mide karaciğer ve böbrek hastası yani, ömür boyu sağlık ve ilaç sektörünün kölesi yapar.

Mümkünse hiç ağrı kesici kullanılmamalıdır, kesinlikle kullanılacaksa doktor kontrolünde kısa süreli alınmalı, taraf etkilerini azaltmak için proton pompa inhibitörü grubundan mide ilaçları ile birlikte alınmalıdır. Mümkünse ilk ve nihai seçenek parasetamol olmalı, günlük doz maksimum gençlerde 4 gram / günü, yaşlılarda ise 2 gram /günü aşmamalıdır (karaciğer toksisitesi nedeniyle).




Kaynak: Haber Türk