Malum… Ak Parti siyasetinin dışarıya dönük yüzünü “özgürlükler” üzerine kurdu. Avrupa’ya hep bu ana izlek üzerinden mesajlar verdi. Ancak uygulamada hep parçalı bir özgürlük anlayışına sahip olduğunu gösterdi. Kendisini destekleyen liberalleri bile isyan ettirerek özgürlükleri ayırdı ve bir bütün olarak ele almadı. İslami söylemlerle kendisini ifade etmeye devam etti ve kullandığı dil özgürlüklerin dili değil belli bir ideolojinin dili oldu.
Ve şimdi;
Kapatma davası ile sıkıştığı ve dış desteğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu bir ortamda yıllardır derin dondurucuda sakladığı 301’i en önemli konuymuş gibi servise sundu ve tekrar özgürlük savaşçısı moduna geçti.
Ancak Köksal Toptan’dan Dengir Mir Mehmet Fırat’a, Erdoğan’dan Abdullah Gül’e 301 konusunda her kafadan ayrı bir ses çıkması bu “servis” ihtimalini kuvvetlendiren görüntünün ifadesi oldu. Gördük ki, mesela türban konusunda tek ses olan Ak Parti’nin bu konuda herhangi bir hazırlığı yok.
Ve bu günü kurtarma telaşı ile samimiyet sınavından çakan Ak Parti, kaybetti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |