AK PARTİ'DEN, "UÇKUR TAMİMNAMESİ" 

Peki Arınç bu açıklamayı neden yapmıştı?
'Dereden geçirme, sekreteri ile evlenme, asistanı ile tatilde yakalanma, hamamda keselenme' derken AKP teşkilatından birçok partili gönül ilişkileri ile fire vermişti de ondan. Üstelik bırakın resimlenerek medyaya yansıyan bu tür haberleri, bu tür ilişkilerin dedikodusundan bile nefret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan küplere biniyordu.
Tabii bu duruma daha fazla tahammül edemeyen AKP teşkilatı duruma el koydu ve milletvekilleri ile birlikte tüm teşkilatların özel hayatlarını takibe aldırdı. Üstü kapalı olsa da kısa bir not ile, 'Seçim yaklaşıyor, partimize zarar verecek davranışlardan kaçının' mesajı gönderdi.
Seçim yaklaşıyor demişken, AKP yönetimi 25 yaşında milletvekili seçilmeyi sağlayan yasanın daha iyi tanıtılması amacıyla, içinde grafik ve animasyonların da yer aldığı birer DVD hazırlatıp tüm teşkilatlara göndermiş... Özellikle yerel medya kuruluşlarında yayınlatılması istenen reklam filminin ayrıca afiş ve gazete ilanları da hazırlatılmış. Görünen o ki, seçim yaklaştıkça tansiyon epey yükseleceğe benziyor...
Son bir not tansiyon deyince aklıma geldi. Geçen gün Meclis kulisinde Meclis İdare Amiri ve Anavatan Partisi Iğdır Milletvekili Dr. Dursun Akdemir ile konuşurken Akdemir, Meclis'teki her 5 milletvekilinden birinin hipertansiyonu olduğunu, yine birçok milletvekilinin de kalp-damar ve şeker problemi olduğunu söyledi. Meclis bütçesinden harcanan trilyonlara rağmen vekillerimizin sağlığının bu kadar içler acısı olmasına çok şaşırdım ve önümüzdeki günlerde siyasi tansiyonun biraz daha yükseleceğini hesaba katarak bir kez daha uyarma ihtiyacı hissettim. 'Aman dikkat.'

Ne balyozmuş be!
SIRADAN bir inşaat malzemesiyken, Başbakan Erdoğan'ın hayatını kurtarması ile bir anda hem yaşamımızda hem de siyasi literatürde önemli bir yer aldı. Bayramlaşmak amacıyla ziyaret ettiğim AKP dahil birçok parti genel merkezinde de gördüm ki 'BALYOZ' ile ilgili hemen herkesin anlatacağı mutlaka ya bir fıkra ya da esprisi var. Sayın Başbakanımızın hoşgörüsü ve yüksek affına sığınarak kendisini rencide edecek bir espri olmadığını düşünüp, üretilen bu tür karikatür ve fıkraların da şahsına aktarıldığını düşünerek birkaçını okuyucularımızla paylaşmak istiyorum.
Kan şekerim düştü balyoz getirin.
Kapı kilitlendi balyoz getirin.
Hastane yakınında bir inşaatta çalışan 'kazma' arkadaşı balyoza sormuş, nereye? Balyoz cevap vermiş, 'Bir Mercedes camı kırıp geliyorum.'
Anlatılan bir fıkraya göre de Başbakan evinden işe gelirken kravatı hafifçe gevşetmiş. Paniğe kapılan korumalar, 'Şekeriniz mi düştü efendim' diye sorunca Başbakan yanıtlamış, 'Siz karışmayın ben taksiyle giderim.'
Sayın Başbakan'a geçmiş olsun dileklerimizle Ramazan Bayramı'nı kutluyoruz .

Şehit aileleri 'hak'lı 'hukuk'lu soruyor
'O bir mahkumdur, hak ve hukuku vardır.' Bu sözler bebek katili, teröristbaşı Abdullah Öcalan ile ilgili olarak sorulan bir soru üzerine Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün verdiği cevaptır. Yani bebek katili Öcalan'ın hak ve hukuka uygun mahkumiyetini sürdürdüğünü söylüyor.
Röportajın yapıldığı saatlerde ise bölücübaşı Öcalan'la ilgili, 'Ben bir Kürdistanlı olarak Abdullah Öcalan'ı Kürdistan'da siyasi bir irade olarak görüyor ve kabul ediyorum' başlıklı bir kampanya yürütülüyor.
Peki bu kampanyayı kim yürütüyor?
'Özgür Yurttaş Hareketi'
Bebek katili Öcalan'ın avukatı İrfan Dündar ise, 3 milyona yakın imza topladıklarını bunları da Cumhurbaşkanlığı, Meclis ve Başbakanlığa göndereceklerini söylüyor.
Gazetemizi arayan Şehit Anaları Derneği'nin yüzlerce üyesinin soruları ise şunlar:
'Şimdi, 'Bu bir yurttaş hareketidir' diyerek bu insanlar hakkında hiç mi bir soruşturma işlemi başlatmayacaksınız? Bu ülkenin bölünmez bütünlüğü için evlatlarını yitiren biz anne ve babaların, kocalarını yitiren gelinlerin, babalarını yitiren çocukların, kolunu-bacağını-gözünü-kulağını yitiren gazilerin hak ve hukuku ne olacak? '
Terörle mücadelede yeni bir dönem başladı, umut ediyorum ki, 'Her şey iyi olacak.'