AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ERSÖNMEZ YARBAY'IN MANİFESTOSU 

14 Ağustos 2001’de bir kadro harekatı olarak kurulan, demokratlık ve muhafazakarlığı iki temel ilke olarak benimseyen, ortak aklı rehber edinen, şeffaflığı ve hukukun üstünlüğünü benimseyen partimiz milletin iradesi ile 3 Kasım 2002 tarihinde iktidar olmuş, 4 yıldır hükümet olarak hizmet etmektedir. Bugüne kadar iktidarımız önemli ve büyük işler başarmıştır.

         Bu basın toplantısının amacı, bardağın dolu kısmıyla ilgilenmekten çok bardağın boş kalan kısmının nasıl doldurulabileceğini amaçlamaktadır.

         Partilerin genel kurulları, partinin geçmiş faaliyetlerini değerlendirmek, gelecek 3 yılın perspektifini belirlemek, parti politikalarını tartışmak ve müzakereler ışığında parti yöneticilerini belirlemek için yapılır. Her ağacın en büyük düşmanı içine giren kurtlar olduğu gibi partilerin de en büyük düşmanı kendi iç meselelerini tartışmak, yeni açılımlar sağlamak yerine, problemleri görkemli salonlar ve büyük kalabalıklarla göz ardı edilmesini sağlayarak geçiştirmektir.

         Parti olağan genel kurulları bir şölen değildir. Bir gövde gösterisi yapılacak yerler de değildir. Şölenin ve gövde gösterisinin yapıldığı yerde, akıllar değil hisler ve duygular ön plana çıkar. Bu durum, bir parti için ağaca giren kurtlar gibidir.

         Her parti, özellikle demokratik partiler hukuk kuralları çerçevesi içinde hareket etmelidir. Demokratik parti yönetimlerinin yetki kaynağı,  üyeleri ve üyelerin seçtiği delegelerden kaynaklanır. Siyasi Partiler Kanunu ve Tüzüğümüze göre, bir parti kurulduktan sonra en geç 2 yıl içinde Olağan Genel Kurullarını toplamak zorundadır. Birinci Olağan Genel Kurul yapıldıktan sonra müteakip olan Genel Kurullar en geç 3 yıl içinde toplanması yasal zorunluluktur.

         Partimiz 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulduğuna göre Olağan 1. Genel Kurulumuz yasa gereği en geç 14 Ağustos 2003’de yapılması gerekirken 12 Ekim 2003’de yapılmıştır. 2. Olağan Genel Kurul en geç 12 Ekim 2006’da yapılması gerekirken 11 Kasım 2006’da yapılmaktadır.

Merkez Karar Yönetim Kurulu, Olağan Genel Kurulları Siyasi Partiler Kanununu ve Tüzüğümüzün ön gördüğü süreyi aşarak  görevini ihmal etmiş, aynı zamanda delegelerin kendilerine vermiş olduğu yetkili yönetme süresini

 aşarak delege iradesine dayanmadan partiyi yönetmektedirler. Bu durum demokrat kimliği ve hukukun üstünlüğünü kabul eden bir partiye hiç yakışmamaktadır. 2 ay-1 ay gibi gecikmelerin önemi yok denemez. Seçimli yönetimlerin en büyük özelliği, verilen seçim süresi içinde görev yapmaktır. Bu kadar sürenin önemi yoksa, niçin 1-2 ay önce Genel Kurulları toplamadınız? Bu süre partiyi yönetmek için yetmiyorsa, her konuda yasa çıkaran Partimiz niçin 4 yıldır süreyi yeterli hale getirmek için yasa değişikliği yapmamıştır?

         73 milyon nüfuslu bir ülkenin iktidar partisinin geçmiş 3 yıllık faaliyetlerini değerlendirmek, gelecek 3 yılın planlamasını yapmak ve bu plana uygun yöneticiler seçmek için bir günlük olağan genel kurul süresi yeterli midir? Bir iktidar partisi olağan genel kurulunu bir günde yapıyorsa; bu toplantı, olağan genel kurulun amaçlarını gerçekleştirmek için değil Genel Kurul formalitesini tamamlamak için yapılıyor demektir. 81 ilden gelen delegeler bir günde parti faaliyetlerini değerlendirmek yerine sadece parti faaliyetlerini dinleyebilirler.

         Partinin bir delegesi olmama rağmen, bugüne kadar Merkez Karar Yönetim Kurulundan Genel Kurul davetiyesi ve gündemi almış değilim. Ak Parti Grup yönetimi gündelik grup faaliyetlerinin bildirildiği tek sayfalık bültenin arka sayfasına koyduğu bir yazıyla  Genel Kurulunun tarihini, yerini ve gündemini Milletvekillerine göndermiştir. Doğal delege olan Milletvekillerine duyuru Grup Yönetimi tarafından yapılmıştır. İlden seçilen delegelere duyuru İl Başkanlıkları tarafından yapılacaktır. Doğal delege Milletvekilleri Grup Yönetimine, seçilmiş İl Delegeleri de İl Başkanına ipoteklenerek Genel Kurula getirilmeleri istenmiştir.

         Bir partiye yapılabilecek kötülüklerden birside özgür delege yerine ipotekli delege sisteminin getirilmesidir. Özgür delege bağımsız davetiye alan ve Genel Kurulda tartışılacak gündem maddeleriyle ilgili bilgilendirme notuyla donatılan delegedir. Vasıtalı davetle özgür delege oluşturulamaz. Özgür delege partinin geleceği demektir. İpotekli delege ise partinin geleceğini bitirmektir.

         Bir ulusal gazetede yayımlanan (Yeni Şafak Gazetesi) Genel Kurul Gündemine göre, parti tüzüğümüz değiştirilecektir. Pekala, tüzüğün kaç maddesi değiştirilecek ve niçin değiştirilecektir? Bu konuda delegelere bir bilgi notu gönderilmemiştir. Delege 20 bin kişinin toplandığı bir salonda bu değişiklik taleplerini ne zaman okuyacak ve nasıl değerlendirecektir?

         Ak Parti 5 yaşında bir partidir. Bu Genel Kurulda yapılacak tüzük değişikliği ile 5 senede 5 tüzük değişikliği yapılmış olacaktır.

Birinci tüzük değişikliği kuruluştan 5 ay sonra 12 Ocak 2002 tarihinde,

İkinci tüzük değişikliği 5 Mayıs 2002 tarihinde,

Üçüncü tüzük değişikliği 1 Şubat 2003 tarihinde,

Dördüncü tüzük değişikliği 3 Ekim 2003 tarihinde yapılmış,   

Beşinci tüzük değişikliği 11 Kasım 2006’da yapılacaktır.

Tüzüğün 46., 50., 62., 77., 117. ve 123. maddeleri bugüne kadar 2 kez değiştirilmiştir. Bu değişikliklerin konusu Kongrede yapılacak seçimler, Kongrelerin olağanüstü toplanma zamanları, Büyük Kongre delegeleri, Genel Başkanın görev ve yetkileri, Partiden ve Gruptan kesin ihraç cezaları, Milletvekili adaylığını belirleyen yukarıdaki maddeler bugüne kadar 2 kez değiştirilmiştir.

 Korkarım 11 Kasım 2006 da yapılacak değişiklikte söz konusu maddeler 3.kez değişikliğe uğramasın. 5 senede 5 değişiklik, parti yönetiminde kafa karışıklığı var demektir.

Bugüne kadar yapılan tüm değişiklikler üyelerin ve delegelerin yetkilerini kısıtlayıcı, parti içi seçimlerin etkisini azaltan, alt birimlerin yetkilerini üst organlara bırakan, nihai ve son yetkileri Merkez Yürütme Kuruluna ve Genel Başkana devreden düzenlemelerdir. Bir partini içerisine giren kurtlardan biriside yetkilerin Genel Başkanda toplanması ve partinin lider partisi konumuna sokulmasıdır.

Yukarıdaki bütün olumsuzluklara rağmen Partimiz halen Türkiye’nin en demokrat partisidir. Amacımız partinin sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve kurumsallaşması için katılımcı, yarışmacı bir ortamın oluşmasıdır. 11 Kasım 2006’da yapılacak tüzük değişiklikleri konusunda görevlendirilen Genel Başkan Yardımcımız Tüzüğün “hangi maddeleri, niçin- neden değiştirilecektir” konusunda bir basın toplantısı yaparak hem kamuoyunu hem de delegelerimizi Genel Kuruldan önce aydınlatmalıdır.

2. Olağan Genel Kurulda Tüzüğümüzün 69.maddesi, 46/5 , 46/7 ve 46/11. maddelerine göre, parti içi demokrasiye katkı sağlamak amacıyla Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyeliğine Bireysel olarak adayım.

Partili bütün üyelere ve delegelere parti organlarına aday olmaları veya aday göstermeleri konusunda çağrıda bulunuyorum. Bütün delegeler önümüzde ki 6 ay içinde yapılacak Cumhurbaşkanı seçimi ve Cumhurbaşkanı seçiminden sonra oluşacak parti yönetimi konusunda görüş alış-verişinde bulunmalı, partinin geleceğine şimdiden yön verilmelidir. 

En güçlü parti, sorunlarını kendi içinde kavga yapmadan tartışabilen, parti organlarına her üyenin engelsiz bir şekilde aday olabildiği, seçim sonuçlarına herkesin saygı gösterdiği, özellikle partililere karşı hoşgörülü davranan parti yönetimleridir. Kurumsallaşmayan, ortak aklı kullanmayan, parti organlarının seçiminde ve milletvekili, il genel meclisi, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği gibi organların seçiminde yarışmacı yöntemi kullanmayan partilerin sonu yoktur.

Türk siyasi tarihi, lider partilerin sonu olmadığını gösteren örneklerle doludur.  

İkinci Olağan Genel Kurulumuzun Partimize, Ülkemize ve insanlığa hayırlı olmasını diliyor, daha demokrat, daha muhafazakar, daha değişimci, daha katılımcı, daha gelişimci bir parti olması dileğiyle saygılarımı sunuyorum

Ersönmez YARBAY

ANKARA MİLLETVEKİLİ