Aktifhaber'den Kaşif Doğru'nun yazısı...
Rüşveti ve İhmali Belgeleyen İhbar Maktubu!
Kasım 2007 de, dağıtımlı olarak birçok resmi ve gayri resmi birim ve şahıslara gönderilen ihbar mektubundaki iddialar gümrüklerdeki rüşvetin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Mektupta, Gümrük Müsteşarlığına elektronik posta ile gelen bir ihbarın değerlendirilerek, Haydarpaşa limanında bir konteynerde 'main board-ana kart' olarak beyan edilen eşyanın 'masa üstü telefon' olduğunun tutanakla tespit edildiği, eşyanın ithalatçısının muayenede hazır bulunması istenilmesine karşın gümrüklenmiş değeri yaklaşık 750 bin YTL eşyanın ithalatçısına İstanbul'daki adresinde ulaşılamadığı, bu aşamada sahte belge ile kaçak olarak yurda sokulmak istenilen eşyaya Kaçakçılık Kanunu'nun 19'uncu maddesine göre el konulması gerektiği, ancak eşyaya elkonulmadığı gibi Ankara'ya transiti esnasında başka eşya ile değiştirilerek yurt içerisine saklandığı, bu sürece bazı üst düzey bürokratların neden olduğu, yine soruşturmayı yürüten gümrük kontrolörü'ne olaya karışan gümrük memurları tarafından kendilerin sadece idari para cezası verilmesi yönünde ciddi paralar verildiği ifade ediliyor.
Mektupta Haydarpaşa'da tespit edilen 'masaüstü telefon' hakkında yürütülen işlemlere dikkat çekiliyor!
Olay tutanağa bağlandıktan 1 ay gecikmeli olarak Cumhuriyet Savcılığına intikal ettiriliyor. Kaçakçılık Kanununa göre el koyma yetkisi bulunan gümrük personelinin derhal eşyaya el koyması ve müdahale müzekkeresi ile durumu savcılığa intikal ettirmesi gerekiyordu. Suç duyurusunun gecikmesi ve el koymama sonrası eşya gizli bir el tarafından Şark Gümrükleme ile 250 bin dolar karşılığı anlaşılarak Ankara Tır Gümrük Müdürlüğüne transit ediliyor. Eşya yolda değiştiriliyor ve Ankara'da tasfiyelik hale gelip de yurt dışı edildiği söylenen eşyanın başka eşya olduğu dile getiriliyor.
Mektupta Şark Gümrükleme ile ilgili de önemli iddialar var!
Bakan TÜZMEN'in kardeşi firma ortağı. Daha önce Ankara Tır Gümrüğüne getirilerek ahşap eşya olarak tasfiye edilmek istenen 70 konteyner porselenin gümrük işlemlerini yürüten firma da Şark Gümrükleme.
Gümrük Müsteşarlığı da yapan ve halen Müsteşar Yardımcısı görevinde bulunan Bülent ERTEM'in porselen soruşturmasını yürüten Müfettiş olduğu, 300.000 Dolar ve Müsteşarlık Makamı karşılığında soruşturmayı kapattığı, adı soruşturma ve hakaret dolu mektuplarla anılan ve hakkında kesinleşmiş hapis cezası kararı bulunan porselen kaçakçılığı döneminde İstanbul Başmüdürü görevinde bulunan Fatma Nadide ÜNLÜ'ye de bir anda Müsteşar Yardımcılığı teklifi geldiği belirtiliyor.
Müsteşar ve Müsteşar Yardımcısı olarak taltiflendirilen Bülent ERTEM ve F.Nadide ÜNLÜ'nün, 'masaüstü telefon” kaçakçılığında, minnet borçlu oldukları Şark Gümrükleme' nin araya girmesi nedeniyle ihbarda gecikmeye sebebiyet verdikleri, kardeş TÜZMEN in de bunda etkili olduğu dile getiriliyor.
Denetim Elemanı hakkındaki iddialar bir bir gerçekleşiyor!
İfadelerin alındığı esnada konunun idari para cezası ile kapatılacağı, bunun karşılığında denetim elemanına Gümrük Müdürü, Müdür Yardımcısı ve Memurların 25000 ila 75 bin dolar rüşvet verdiklerinin İstanbul'daki memurlar arasında konuşulduğu mektupta anlatılıyor.
Hemen arkasındaki şu ifade: 'İSTERSENİZ BU DUYURUMUZU SAKLAYIN, KONTROLÖR RAPORU YAZILSIN O ZAMAN GÖRECEKSİNİZ İDARİ SONUCU'. Sanki olacaklardan haber verircesine dikkati Kontrolör Raporuna çekiyor.
Gümrük Kontrolörü'nce düzenlenen Soruşturma ve Değerlendirme Raporundaki tespitler 'İhbar Mektubu' nu haklı çıkarır mahiyette !
Soruşturma raporu sonuç bölümünde, Haydarpaşa'dan Ankara Tır Gümrüğüne transit edilen 'kaçak telefonların' ithal edilemeyerek, alıcısı tarafından transit ticaret kapsamında yurt dışı edilmek zorunda kalındığı, dolayısıyla işlenmek istenilen kaçakçılık fiilinin ihbar ve idari tedbirler nedeniyle gerçekleşmemesi nedeniyle teşebbüs aşamasında kaldığı, gümrük işlemlerini gerçekleştiren gümrük personelinin sorumluluklarının bulunmadığı, Haydarpaşa'da tutanağa bağlanan eşyayı Ankara Tır Gümrüğüne sevkini sağlayan Gümrük Müşaviri ile Ankara da tasfiyelik hale gelen eşyayı mevzuata aykırı şekilde yeniden ihracına ilişkin dilekçeyi imzalayan gümrük müşaviri ile mal sahibi firma ile taşımacı firma hakkında Kaçakçılık Kanunu uyarınca takibatta bulunulması mütalaa edilmiştir.
Disiplin raporunun sonuç bölümünde de, gümrük müşavirlerinin geçici mesleki faaliyetten alıkoyma, gümrük memurlarının ise (ihbar mektubundaki idari ceza) kınama disiplin cezaları ile cezalandırılması istenilmiş, ancak cezaların zamanaşımına uğradığından uygulanma kabiliyeti bulunmadığı ifade edilmiştir.
Sn Yeni Bakan İsterse buradan da başlayabilir!
Kontrolörün iddiaları doğrularcasına incelemeyi yüzeysel yapması, kaçak eşyaya elkonulmaması, transiti ve ihbarda yaşanan gecikmeleri ve bunlara sebep olanları derinlemesine araştırmaması, bununla birlikte gümrük işlemlerini yürütenlerin ihbar doğrultusunda KAÇAKÇILIĞIN ÖNLENMESİNE KATKI SAĞLADIKLARINI ifade etmesi, hatta kaçak telefonların ithal edilmek üzere Ankara Tır Gümrüğüne getirilmesinden dem vurularak KAÇAK EŞYANIN İTHALİ GİBİ MEVZUATTA YERİ OLMAYAN ve alıcısının zorunlu olarak kaçak eşyayı yurt dışı etmek zorunda kalması gibi KAÇAKÇILARI SAVUNUR ifadelere yer vermesi çelişkili ve kamuoyunca tasvip edilmeyecek değerlendirmelerdir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...