Muhalefet...
O gün Deniz Baykal, Önder Sav’ın odasına dalıp "Kurtulduk Önder..." dedi:
"Kurtulduk, AKP kapatılsaydı az daha iktidar olacaktık..."
Önder Sav, başparmağını üst damağına alttan bastırıp korku nidası sesi ile:
"Aagguuuppp..."
Baykal:
"Yani çok büyük tehlike atlattık..."
Sav:
"İnsan bir anda nasıl şey oluyor..."
Baykal:
"Evettt... Birkaç saatte olup biter her şey... Bir de bakmışsın ki başbakanım... Allah korusun arkadaşlar..."
Sav:
"Bir defasında sizin başınıza geldiydi, bir de baktınız ki başbakan olmuştunuz..."
Baykal, gözlerini irileştirerek:
"Yaaaaaa..."
Sav:
"Yine bir şey olmasın sonra..."
Baykal:
"Öyle deme ama... Bak yine tuhaf tuhaf konuştun Önder... Umutlu bakalım, iyi düşünelim ki iyi olsun... Allah göstermesin yani..."
*
Baykal, eliyle kravatının yerinde olup olmadığını kontrol edip, tam ortada olduğundan emin olduktan sonra telefona işaretle:
"Bak bakalım ’yes’te olmasın sonra..."
Sav telefonunu çenesi ile kaşları arasında bir yere getirip yakından bakarken:
"Bakıyorum ’no’da... Şurası yes, şurası no... Şurası yes, şurası no... Yes, no... Yes, no..."
Baykal:
"Bizim meselemiz dinlenmek, dinlenmek, dinlenmek..."
Sav:
"Üç-D..."
Baykal:
"Eveeeettt... Muhalefette istirahaten dinlenirken, telefondan kazaen dinlenerek gündemde kalıp, memleketi Allah’a havale ederek maneviyaten din’lendik mi... Ne etti?..."
"Üç-D..."
Baykal:
"Yoksa iktidar-miktidar, Allah korusun yani....."
Hürriyet