Eğitim özgürlüğüyle ilgili değişiklikleri iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesi çok tartışılacak. Mahkeme, yetkisini aşarken Anayasa'ya ek yaptı. 46 sayfalık gerekçedeki görüşler, CHP'nin tezleriyle örtüşüyor.
Anayasa Mahkemesi'nin eğitim özgürlüğüyle ilgili anayasa değişikliğini iptal kararının gerekçesi tartışılıyor. Anayasa hukukçularına göre gerekçeyle açıkça Anayasa ihlal edildi. Bir diğer suçlama ise gerekçenin CHP'nin tezlerinden oluşması. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, başörtüsünün baskı aracı olduğu, dayatma yapıldığı, düzenlemenin laikliğe aykırı olduğu, mahkemenin esastan denetim yapabileceği ve yeni anayasa yapılamayacağına yönelik görüşleri 9 üye tarafından kabul gördü. Gerekçede, başörtüsü düzenlemesi 'değiştirilemez maddelerden biri olan laiklik' kapsamında ele alındı. Anayasa'nın ilk üç maddesinde değişiklik öngören veya Anayasa'nın diğer maddelerinde yapılan değişikliklerle doğrudan doğruya veya dolaylı olarak aynı sonucu doğuran herhangi bir yasama tasarrufunun hukuksal geçerlilik kazanamayacağı iddia edildi. Meclis'in demokratik yapısını yansıtan iktidar ve muhalefet dengesi de 'muhalefetle uzlaşma' yönünde bozuldu. Anayasa değişiklikliği tekliflerinin sayısal yönden Anayasa'ya uygun olmasının geçersizliğine engel oluşturmayacağı öne sürüldü. Bu ifadeler, anayasa değişikliğinde sayısal çoğunluk öngören şekil şartlarını ihlal ediyor; Meclis'in anayasa yapma yetkisini buduyor.
Yeni anayasaya da karşı çıktılar
Mahkemenin çoğunluk üyeleri, 82 Anayasası'nın çizdiği sınırların dışında TBMM'nin 'asli kurucu iktidar' sıfatıyla sıfırdan anayasa yapma yetkisinin bulunmadığını da iddia etti. 82 Anayasası'ndaki, "hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" ifadesinin bu yolu kapadığı ileri sürüldü.
Yapılacak anayasa değişikliklerinin değiştirilemez nitelikteki maddelere uygun olmaması durumunda iptal edeceklerini belirten üyeler, iptal edilen düzenlemenin lafzı yerine, hiçbir bağlayıcılığı olmayan kanunun gerekçesinde yer alan 'başörtüsü' ifadesini iptal sebebi saydı. 9 üye, başörtüsü takan öğrencilerin diğerlerine baskı aracına dönüşme ihtimali bulunduğunu belirtirken, kamu düzeninin bozulacağını savundu. CHP de dava dilekçesinde, aynı değerlendirmede bulunmuştu.
Gerekçeli kararda, anayasa hukuku literatürüne ters düşen yorumlar yapıldı. Kanunun genel gerekçesi, Anayasa Komisyonu ve Genel Kurul görüşmelerinde yapılan açıklamalar incelendiğinde; temel hedefin, yükseköğrenim hakkını kullananlar yönünden dinî amaçlı örtünme serbestisi tanınması olduğunun anlaşıldığı ifade edildi. Buna tepki gösteren Başkan Haşim Kılıç, "Hiçbir bağlayıcılığı olmayan yasa gerekçesinde yer alan bir kavramın, Anayasa'nın temel tercihlerini ihlale neden olacak kadar ölçüsüz bir korkuya ve endişeye neden olması, hukuk bilimiyle açıklanabilir olmaktan uzaktır." dedi. 9 üye, Meclis'te düzenleme yapılırken 'toplumsal kaygıların giderilmediği, güvence taleplerine sessiz kalındığı, demokratik uzlaşma yollarının dışlanarak meydan okuma veya dayatmanın yöntem olarak benimsendiği' eleştirisinde bulundu.
61 Anayasası'nı dikkate aldılar
Değişikliğin iptalini isteyen üyeler, değişmez nitelikteki maddelerle ilgili 1982 Anayasası'nı dikkate alırken, esas denetimi yapmak için Yüksek Mahkeme'nin 1970'li yıllarda verdiği kararları örnek göstermek zorunda kaldı. 9 üye, anayasa değişikliklerinde esas denetimi yapacaklarını belirterek, Anayasa'nın 148. maddesinde belirtilen şekil denetiminin dışında yeni bir anayasa maddesini yürürlüğe koymuş oldu. Üyeler, şekil denetiminin, "geçerli teklif" koşulunun bulunup bulunmadığına yönelik yapılacak bir denetimi de içerdiğini ileri sürdü.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |