Depresyon çağımızın hastalığı olmaya başlamıştır.Genelde depresyon deyince kadınlar aklımıza gelir.Ancak araştırmalar bu tezi çürütecek bir sonuç ortaya çıkardı. Araştırmalar sonunda erkeklerin kadınlara oranla depresyonu daha çok gizledikleri bilgisi doğrulandı. Erkekler karşılaştıkları problemleri reddetme eğiliminde olduklarından depresyona girdiklerini ayırtedemiyorlar. Özel İnanna Aile Danışma Merkezi Aile Danışmanı Seniz Doğan şunları söyledi: "Bir erkeğin depresyondaolduğunu anlamak neden bu kadar zor? Her şey yolunda gidiyor bu gibi gözükürken, ansızın bire büyük bir şokla sarsılmamak için hayatınızdaki erkeklere iyi bakın. Pek çok aşırı erkek depresyonda olduğunu, ızdırap çektiğini ve bundan sonra bu hayata katlanamadığını ve günden güne daha da büyük bir yalnızlığa ve mutsuzluğa sürüklendiğini sizden saklıyor olabilir. Depresyon devrimizin en önemli patolojilerinden biri. Yaşam enerjimizin kaybı ve bundan sonra her şeyi anlamsız bulmak, sürdürmekte olduğumuz hayattan haz alamamak, geleceğe ve yaşama güvenmemek, duygusal, fiziksel, zihinsel acılar arasında kıvranıp durmak ve daha pek çok aşırı benzeri ve bizi yavaş yavaş donuklaştıran öldüren semptomlar örgüsü… Depresyon ve stres, çağdaş yaşamın nebati bir parçası şekilde yaşamımıza hükmetmekte fakat pek çok aşırı erkeğin depresyonda olduğunu anlamak nerdeyse imkansız."
BUNA NELER NEDEN OLUYOR?
Toplumumuzun erkeklere yüklediği roller ve beklentiler en büyük etkenler. Birey kendine ait beklentileri varken üstüne çevrenin beklentileri eklenince baskı altına girdiğinden dolayı kendisinde başarısızlık seziyor. Bu inançlar, çevrenin imkanı olmayan beklentilerini doldurma arzusu, insanın bilhassa erkeklik rollerine yapışmasıyla depresyonu görmezden geliyor veya inkar etmesine sebep oluyor. Kendine daha da çok yüklenerek bu durumu tek basına aşmaya çalışırken bu durumlar sonu kötü yollara çıkıyor. Yapılan araştırmalara göre depresyon itibarı ile intihar eden erkek sayısı, kadınların sayısından dört kat daha fazla olduğu ortaya çıktı. Erkeklerde depresyon, genellikle kendini içe kapanma, sebepsiz yere sinirlenme ve çevreye hiddetlenme, denetim edilemeyen şiddet eğilimi, eşe, çocuklara ve iş arkadaşlarına yönelen tahammülsüzlük , çevreye ve kendine yöneltilmiş acımasız eleştiriler, mizah duygusunun azalmasına, televizyon karsısında daha çok aşırı zaman geçirme, duygusal uzaklaşmalar, kendini sürekli meşgul etme ihtiyacı , kumar oynamak, akol kullanımının çoğalması, cinsel isteksizlik ve benzeri davranışsal durumlara sebep oluyor. Fiziksel bulgular ise ( bel ağrısı, sırt ağrısı, kafa ağrısı, sindirim rahatsızlıkları, iştah kaybı veya iştahın azalması, huzursuz bacak sendromu, uyku bozuklukları, cinsel isteksizlik vs) şeklinde kendini gösteriyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |