Şeker hastalığının tedavisinin ana amacını açıklayan Dr. Görçin, "ilaç veya insülinle hastanın şekerini düşürürken organları korumak" şeklinde tanımlarken, şeker hastalığının göz, kalp, beyin, böbrek, damarlar ve sinirleri ilerleyici ve geri dönüşümsüz harap eden bir hastalık olduğunu dile getirdi.
"15-20 YIL İÇİNDE ORGANLARI BOZUYOR"
Şeker oranı düşük olduğunda organların korunduğunu belirten Görçin, şeker hastalığının organları 15-20 yıl içerisinde bozduğunu, hastalığın beraberinde yüksek tansiyonun, gut, kilo, kolesterol yüksekliği gibi diğer risk faktörlerinin yanı sıra sigara kullanımı da varsa şekerin organ harabiyetinin daha hızlı ve daha erken olduğunu anlattı.
Görçin, insan vücudundaki kanın yüzde 22'sinin doğrudan böbreklere gittiğini kaydederek, şu bilgileri verdi:
"TOPLUMDAKİ ŞEKER HASTALIĞI ORANI YÜKSELDİ"
"Yüksek şeker içeren kan böbreklere geldiği zaman böbreklerin damarlarını bozuyor ve böbreklerin süzme fonksiyonlarını etkileyerek hastaları diyalize götürüyor. 30-40 yıl önce diyalize giren 100 hastadan 5-10'u şekere bağlı böbrek yetmezliğiydi. Günümüzde dünyada ve ülkemizde diyalize giren hastaların ortalama yüzde 40'ı şeker hastalığı nedeniyle böbrekleri bozulan ve bu nedenle haftanın 3 günü diyalize girmek zorunda kalan hastalar. 30-40 yıl önce şeker hastaları diyalizi görecek kadar yaşamıyordu çünkü hastaların böbreklerini tamamen yok edip diyalize sebep oluyordu. Birinci sebep, hekime ulaşmada zorluk, ilaca ulaşmada zorluk nedeniyle daha erken vefat etmeleriydi. İkinci sebep de şeker hastalığı oranının artması. Özellikle beslenme şekli, daha organik olmayan beslenme, sedanter (hareketsiz) hayat ve kilo, toplumdaki şeker hastalığı oranını yükseltti. Yaşam şekli, ilaçlar, beslenme şekilleri şeker sıklığını çok ciddi bir şekilde artırıyor ve bu hastalar da uzun süre yaşadığı için diyalize girenler, böbrek nakli olanlar, kalp krizi geçirenler, felç olanlar, gözlerini kaybedenler oluyor."
Ailede şeker hastalığı varsa veya risk faktörlerini taşınıyorsa mutlaka yaşam şeklini değiştirmek gerektiğine işaret eden Görçin, önerilerini şöyle sıraladı:
"KASLARIN ŞEKER HARCAMASI İÇİN HAREKET EDİN"
"Mutlaka hareket etmek lazım. Ne kadar hareket ederseniz, kaslar şekere harcar, depo edilmez. Haftada en az 1,5-2 saat bunu 3-4'e bölerek hareket etmek gerekiyor. Beslenmede de doğal gıdalar tercih edilmeli. Hazır, buzdolabında saklanan, mikrodalgada ısıtılan gıdalardan ziyade doğal beslenmeli, sebzeye ağırlık verilmeli ve tuzdan uzak durulmalı."
Görçin, şeker hastalarının mutlaka hekim kontrolünü sürdürmeleri ve ilaçlarını kullanmaları gerektiğini belirterek, "Hastaların yaptığı en büyük hata 'Şeker ilacı kullanıyorum, bunlar benim böbreğimi bozar, kalbimi bozar.' diye düşünmeleri. İlaçları kullanmazsanız şeker geri dönüşümsüz hasarlar yapar ve sonuçta ciddi hastalıklara yol açar." diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...