ECEVİT HER ZAMAN KİBARDI 

DANIŞTAY İkinci Daire Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'in cenazesine katılıp fenalaşmasından kısa bir süre önceydi. Siyasetin çınarı eski Başbakan Bülent Ecevit, eşi Rahşan Hanım ile birlikte yine gündemdeydi. Laik Cumhuriyet için solda bir ittifak arayışı içinde yeni söylemler geliştiriyorlardı.
Sayın Ecevit'i SKY TUrk'te hazırlayıp sunduğum Başkent Arenası programına konuk ettim. Gazeteci arkadaşlarım ANKA Ajansı Genel Müdürü Veli Özdemir, ANKA Genel Koordinatörü Nuri Sefa Erdem ve Show TV Ankara Haber Müdürü Kerem Kırçuval ile birlikte Ecevit'i ağırladık. Nereden bilebilirdik ki bu programın Ecevit'in 50 yıllık siyasi yaşamında çıktığı son televizyon programı olacağını?
Her zamanki nezaketiyle söz verdiği saatte eşi Rahşan Hanım ile birlikte SKY TUrk stüdyolarına geldi. Program öncesi sohbet ederken o günlerde yoğun olarak tartışılan tarım ürünleri fiyatları ve çiftçinin içinde bulunduğu zorlukları anlattı. Titreyen sesiyle Köykent Projesi'ne değinirken, üzgün bir üslupla hükümetin icraatlarından yakındı.
Ecevit, siyaseti bırakmıştı. Eşi resim yapacak, kendisi şiir yazıp kitap ve diğer projelerini hayata geçirecekti. Ama ömrü boyunca her vesileyle hissettiğimiz o duyarlılığı yakasını bırakmıyor, siyasetin dışında olmasına rağmen ülkesi için kafa yormaya devam ediyordu.
Artık yorgunluğundan kaynaklı sağlık sorunları da kendisini açıkça göstermeye başlamıştı. Yürümekte ve konuşulanları duymakta zorlanıyordu. Konuşurken kurduğu cümlelerinde ise zaman zaman bazı kelimeleri atlıyor, sesi de zor duyuluyordu. Ama o, bu engellere rağmen bıkmadan, usanmadan ülke sorunları üzerine kafa yoruyor, düşüncelerini ısrarla anlatmaya devam ediyordu. Buna rağmen biz gazetecilerin sorularını can kulağıyla dinleyip anlamaya ve o kendine has güzel konuşmasıyla yanıtlamaya çalışıyordu. Hatta bir gazeteci olarak o dönemde siyasilerle gazeteciler arasında yaşanan gergin diyalogları yakıştıramadığını belirterek, 'Ömrü boyunca en acımasız eleştirilere hedef olduğu dönemlerde bile hiçbir basın kuruluşu ve gazeteci aleyhine dava açmadığını' anlatıyordu.
Program sonunda onu yorduğumuzu düşündük ve arkadaşlarımla birlikte birkaç kez özür diledik. O yine mütevazı kimliğiyle, 'Aman efendim, şeref duydum' diyerek bize teşekkür etmeye devam etti . Düşüncelerini kamuoyu ile paylaşma imkanına sahip olduğu için mutluluğunu dile getirdi. Rahşan Hanım ile birlikte evlerine çaya beklediklerini söylemeyi de ihmal etmeden, o hafızalarda kayıtlı fotoğrafta olduğu gibi el ele, kol kola evlerinin yolunu tuttular...
Önceki gece Ecevit'in ölüm haberi geldiğinde, o günü hatırladım. Koca çınar son nefesine kadar insanlık için, ülkesi için kafa yormaya devam etmişti. Zorluklarını bile bile, kim bilir belki bir gün evinde yakalayacak olan sonsuz yolculuğun üzerine yürümeyi kendisi tercih etmişti. Laikliğe bir saldırı niteliği taşıyan Mustafa Yücel Özbilgin'in öldürülmesini protesto etmek üzere cenaze törenine gitmeyi görev bilmişti.
Güle güle Karaoğlan... Rahat uyu... Başın sağolsun Türkiye...

BUNLARI Biliyor musunuz?
- 1 Aralık 2002 ile 25 Eylül 2006 tarihleri arasında 3 bin 719 bürokrat ataması gerçekleştiren AKP iktidarının Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını...
- Milletvekilleri makam odalarının yanı sıra, hastane, kütüphane, lokanta ve kafeterya bulunan yeni bir tesisin yapımı için kolları sıvayan TBMM Başkanlığı'nın boşalttığı personeli, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın Akay kavşağındaki bakanlık binasında kiracı olarak oturtacağını...
- AKP'den ihraç edilen Afyonkarahisar Milletvekili Mahmut Koçak'ın partiye dönüşünün mümkün olmadığını ve geçen akşam katıldığı kokteylden çıkışta kimliği belirsiz kişiler tarafından aracının camlarının kırıldığını...
- 40 bini kronik böbrek hastası olmak üzere organ nakli bekleyen 100 bin hastaya karşılık, dört yıl içerisinde sadece 16 bin kişinin organ bağışında bulunduğunu....