E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

ERDOĞAN GİDEREK AÇILMAYA BAŞLADI: DEMOKRASİYE KURŞUN SIKTILAR 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararını değerlendirirken, "Bu, demokrasiye sıkılmış bir kurşundur" dedi.

2.05.2007 - 14:25
ERDOĞAN GİDEREK AÇILMAYA BAŞLADI: DEMOKRASİYE KURŞUN SIKTILAR

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararına değindi. Kararı saygıyla karşıladıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, gelecekteki süreçte hukuki boyutlarıyla çok daha tartışılacak bir karar olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyetinin 100. yıl vizyonunun, AK Parti iktidarının ikame ettiği bu demokratik istikrar zemininde berraklaştığını" ifade ederek, "Bu berrak tablonun lekelenmesine izin vermeden, demokrasimizi gölgelemeden, bütün tartışmalara son verecek ve sözü milletimize bırakacak bir karara vardık" dedi. Seçim sandığının kurulacağını ve milletin hür iradesiyle gelecek tercihini ortaya koyacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, hiçbir zaman seçimden, millet iradesine başvurmaktan imtina etmediklerini belirtti.


AA-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyetinin 100. yıl vizyonunun, AK Parti iktidarının ikame ettiği bu demokratik istikrar zemininde berraklaştığını" ifade ederek, "Bu berrak tablonun lekelenmesine izin vermeden, demokrasimizi gölgelemeden, bütün tartışmalara son verecek ve sözü milletimize bırakacak bir karara vardık" dedi.

Seçim sandığının kurulacağını ve milletin hür iradesiyle gelecek tercihini ortaya koyacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, hiçbir zaman seçimden, millet iradesine başvurmaktan imtina etmediklerini bildirdi.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti olarak, "bugün yürüttükleri bu siyasetin temel vurgusunun Türkiye'de demokratik istikrar ortamının özenle korunması olduğunu" söyledi.

Türkiye'nin umut çıtasının, AK Parti iktidarının sağladığı demokratik istikrarla yükseldiğini ifade eden Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyetimizin 100. yıl vizyonu, AK Parti iktidarının ikame ettiği bu demokratik istikrar zemininde berraklaştırmıştır" dedi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu berrak tablonun lekelenmesine izin vermeden, demokrasimizi gölgelemeden, bütün tartışmalara son verecek ve sözü milletimize bırakacak bir karara vardık. Seçim sandığı kurulacak ve aziz milletimiz hür iradesiyle gelecek tercihini ortaya koyacaktır.

Dün akşam Anayasa Mahkemesinin kararından hemen sonra MYK üyesi, Bakanlar Kurulu üyesi arkadaşlarım ve Grup Başkanvekilleri ile genel merkezimizde bir araya geldik ve tarihi bir toplantıyı gerçekleştirdik ve ondan sonra da kısa bir açıklama yaptık ve en mümkün olan kısa zamanda, ki 24 Haziran veya 1 Temmuz tarihlerini de seçim tarihleri olarak açıklamış bulunuyoruz. Ve bu iki tarihten birinde seçime gitmek istediğimizi ifade ettim.

Genel seçimlerin öne alınması konusunda, erken seçim demiyorum, bunu dikkatinize arz ediyorum, yani seçimlerin öne alınması konusunda bizim tavrımız baştan beri açıktır.

Zira, 22. Dönem, yasama çalışmaları Haziran sonu itibariyle zaten bitiyor.

Dolayısıyla bu Meclis, 22. Dönem milletvekilleri olarak yasama çalışmalarını sonuna kadar tamamlayan bir Meclis olarak tarihe geçecektir.

Hiçbir zaman seçimden, millet iradesine başvurmaktan imtina etmedik.

Geldiğimiz noktada milletimizin iradesine başvurmaya en yakın parti biziz. Bunu da en isabetli yol olarak görüyoruz. Milletimiz olup bitenleri değerlendirecek kararını ona göre verecek. "

25 YAŞ DÜZENLEMESİ

Başbakan Erdoğan, milletvekili seçilme yaşının 25'e indirilmesine yönelik konuya değinirken de bu konudaki kararlılıklarının devam ettiğini söyledi.

Gençlerin, gelecek seçimlerde bu haklarını mutlaka kullanması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu demokratik hakkı hem siyasetimizin geleceği için hem de Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerimiz için mutlaka ama mutlaka gerçekleştirmek arzusundayız.

Anayasa'nın 67. maddesinin ilgili fıkrasında buna yönelik geçici bir düzenleme yapmak gerekecektir. Buna ilişkin teknik çalışma yapıldı ve Meclis Başkanlığına müracaat edildi. Meclis gündemine getirilen bu düzenlemeyi muhalefet ile anlaşarak bu süreç içinde gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Biz gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünüyoruz. "

Siyasetlerini temelinde daima bu anlayış olduğunu dile getiren Erdoğan, TBMM'de alınacak karar doğrultusunda sandıkların kurulacağını ve milletin iradesinin orada tecelli edeceğini vurguladı.

İKİ SANDIĞIDA HALKIN ÖNÜNE KOYMA NİYETİNDEYİZ

Cumhurbaşkanı seçimi sürecinin devam ettiğini, buna mani bir hal olmadığını kaydeden Erdoğan, "Mecliste cumhurbaşkanını seçecek çoğunluk bulunulamazsa bizim arzumuz, cumhurbaşkanımızı halka seçtirmek, iki sandığı aynı anda milletimizin önüne koymak" dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede, cumhurbaşkanı seçimi için milletvekilliği seçimiyle ilgili olarak her iki teklife de biz zaten hazırız. Yani, milletvekili seçimlerinin 4 yılda bir yapılmasına hazırız, cumhurbaşkanı seçiminin milletimiz tarafından 5 artı 5 sistemiyle yapılmasına da hazırız.

Hiçbir endişemiz yok. Zaten bu konular bilinen ve hazırlığı yapılmış konulardır. Fakat televizyonlardan falan izlediğiniz gibi, bu işi yaşamayanlar, 'efendim bunu nasıl bu kadar kısa zamana sıkıştıracaklar, nasıl yapacaklar' diyor.

Sizin derdiniz bu değil ki. . . Bunlarla ilgilenmiyorsunuz ki. . . Ama bu parlamento bunlarla yatıyor, bunlarla kalkıyor.

Şu anda milletvekillerinin 4 yıllık bir seçim sürecine yönelik olarak seçilmesi, cumhurbaşkanı seçimin 5 artı 5 sisteminde yapılması dün alınmış bir karar değil ki. . .

Yıllar yılı, bizden önceki iktidarlar döneminde de tartışılmış bir karar.

Bunlar bilinmeyen şeyler değil. Yani uzayda yeni bir keşif yok. Bunlara parlamento hazır, dağarcığımızda bunlar bekliyor, bunlar var.

Yeter ki bu konuyu işleyenler adım atmakta samimi olsunlar. Bu adım atmakta samimi iseler mesele yok. "

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararını değerlendirirken, "Bu, demokrasiye sıkılmış bir kurşundur" dedi.

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararına değindi. Kararı saygıyla karşıladıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, gelecekteki süreçte hukuki boyutlarıyla çok daha tartışılacak bir karar olduğunu kaydetti.

"Cumhurbaşkanının Mecliste seçilmesinin önü bloke edilmiştir" diyen Erdoğan, bundan sonra gelecek parlamentolarda Cumhurbaşkanı seçilmesinin adeta imkansız hale geldiğini öne sürdü.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aynı zamanda bu nedir, biliyor musunuz? Bu, demokrasiye sıkılmış bir kurşundur. Bu, halkın çoğunluğunu teslim ettiği iradeyi, azınlığın iradesine mahkum etmektir. Bu bunu gerektirir. Yani, burada azınlığı temsil eden bir parti, icabında kalkacak, çoğunluğu temsil eden bir partiyle pazarlığa oturacak. 'Ya benim istediğim olacak, ya benim dediğim olacak' Demokrasilerde böyle bir şey yok. Herkes layıkını bulacak, hakkını bulacak. Hakkının karşılığını alması gerekir. Hakkından fazlası olduğu zaman bunun adı adalet olmaz. Bu blokajı aşmak için referandum gerekirse, 'referandum' diyoruz. "

CHP'nin millete saygısının olmadığını, bu yüzden millete gidemeyeceğini savunan Erdoğan, "Cumhurbaşkanını millete seçtiremez, bundan da kaçacaktır" diye konuştu.

CHP ADALET TERAZİSİNE BİR TAŞ KOYDU

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin adalet terazisine bir kez daha "taş koyduğunu" öne sürerek, "Sayın Baykal, Anayasa Mahkemesini etkilemeye yönelik sözler söyledi. Bu sözler, demokrasimiz adına talihsizliktir, siyaset tarihimize geçecek bir sorumsuzluk örneğidir" dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP'nin, Cumhuriyet tarihinde örneği görülmeyen bir yola başvurduğunu iddia ederek, "CHP, adalet terazisine bir kez daha taş koydu" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Anayasa Mahkemesinin karar oluşturma sürecini kendi arzusu doğrultusunda etkilemeye yönelik sözler sarf ettiğini savunan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunu hem Yüce Mahkeme, hem hukukun üstünlüğü, hem de demokrasimiz adına büyük bir talihsizlik olarak addediyorum. Bu sözler, siyaset tarihimize geçecek bir sorumsuzluk örneğidir. Zira Anayasa Mahkemesinin, kendi beklentileri aleyhinde vereceği kararla, 'Türkiye'nin bir çatışma ortamına gireceğini' söylemenin ne anlama geldiğini, benim milletim çok iyi biliyor, bunun hesabını da soracak.

Peki nerede kaldı yargı bağımsızlığı? Nerede kaldı hukuka saygı? Sadece siyasi rakiplerinden değil, Anayasa Mahkemesinden de kendi arzusu doğrultusunda karar beklediğini ilan etmek; Türkiye'ye, demokrasiye yapılan en büyük haksızlık değil mi? Sayın Baykal ne yazık ki bunu da yaptı. Her zamanki gibi felaket tellallığını tercih etti. Ağır tahrik yolunu seçti. Korkularla, vehimlerle siyaset yapma alışkanlığından vazgeçmedi, vazgeçemiyor. Zaten en önemli yanı, en güçlü yanı da bu. 'Ya benim dediğim gibi olacak ya da her şey kötü olacak' anlayışını sürdürmekte ısrar ediyor. Bu nasıl bir demokrasi, nasıl bir hukuk anlayışı, nasıl bir uzlaşı anlayışı?"

Başbakan Erdoğan, "baldıran zehiri" içtiklerini ifade ederek, "Daha kapıyı çalmadan bütün ipleri koparan bir anlayışla, oturup da nasıl konuşacağım, nasıl anlaşacağım?" diye konuştu. Buna rağmen, grup başkanvekilleriyle süreci devam ettirdiklerini anlatan Erdoğan, "(Biraz da bizden fedakarlık olsun) yok. . .

'Ben ne dersem o' anlayışıyla hareket ediliyor" dedi.

Bugün gelinen noktada, Türkiye'de huzur iklimini baltalayacak, Türkiye'nin yürüyüşünü durduracak hiçbir çaba ve söylemin milletten destek görmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle son bir ayda, 11. cumhurbaşkanı seçim sürecinde her kim ne söylediyse, nasıl bir karar aldıysa, milletimin vicdanı, bütün bunları en açık şekilde mülahaza edecek, kararını verecektir. Bundan böyle bütün kayıtlar milletin hafızasındadır, vicdanındadır. Herkesi, Türkiye'ye karşı mesuliyet duygusunu idrak etmeye çağırıyorum. Dedik ki 'Bugün heyecana kapılarak mahcup olacağınız söyler söylerseniz, yarın o sözlerin altında kalırsınız, kimsenin yüzüne bakamayacak hale gelirsiniz. ' İşte bugün, o gündür. . .

Bu süreçle ilgilenenler, 'Niçin AK Parti, adayını daha önceden açıklamadı?' diyor. Hiç aday açıklamadığımız halde, şahsım aday olmadığı halde, neler söylediklerini, nasıl hakaretlerde bulunduklarını, başta CHP olmak üzere bunları televizyonlarda, gazetelerde izlediniz.

Hatta anamuhalef partisinin lideri, bir çok şeyler söyledi, akşam başka sabah başka. . . Hatta ileri giderek, şahsım için 'Aday olmayacağını ilan etsin.

'BU İDEOLOJİ MİLLİ DEĞİLDİR'

Ben de onunla beraber dolaşacağım ve herhangi bir şey de konuşmayacağım' dedi.

Peki ben aday olmayacağımı açıkladığım andan itibaren ağzı durdu mu, her türlü hakareti yaptı mı? Yaptı. . . Son ana kadar hakkında en ufak bir şey söylemediği Abdullah Gül kardeşimin adaylığı açıklandıktan sonra, hiç bugüne kadar duymadığımız şeyler konuşulmaya, söylenmeye başlandı mı? Malum bir gazete, Abdullah Gül kardeşimle alakalı olarak söylemediği, ifade etmediği, aklının kenarından dahi geçirmediği bir ifadeyi sürekli bant yaptı. Cumhuriyet, laiklik karşı olarak göstererek. . . Aynı malum gazete, geçmişte de bunu yaptı. Tekzibi yapılmasına rağmen buna devam etti. Niye? Bunlar belli bir ideolojinin kalıntıları. Bu ideoloji milli değildir, gayri millidir. "

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yürüdükleri yolun, milletin yolu olduğunu belirterek, "Sözümüzün eri olduk ve her alanda milletimizin onurunu yücelttik; ekmeğini, aşını büyüttük" dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında, Meclisin erken seçim kararı ve Anayasa değişikliğine hazır olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Bunlar bilinen şeyler, bilinmeyen şeyler değil. Yani uzayda yeni bir keşif yok. Bu parlamento, bunlara hazır. Yani dağarcığımızda bu konular var. Yeter ki bu konuyu işleyenler, adım atmakta samimi olsunlar. Bu adımı atmakta samimilerse olur. Erken seçimle ilgili de aynı şeyi söylüyorum. Bakın, şimdi göreceksiniz, kaçanları da göreceksiniz, meydana gelenleri de göreceksiniz. Hani 'meydan, meydan' diyoruz ya. . . Hani 'milletle beraber' diyoruz ya. . . İşte şimdi milletle beraber. . . Kim var, kim yok göreceğiz. Hiç çekinmeye, kaçınmaya gerek yok. 'Hodri meydan' dedik, 'hemen seçim' dedik, 'hemen millete gidelim' dedik. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' dedik.

Ve biz, şimdi bütün icraatlarımızı, yaptıklarımızı yapamadıklarımızı, Türkiye'nin 780 bin kilometrekaresinde yaşayan 73 milyon vatan evladına yeniden anlatma imkanını bulacağız. Şahsım, tüm bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım ve tüm örgütümüz, hep birlikte inşallah dağ taş demeden nasıl bundan önce koştuysak, şimdi çok daha fazlasıyla koşacağız. "

Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelecek vizyonunu, bugüne kadar elde ettiği kazanımlar üzerine inşa etmeye devam edeceğini vurgulayarak, "Bugüne kadar demokrasi adına, hukuk devleti adına, siyaset adına ne yaptıysak muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkabilmek ve Türk milletinin itibarı için yaptık" dedi.

Yürüdükleri yolun, milletin yolu olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bu yola çıktığımız gün, milletimizle birlikte yürüyeceğimizi, başarılarımızın da milletimizin başarısı olacağını hep söyledik. Söylemekle yetinmedik, sözümüzün eri olduk ve her alanda milletimizin onurunu yücelttik; ekmeğini, aşını büyüttük" diye konuştu.

Türkiye'nin artık dünyaca tanındığını ifade eden Erdoğan, bundan sonra başlayacak olan ikinci dönemde, kişi başına milli gelirin 2013 yılında 10 bin dolara ulaşacağını söyledi.

Siyasete ve demokrasiye kazandırdıkları yüksek seviyeden geriye doğru atılacak bir tek yanlış adımın, 73 milyon insanın vicdanında yara açacağını gayet iyi bildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz, milletimizin vicdanında açılan yaraları onarmak için siyaset yapıyoruz. 4,5 yılda siyasete, hukuk devletine kazandırdığımız itibar da parlamentoya kazandırdığımız itibar da millet odaklı siyasetimizin eseridir.

Siyasete girdik ve adalet zemininden bir an için ayrılmadık. Ortak akıl, kurumsal mutabakat ve toplumsal mutabakat kavramlarını Türk siyaset kültürüne biz kazandırdık ve her fırsatta birlikte düşünerek buraya geldik. Uzlaşma ve diyalog zeminini güçlendirmeyi, kavgasız gerilimsiz bir siyaseti sadece kendi ülkemiz için değil, küresel bir sorumlulukla bölgemizde ve dünyada tüm insanlık için takip etmeye çalıştık. Türkiye'de modern hayatın değerlerini en çok biz güçlendirdik. Bunun için muhaliflerimizin hasım gibi kışkırtıcı beyanları karşısında itidalin, aklıselimin, halkın vicdanının sesini duymaya ve ona göre hareket etmeye, ona göre karar vermeye çalıştık. Zira biz bu makamlara, millete tepeden bakmak için gelmedik. Adalet terazisine konulan taşları hep ayıklaya ayıklaya buraya geldik. "

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kimse bir yerlere sığınarak mesaj vermesin. Biz bu yola aşk ile çıktık. Bizim bu millete sevdamız var, her ne pahasına olursa. . . " dedi.

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, siyasetin çözüm üretmek olduğunu, kapıyı kilitlemek olmadığını belirtti.

"Siyaset, esaretten arınmış bir sağduyudur, aklıselimdir. Siyaset, hiçbir zaman kaba kuvvet değildir. akıldır, vicdandır, milletin vicdanındaki karşılığıdır" diyen Erdoğan, bu anlayışla, "Şimdi siyaset zamanıdır, şimdi milletin vicdanına müracaat zamanıdır, millet idaresinin tecellesini bekleme zamanıdır. Bunun için seçim, bunun için sandık" dediklerini kaydetti.

Türkiye'ye vatandaşlık bağıyla bağlı her insanın hissiyatının kendileri için çok önemli olduğunu kaydeden Erdoğan, her bir insanın varlığı, ülke hakkındaki düşünceleri, idealleri, hayalleri ve beklentilerinin aynı derecede önemli ve değerli olduğunu anlattı.

Demokrasilerde millet iradesinin tecelli ettiği yerin seçim sandığı olduğuna işaret eden Erdoğan, "Seçim sandığına hayli yaklaşmış bulunuyoruz. Millet iradesi bir kez daha tecelli edecektir" diye konuştu.

"DEMOKRASİDEN NASİBİNİ ALMAMIŞ. . . "

Dün akşam bir televizyon kanalında kariyer sahibi bir kişinin konuşmasını dinlediğini, bunun, "demokrasi adına ayıp" olduğunu kaydeden Erdoğan, bu kişinin, "Milletin verdiği oy ya da iktidara getirmesi, sandık, her şey değildir. Bu ülkenin kurumları vardır. O kurumlarla da uyumlu olması gerekir" şeklinde ifadelerde bulunduğunu hatırlattı.

"Bu insanlar demokrasiden nasibini almamış" diyen Erdoğan, kurumların kendi arasında mutabakat olabileceğini, ancak milletin iradesini teslim ettiği devleti yönetme iradesinin, her şeyin üzerinde olduğunu kaydetti.

'ATATÜRK ÜZERİNDEN GEÇİNEN TAKIM. . . "

Hükümetlerin, egemen milletin temsilcisi olarak orada olduklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunlar, Atatürk üzerinden geçinen takımdır. Halbuki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, en zor anlarda bile en zor günlerde bile şu kutsal çatının altına gelerek, buraya müracaat ederek buradan çıkacak karara göre adımını atmıştır.

Madem bilmiyorsunuz bunu da öğrenin, bir araştırın. Buradan çıkan karardır aslolan. Bir yerlere sığınarak millete mesaj vermesin kimse. . . Biz bu yola aşk ile çıktık. Bizim bu millete sevdamız var, her ne pahasına olursa. . . "

Sözleri "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesilen Erdoğan, "Ben inanıyorum ki milletimiz, 3 Kasımdakinden çok daha güçlü, çok daha coşkulu bir irade beyanında bulunacaktır. Herhalde millet iradesine başvurmayı, bu saatten sonra tartışacak kimse kalmamıştır" dedi.

"MÜHRÜ DE YETKİYİ DE MİLLETEN ALIR"

Türkiye'yi yönetecek olanların, milli iradenin ortaya koyduğu sonuca göre belirleneceğini kaydeden Erdoğan, "Mührü de yetkiyi de milletten alır" dedi.

Hükümetleri oluşturan aritmetiği de hissiyatı da belirleyenin, bu ülkenin hür ve eşit vatandaşları olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz hükümet olarak bu gerçeğin farkındayız. Milletimizin büyük bir teveccüh göstererek bize yüklediği sonucu, bu bilinçle taşımaya gayret ediyoruz. Hizmetlerimizi yürütürken, vatandaşlarımızı 'Bize oy verenler ve vermeyenler' diye hiçbir zaman ayırmadık, ayırmıyoruz. Bu ülkede yaşayan her insana eşit yakınlıkta duruyoruz.

Hepsi bizim vatandaşımızdır, canımızdır, ciğerimizdir, başımızsın, gözümüzün üzerinde yeri vardır. Bölgeler arasında asla ayrıma gitmedik, gitmiyoruz. Tam aksine bizden önce devredilen dengesizlikleri, şu anda hızla gidermenin gayreti içerisindeyiz. Çünkü modern Türkiye, sadece bir bölgeyle iki bölgeyle anılmıyor. Modern Türkiye, 780 bin kilometrekaresiyle modern Türkiye'dir. Pek çok örneği olan dayatmacı anlayışlardan, tek seslilikten, tek renklilikten uzak tutma konusunda büyük özen gösteriyoruz. Türkiye'de demokrasi kültürünün üzerine çıkamayan, aksine merdivenden aşağıya inen siyasetçiler olduğunu da üzülerek görüyoruz. "

BAYKAL FELAKET TELLALLIĞI YAPTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Anayasa Mahkemesi kararını etkilemeye yönelik sözler sarf ettiğini savunarak, "Sayın Baykal, felaket tellallığı yaptı, ağır tahrik yolunu seçti" dedi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye olarak bu yaşananları hakediyor muyuz? sorusunu herkesin sorgulaması gerekmektedir diyerek s hükümet olarak her türkü ayrımcılığa karşı olduklarının altını çizdi.

Başbakan Erdoğan Ak Parti Grup Toplantısı'nda, yapılan mitinglerden endişe duymaya gerek yoktur derken "Biz bu kalabalıklara alışığız, yapılan mitinglere karşı biz alternatif toplantılar yapma niyetinde değiliz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önü açıktır, Türkiye'nin geleceği parlaktır diyerek sözlerini tamamladı.

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
ORHAN PAMUK'TAN TUHAF AÇIKLAMALAR
Orhan Pamuk İtalyan La Repubblica gazetesine konuştu. Pamuk'un sözleri çok tartışılacak gibi...
HÜKÜMETİN ERKEN SEÇİM KARARINA DESTEK
TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, Anayasa mahkemesinin Cumhurbaşkanı seçimiyle ...
 
BAYKAL KARŞITLARI GİZLİ TOPLANTIDA BULUŞTU
İşte Ataköy'deki gizli toplantının ayrıntıları...
REFAH PARTİSİ' DE 2'E 9 KAPATILMIŞTI
Anayasa Mahkemesi RP’yi kapatma kararını da 2 üyenin karşı oyuna karşın 9 oyla vermişti.
TALABANİ'DEN DTP'LİLERE AKIL!!!
Ahmet Türk başkanlığındaki heyet, Irak Cumhurbaşkanı ile ne görüştü?
 
TÜRKİYE, CUMA AKŞAMINA GÖRE DAHA FAKİR BİR ÜLKE
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini CHP'nin mahkemeye taşıması ardından tedirginliğe ...
2006 GAZETECİLİK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİ BELLİ OLDU!
Abdi İpekçi’nin anısına verilen 2006 Yılı Gazetecilik Ödüllerinin sahipleri kimler oldu?
BAYKAL'A SUÇ DUYURUSU
CHP lideri Deniz Baykal hakkında Çankaya seçimindeki sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulunuldu.
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
fenerbahçe
yunanistan
eyfel kulesi
DEAŞ
İstanbul Başakşehir
Gürcistan
ROMA
kılıçdaroğlu
Ermenistan