Gazeteci Fatih Altaylı, "Aşağı tükürsen Biden, yukarı tükürsen Trump" başlıklı yazısında "Biden, Türkiye ile buzları eritirken, Başkanlık seçimindeki rakibi Trump ise Türkiye’ye karşı tam da kendine yakışır bir edepsizlikle konuşmaya başladı" dedi.
İŞTE ALTAYLI'NIN YAZISI
Zannederim iktidarı seçim heyecanı kadar ABD Başkanı Biden’in Beyaz Saray’a davet etmesinin heyecanı sarmıştır.
Eee, kolay değil.
Dört yıl boyunca Biden’dan randevu beklendi.
Çok uzun zamandır ilk kez bir ABD Başkanı bir Türk liderle Beyaz Saray’da görüşmemiş ya da Türkiye’de ziyaret etmemişti.
Birkaç ayak üstü görüşme dışında muhatap dahi alınmamıştı.
O görüşmelerde de konu genelde İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesi gibi talepler içindi.
Dışişleri böyle bir görüşmeyi ayarlamak için çok uğraşıyordu ama besbelli ki, Biden Erdoğan’ı Beyaz Saray’da istemiyordu.
Ve Biden 4 yıllık iktidarının sona ermesine az kala, hatta giderayak aniden Erdoğan’ı Washington’a davet etti.
Muhtemelen İsveç’in NATO üyeliğine Türkiye’nin çok hızlı biçimde verdiği onay için teşekkür etmek ve seçim öncesi Türk lidere desteğini göstermek istemiş olmalı. Tabii arada Putin’e de “Türkiye benimdir, benim kalacak” mesajı da vermek istemiştir.
Gerçekten de Erdoğan’dan daha iyi bir müttefik bulması zor.
Hiçbir Türk siyasetçi onca laftan sonra ABD’nin NATO ile ilgili taleplerini bu kadar hızlı bir biçimde yerine getiremezdi.
Üstelik de F-35’ler konusunu masaya getirmeden ve F-16’lar konusunda tam bir garanti almadan.
Biden, Türkiye ile buzları eritirken, Başkanlık seçimindeki rakibi Trump ise Türkiye’ye karşı tam da kendine yakışır bir edepsizlikle konuşmaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde Trump’a mikrofon uzatan gazeteciler, Başkanlığı kazanması halinde Suriye’nin kuzeyindeki Kürtleri Türklerden koruyup korumayacağını sordular.
Yeniden ABD Başkanı olması güçlü bir ihtimal gibi görünen cahil herif mealen şöyle yanıtladı:
“Türklerle Kürtler binlerce yıldır birbirine düşman. Kürtler merak etmesin. Onları koruyacağım. Türkiye Kürtlere karşı çizmeyi aşacak bir saldırgan tutum içine girerse, Türkiye’nin zaten kırılgan olan ekonomisine öyle bir darbe vururum ki, kendilerine gelemezler. Bunu daha önce yaptığımı biliyorsunuz. Onları ekonomik olarak çökertmekle tehdit edince Rahip Brunson’ı nasıl aldığımı gördünüz. Aynısını yapmakta bir an bile tereddüt etmem.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...