Folik asit özellikle çocuk doğurma çağındaki kadınlarda önemlidir. Hamilelik sırasında folat eksikliği doğum kusurlarına yol açabilir. Folik asit eksikliği, yetersiz beslenme de dahil olmak üzere birçok nedenden kaynaklanabilir. Peki, folik asit eksikliği belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik…
FOLİK ASİT VEYA FOLAT NEDİR?
Adını yaprak anlamına gelen “folium”dan alan folik asit, suda eriyen B grubu vitaminlerden birisi olup, ilk kez 1943 yılında doğal besinlerden ayrıştırılmıştır. Hücre büyümesi, bölünmesi ve oluşan DNA hasarlarının onarılması açısından önemli bir vitamin olan folik asit, bu görevlerinin yanı sıra kan yapımında rol oynar. Yetişkinlerde folik asit için önerilen günlük alım miktarı 0.4 mg (400 mcg)’dır. Folik asitin yüksek dozlarda alımı, B12 vitamini eksikliğinin tanısını zorlaştırabilir.
Diğer B vitaminleri ile birlikte folik asit, vücudumuzun besinleri parçalamasına ve enerjiye dönüştürmesine yardımcı olur. Folik asit ve folat, birbirinin yerine kullanılan terimler olmakla birlikte, bunlar aynı değildir. Folat, gıdalarda doğal olarak bulunan besin maddesidir, folik asit ise takviyede kullanılan folatın sentetik versiyonudur.
Tahıl, un, ekmek, makarna, unlu mamüller, kurabiyeler ve krakerlere folik asit eklenmiştir. Folatta doğal olarak yüksek olan yiyecekler arasında yapraklı sebzeler (ıspanak, brokoli ve marul gibi), bamya, kuşkonmaz, meyveler (muz, kavun ve limon gibi), maya, mantar, et (sığır karaciğeri ve böbrek gibi), portakal suyu ve domates suyu bulunur.
Folik asit, kandaki düşük folat seviyelerinin (folat eksikliği) yanı sıra anemi ve barsakların besin maddelerini uygun şekilde emememesi gibi komplikasyonlarını önlemek ve tedavi etmek için kullanılır. Folik asit ayrıca ülseratif kolit, karaciğer hastalığı, alkolizm ve böbrek diyalizi dahil olmak üzere yaygın folat eksikliği ile ilişkili diğer durumlar için de kullanılır.
FOLİK ASİT EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ
Folik asidin az olması durumunda anemi ortaya çıkar. Folik asit eksikliğinin olduğu durumlarda kişide halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, deride ve mukozada solgunluk gibi belirtiler yaşanır. Ağız kenarlarındaki çatlakların folik asit yetersizliğinden ileri geldiği bilinse de bu durum, demir, B2 ya da B6 yetersizliğinden de kaynaklanabilir. Folik asit eksikliğinde ağrı yaşanır, dil kızarır, yüzeyindeki pürüzler kaybolur. Folik asidin hafif eksikliğinde kişide depresyon görülebilir. Daha ağır eksikliklerde ise sinirler hasara uğrar ve ciddi psikolojik sorunlar yaşanabilir.
Yaygın belirtiler:
– Yorgunluk
– Enerjisizlik(letarji)
– Baş dönmesi, Bayılma hissi
– Kolayca nefessiz Kalma
Daha az yaygın belirtiler:
– Baş ağrıları
– Kalp atışının kolayca hızlanması (çarpıntı)
– Tat duyusunun değişmesi ve azalması
– Kulaklarda çınlama
– Solgun görünüm
– Ellerde uyuşma
– Ayaklarda uyuşma
– Depresyon
FOLAT EKSİKLİĞİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Folat eksikliği olan tüm hastalara, eksikliğin düzeltilmesi için ek folik asit sunulmalıdır. Tipik olarak oral folik asit (günde 1 ila 5 mg) folat eksikliğini tedavi etmek için yeterlidir. Oral ilaçları tolere edemeyen hastalar için intravenöz, subkütan veya intramüsküler folik asit formülasyonları kullanılabilir. İndirgenmiş bir folat formu olan folinik asit (leucovorin olarak da bilinir), öncelikle metotreksatın toksisitelerini önlemek için kullanılır. Terapi süresi, ilk eksikliğin nedeninin devam edip etmediğine bağlıdır. Malabsorpsiyon veya kısa bağırsak sendromları olan hastaların uzun süreli tedaviye ihtiyaçları vardır.
Eşzamanlı B12 vitamini eksikliği olan hastalarda, B12 vitamini eksikliğinin giderilmesi zorunludur. Sadece folat tedavisi, tedavi edilmezse muhtemelen ilerleyebilecek ve kalıcı nörolojik hasara neden olabilecek B12 eksikliğine bağlı nörolojik semptomları ve bulguları iyileştirmez.
Tüm hastalar meyve ve sebze açısından zengin bir diyete teşvik edilmelidir.
FOLİK ASİT YÖNÜNDEN ZENGİN GIDALAR
Folik asit açısından zengin besinler şunlardır:
– Kuşkonmaz
– Brokoli
– Yeşil yapraklı sebzeler
– Bamya
– Karnabahar
– Lahana
– Brüksel lahanası
– Karnabahar
– Ispanak
– Pancar
– Turunçgiller
– Papaya
– Kivi
– Avokado
– Mercimek
– Fasulye
– Bezelye
– Kereviz
– Yumurta sarısı
– Süt
– Portakal
– Sığır karaciğeri
– Böbrek
Besinleri takviyeler yerine doğal gıda kaynaklarından almak her zaman daha iyidir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...