1. Hormonlarımız yağlanmadan kurtulmamızı zorlaştırabilir. Bu hormonlardan biri kortizol hormonudur. Çok fazla stres altında kalmak, kortizol hormonunun vücutta yağ yapımına katkı sağlar. Kendinizi stresten uzak tutarak bel bölgesindeki yağlanmaları azaltabilirsiniz. Bunu meditasyon, köpük banyosu, müzik dinlemek ve hobilerle yapabilirsiniz.
2. Uykusuzluk ve halsizlik aşırı yemeye yol açar, bu yüzden günde 7-8 saat uyku almak kilo kontrolünde uzun vadede çok önemlidir. Gece yatmadan önce elektronik aletlerinizi kapatın. Araştırmalara göre elektronik aletlere daha az maruz kalan bünyelerin ve zihinlerin daha iyi dinlendiği görülmüştür.
3. Her öğünden önce 1 bardak su için. Su midede tokluk hissi vererek sizin fazla yemenizi engeller. Bunun yerine öğünlerinizin arasında da azar azar içebilirsiniz.
4. Bel bölgesindeki yağlardan egzersiz yapmadan kurtulmak için daha fazla kalori yakmanız gerekmektedir. 1 Kilo yağ yakmak için ayda her gün 500 kalori kaybetmek gerekmektedir. Abur cuburdan ve yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Lifli yiyeceklerin sindirilmesi daha uzun sürer, böylece sizi daha fazla tok tutarlar ve metabolizmanızı düzenlemekte yarar sağlarlar.
5. Yemek yerken büyük lokmalar almaktan kaçının ve öğünlerinizi daha küçük parçalara bölün. Aynısını ekmek içinde yapın. Aynı zamanda 3 ağır öğün yemek yerine 3-5 hafif öğün yemeyi tercih edin. Bu sayede metabolizmanızı hızlı ve kan şekerinizi optimum seviyede tutabilirsiniz.
6. Dengesiz diyet ve hareketsiz yaşam tarzı karın bölgesindeki yağlanmanın en büyük sebeplerinden biridir. Bu yüzden bu yağlardan kurtulmanın en etkili yolu dengeli beslenmektir. Sebze, meyve ve tam tahılları kapsayan bir diyet yaparak ve az miktarda yağ tüketerek kolayca kilo verebilirsiniz. Bol lifli gıdaları tercih edin. Bu gıdalar açlığınızı daha iyi bastırır. Abur cuburdan, kızartılmış yiyeceklerden ve fıstıktan uzak durun.
7. Bel bölgesindeki yağlardan kurtulmak istiyorsanız bünyenizi susuz bırakmayın. Su veya bitki çayı tüketebilirsiniz. Yeşil çay ise düzenli kullanıldığında yağlanmayı azaltır. İçerisinde kateşin bulunur ve yağ metabolizmasını hızlandırır. Aynı zamanda gazlı içeceklerden ve alkolden uzak durunuz.
8. Yürümek yağlanmayı azaltmak için en iyi geçici çözümdür. Kilo kontrolündeki yararının yanında aynı zamanda beden sağlığına da pozitif etki eder.
9. Asla kahvaltıyı atlamayın. Araştırmalar gösteriyor ki sağlıklı bir kahvaltı güne metabolizmanızın hızlı başlamasını sağlar ve aynı zamanda günü mükemmel bir şekilde geçirmenize yardımcı olur. Öğün atlamak yada aç kalmak vücudu yıkım haline geçirir. Vücudumuz kas dokularının yıkmaya başlar ve daha fazla yağ korumaya çalışır.
Bugün eğer şişmanlık probleminden bahsediyorsak bunun sebebi, ihtiyacımız olan gerçek besinlerle beslenmiyor olmamamızdır. Beslenme düzeni artık tamamen yeni yaşam düzenindeki yapay şartlar çerçevesinde şekilleniyor.
Ana beslenme kaynağınız protein olsun
Bir zamanlar özel günlerde, aile veya dost sofrası etrafında toplanıp da özel bir olayı yada mevsim değişimini kutladığımızda yediğimiz özel yiyecekler vardı. Eskiden nadir ve önemli günler için saklanan az bulunan gıdalar günümüzde halka yayılarak herkes tarafından her fırsatta tüketilir besinler haline geldi. Söz kokusu gıdalar bayramı kutlamaktan ziyade artık sadece günlük krizleri stresimizi bastırmaya yarıyor. Örneğin pasta, krema, pizza ve çikolata, temel beslenme için ihtiyaç duymadığımız sonradan gücü ele geçirmiş sıradışı azınlık gıdalardır. İşte tamda bu sebeple, bu gıdalar bizim beslenmemizi tamamıyla sarsan yapay bir ek model oluşturuyor. 200.000 yıllık süre boyunca insanoğlunun besin gelişimini incelediğimizde fark ettiğimiz unsur şu: 70′li yıllardan önce var olmayan bu sanayi tarzı şeker içeren gıda işgali, organlarımızın, metabolizmamızın ve genlerimizin yapısını değiştirerek onları olduklarından daha farklı bir işleyişe sürüklemiştir.
Metabolizma tarafından bakıldığında, vücudumuzun büyük çoğunlukla sudan ve proteinlerden oluşur. Protein, metabolizmamız için en önemli yaşamsal beslenme kaynağı olmasına karşın, ne yazıkki bu besini sentezlemeyi bilmiyoruz. Tüm dünyada, obezitenin 2 milyardan fazla bireyi etkilediği günümüzde, aşırı kiloya karşı savaşta proteinlerin rolü gitgide daha önemli hale geliyor. Neden mi? Çünkü artık aşırı kilonun ve dahası diyabetin sorumlusunun hızlı karbonhidrat ve yağ fazlalığı olduğu kesin olarak biliniyor. Aslında kelimenin tam manasıyla zayıflama aşaması için, kilo almanın temelini oluşturan fazla şeker ve yağ tüketimini tersine çevirmek en mantılı ve sağlılı yol olacaktır.
Çok doğal beslenen ilken insanlara baktığımızda, iş bölümünde, erkeklerin protein avına çıktıklarını ve kadınlarında bitkileri, yaprakları, kökleri ve yumruları topladıklarını görürürüz. Buna karşılık her iki cinsiyetin enerji getirisi karşılaştırıldığında elde edilen sonuç, kadının bitki menşeli kalorilerin %60′ını, erkeğin ise protein halinde olan geri kalan %40′ı temin ettiğidir. Üstelik sebzelerin, karbonhidrat içermelerine rağmen emilimlerini yavaşlatan lifleri sayesinde pankreas ve insülin üzerinde olumsuz bir etki yaratmadıkları ve dolayısıyla da şişmanlatıcı bir özelliğe sahip olmadıkları bilinmektedir.
Protein Spesifik Dinamik Eylem Özelliği
Aşırı kiloyla mücadelede bilinmesi gereken çok önemli bir diğer temel husus da proteinlerin sahip olduğu “Spesifik Dinamik Eylem” özelliğidir. Bu terimlerin esasen anlatmak istediği şey aslında her bir besinin vücudunuz tarafından farklı bir biçimde işlendiğidir. Yani ağızdan kana giden uzun yolda, her besinin hazmı ve sindirimi farklı bir şekilde gerçekleşir. Üç evrensel besin olan lipitler (yağlar), karbonhidratlar ve proteinlerce getirilen 100 kalori kıyaslandığında, kalorilerinin eşit değerde olmasına karşın birbirlerine eşdeğer olmadığı görülür. Peki neden? Çünkü vücut her birini harcamak için tamamen farklı bir iş gücü sağlamak zorunda. 100 kalorilik şeker veya yağı hazmetmet ve sindirmek için vücut çok az çalışır çünkü bu iki besinin temel bileşenleri zaten az direnç gösterirler. Buna karşın proteinler kendi aralarında çok sıkı bir biçimde örülmüş uzun aminoasit halkalarıdır ve o 100 kaloriye karşılık kalori bakımından vücut için maliyetli, 32 kalorilik gerçek bir ayrışma çalışması gerektirirler. Üstelik proteinler zayıflama dönemi sırasında çok önemli bir rol oynayan, vücutta yüksek oranda doygunluk ve tokluk hissi yaratan bir etkiye sahiptir.
Nihayetinde proteinler, kadınlarda suyun tutulmasına, yani ödeme karşı mücadele etmeye olanak veren “su geçirmez” bir eylem yerine getirir. Bu özellikle regl öncesi gerginlik sendromu sırasında ve eğer erken menopoz söz konusu değilse, menopoz öncesinde alınması neredeyse kaçınılmaz olan 3 ila 5 kilonun alındığı bu zamanlarda çok değerli bir etkidir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...