'Domuz bağı' ile işlenen vahşi cinayetler ve 'mezar evler'le gündeme gelen terör örgütü Hizbullah'ın, Ergenekon'la irtibatı ortaya çıktı. İki örgüt arasında eğitim ve denetim anlamında kurulan ilişki tanık ifadeleriyle belirlenirken, söz konusu iddiaların Ergenekon iddianamesinde de yer aldığı öğrenildi.
Alınan bilgilere göre ifadelerde, 2000'deki operasyonda ölü olarak ele geçirilen Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun, bazı üst düzey devlet görevlileriyle aynı masada görüldüğü iddiaları yer alıyor ve buna ilişkin somut örnekler, yer, zaman ve isimlerle birlikte aktarılıyor. Ayrıca dönemin bazı yetkilileri hakkında ağır suçlamalarda bulunuluyor. Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan emekli bir tanığın ifadesi iki örgüt arasındaki irtibata ilişkin önemli ipuçları içeriyor. İddialara göre, Hizbullah'ı örgütleyen ve denetimini sağlayan kişilerin T. K. ve V. K. isimli emekli generaller olduğunu belirten istihbaratçı tanık, iki örgüt arasındaki ilişkiyi şu örnekle açıklıyor: "Hatay'da görev yaparken dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz ile İl Jandarma Alay Komutanı Vicdan Başaran olduğu halde şehir kulübünde yemek yedik. Bu yemekte bölge komutanının yanında bulunan ve önceleri emireri olduğunu zannettiğim sivil giyimli şahsın daha sonra İstanbul'da ölü olarak ele geçirilen Hüseyin Velioğlu olduğunu öğrendim."
Terör örgütü Hizbullah'ın içinde uzun süre kaldıktan sonra ayrılan tanığın verdiği bilgiler ise örgütün derin bağlantılarını aydınlatacak nitelikte. İfadelerde örgüt lideri Velioğlu'nun ayda bir 'İranlılarla görüşmeye gidiyorum' diyerek ortadan kaybolup kendisini yönlendiren kişilerle bir haftalık görüşmeler yaptığı öne sürülüyor. Bu ilişkiyi ilk olarak Velioğlu ile aynı evde kalan Molla Mansur Güzelsoy belirlemiş. Tanık ifadesine göre Mansur Güzelsoy, 1994 yılında örgüt tarafından sabah namazı çıkışında dövülerek öldürülür.
Hizbullah ile Ergenekon terör örgütleri arasındaki en somut bağlantı ise 12 Haziran 2007'de Ümraniye'deki bir evde ele geçirilen 27 adet el bombasıyla ortaya konuldu. Ergenekoncuların eylemlerde kullandığı bu bombaların, Hizbullah'a yönelik 18 Mart 1999 tarihinde yapılan operasyonda ele geçirilen el bombalarıyla aynı kafile ve seri numaralı olduğu tespit edildi. Hizbullah ile PKK arasında 1995 yılında Irak'ta yapılan görüşme sonucu alınan ateşkes kararı için örgüt yöneticilerinin nasıl bir araya geldiği ise Hizbullah militanlarının akıllarında soru işareti bırakmış. Eski Hizbullahçı tanık, Velioğlu'nun örgütü tek başına yönetecek kapasitede biri olmadığını belirtirken bazen, "Ben bu işin içerisine nereden girdim, bıktım usandım. Bu işi bıraksak mı acaba!" şeklinde ifadeler kullandığını anlattı. Tanık ayrıca Velioğlu'nun kendisini yönlendiren kişiler için silahlı eğitim almak için gittikleri İran'da faaliyet gösteren Türkler hakkında bilgi topladığını fark ettiğini söyledi.
General talimatıyla başkanlığa aday olmuş
Aksiyon dergisinin yeni sayısında yer alan habere göre Hizbullah'ın öldürülen lideri Hüseyin Velioğlu, dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz'ün talimatı ile Batman'da bir sendikanın başkanlığına aday oldu. Ancak seçimi PKK'ya yakın bir aday kazandı. Tuğgeneral Temel Cingöz, 1991 yılında bir Dev-Sol militanı tarafından öldürüldü. Söz konusu militan da 'örgüte ihanet ettiği' gerekçesiyle cezaevinde iken infaz edildi.
'Hüseyin Velioğlu'nu emireri sanmıştım'
Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan emekli bir tanığın ifadeleri, Hizbullah'la Ergenekon arasındaki bağlantıyı ortaya çıkardı. İddialara göre tanık, 2000'deki operasyonda öldürülen Hizbullah lideri Velioğlu'nu, bazı devlet görevlileriyle aynı masada gördüğünü, yer, zaman ve isim belirterek aktardı: O şahsı komutanın emireri zannetmiştim.
Bombalar aynı seriden
Terör ortamına yön verebilmek için 'naylon terör grupları' oluşturulmasını amaçlayan Ergenekon yapılanmasının diğer örgütlerle de temasa geçip yönlendirdiği iddiaları kamuoyuna yansımıştı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin incelediği iddianamede, Ergenekon'un sol tandanslı örgütlerin yanı sıra Hizbullah'la olan derin bağlarına da yer verildiği öğrenildi. İddialara göre en somut bağlantı ise 12 Haziran 2007'de Ümraniye'deki bir evde ele geçirilen 27 adet el bombasıyla ortaya konuldu. Ergenekoncuların eylemlerde kullandığı bombaların, Mart 1999'daki Hizbullah operasyonunda ele geçirilen el bombalarıyla aynı kafile ve seri numaralı olduğu tespit edildi.
Mezar evler
Hizbullah örgütüne yönelik en büyük darbe, İstanbul polisi tarafından 17 Ocak 2000'de indirildi. Polisin örgüt üyeleriyle girdiği çatışma sonucunda örgütün lideri Hüseyin Velioğlu ölü olarak ele geçirildi. Operasyondan iki gün sonra Üsküdar'da bir eve yapılan operasyonla da Hizbullah'ın, eşi görülmemiş bir toplu mezar vahşetine giriştiği ortaya çıktı. Evin kazılan her köşesinden toprağa gömülmüş cesetler çıktı.
stratejikboyut
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...