Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 23 Mart'ta yapılacak önseçimdeki cumhurbaşkanı aday adayı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yurt gezileri kapsamında Diyarbakır'a geldi.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
-Sokaklarında dolaştığım, iyi gününde acısında yanında olduğum, bizim bir parçamız olan Diyarbakır'da olmaktan mutluk duyuyorum. Siz de hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Her birinizi kucaklıyorum. Diyarbakır'ın vicdanı, bilgeliği hepimize kılavuzluk yapacaktır. Bu topraklarda birikmiş çok değerli sözler, ilkeler hepimize katkı sunmuştur. Mezopotamya'dan beri, bu kadim topraklarda muazzam bir gelecek tahayyülü için buradayız.
"MEMLEKETİN BEREKETİNİ KAÇIRANLAR VAR"
-CHP'nin değerli evlatları, slogan attığınız her şeyi gönülden isterseniz her şeyi başarırsınız. Bundan sonra hep beraber bu yükü yükleneceğiz. Mübarek ramazan ayındayız. Bu mübarek günden peygamberler ve sahabeler şehri Diyarbakır'da olmanın gururunu yaşıyorum. Bu topraklar üstünde yaşayan hepimizin hayatında bereket çok önemlidir. Hepimiz bereket dileriz, dua ederiz. Birbirimize de dileriz. Ama bugün ülkenin neresine giderseniz bereket yok. Az kazanan da çok kazanan da 'Paramızın bereketi kalmadı' diyor. Vatandaşına parmak sallayanlar var.
Bu tabloyu yaratan, o bereketi kaçıran bugünün iktidarıdır çok net. Bugün aramızdaki STK'lar, tüm kuruluşlar bu bereketsizliği en iyi tespit edenlerdir. Çünkü bunların içinde adalet yok, iyilik yok, maneviyat yok. Bunların koltuklarını korumaktan başka dertleri yok. Sebep oldukları haksızlıkların adaletsizliklerin milletin canını nasıl yaktığını görmüyorlar. İşçi, asgari ücretli, emekliler... Hele emekliler, hepimiz onların sayesinde bugün buraya geldik. Bir emekli torununa harçlık veremiyorsa bundan daha acı bir şey yok. Anneler çocukların yemek alabilmek için eşten dosttan medet umuyor. Bizden istenen sosyal yardımlar son dönemde iki kat arttı.
"ONLARI KABUSUN KABUSUNDA BOĞACAĞIM"
-Biz bu tabloyla mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz ve bu ülkenin dilediği ne varsa bizlerle beraber gelecek. Hep birlikte başaracağız. Memleketin bereketini kaçıranların biz de uykularını kaçırdık. Beni rüyasında ya da kabusunda görüp uyananları kabusun kabusunda boğacağım. Ondan sonra bu yürüyüş, o genel seçimde onları evlerine yollayacak. Bir kişinin ya da bir kadronun yürüyüşünden bahsetmiyorum. Bu yürüyüş CHP'nin tabandan tavana yürüyüşüdür. Haftaya herkesin göreceği bu yürüyüş bir demokrasi devrimidir. Bunu organize eden herkese teşekkür ederim. Biz Türkiye’de gelmiş geçmiş en demokratik, en özgürlükçü yönetimi kuracağız. Bizim derdimiz, kişilerle, siyasi ikballe değil.
-Bu ülkede istibdat rejiminin bir daha gelmesine izin vermeyecek güçlü bir demokrasi sistemi inşa edeceğiz. Bununla sadece yakın coğrafyamıza değil tüm dünyaya örnek olacağız. Bizim derdimiz 'O gitsin bu gelsin' değil. Derdimiz kişilerle değil, siyasi ikballe ilgili değiliz. Bizim mücadelemiz çocuklarımız için. Biz bu bozuk düzeni değiştirmek için yola çıktık. Bir daha bu ülkede hiçbir siyasi otorite, milletin iradesine kayyumlarla çökmesin diye yola çıktık. Bir daha yargının sopa olarak kullanılmaması için yola çıktık. Milletimizin her bir ferdi bu devletin tek sahibi olduğunu hissedecek ve bizzat yaşayacak. Kimliği, inancı, yaşam tarzı nedeniyle kimse kendini güvensiz hissetmeyecek.
"SİLAHLAR SUSMALI"
-Biz milletin haklarını siyasi hesaplarına malzeme yapanlara benzemeyiz. Kıymetli Diyarbakırlılar, Türkiye'nin barışa ve huzura kavuşması çok önemli. Ama ne yapılacaksa samimiyetle tutarlılıkla yapılmalı. Sandık menfaati değil milletimizin menfaati gözetilmeli. Şiddetle, çatışmayla, terörle hiçbir yere varılamaz. Silahlar susmalı, silahlar susmalı, silahlar susmalı… Çatışma bitmeli, bitmeli, bitmeli… Herkes kendini bu ülkenin eşit vatandaşı, eşit hissedarı olarak hissetmeli. Bunu yapmak da devletin ve hepimizin görevidir.
"TABİİ Kİ ORTADA BİR KÜRT SORUNU VARDIR"
-Kürtler 'Bizim bir sorunumuz var' dediği sürece tabii ki ortada bir Kürt sorunu vardır. Bu sorun, şehit aileleri başta olmak üzere herkesi gözeterek diyalogla çözülmelidir. Biz bunu çözmek adına yaptıklarımızla milyonlarca insana yapıldığı gibi terörist damgası yiyoruz. Bakın mesela Esenyurt Belediyesi Başkanımız Ahmet Özer, görevden alınıyor hapse atılıyor. Yuh olsun bu karara! 'Türkiye İttifakı' dediğimiz için, eşit vatandaş gördüğümüz ve kardeşlerim komşularım olan insanlarımıza belediyede temsil hakkı verdiğimiz için bu insanlar hepse atıldı. Bu insanlar işinde gücünde ekmeğinde insanlardı.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ MESAJI
* Hukuksuzluğu, adaleti, ayrımcılığı, yoksulluğu bitirmeye söz veriyor muyuz? Bu düzeni değiştirmeye söz veriyor muyuz? Söz verelim ki, demokrasiye kayyum atayan zihniyet bu topraklardan silinip gitsin. Adaletin terazisi kimsenin elinde oyuncak olmasın. Hiç kimse bir partinin genel başkanını, Selahattin Demirtaş gibi hapiste haksız yere tutamasın. Bir partiye genel başkanlık yapmış bir insanı yıllardır siyasi rehine olarak tutuyorsunuz. Aynısını şimdi Ümit Özdağ'a da yapıyorlar. Ben bunu yaşayan kim olursa olsun, yanındayım.
"BENİM 30 SENELİK DİPLOMAMI BİLE İPTAL ETTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
-Bir hafta öncesine kadar 'Ön seçime ne gerek var, böyle şey olur mu?' diyenler, iktidarın kanallarında bizi karalamaya çalışanlar nasıl korkuyor şimdi. Onlar bu umudun bu ülkeyi nasıl değiştirebileceğini görecekler. İktidar da bu sebeple bana karşı aceleci bir saldırıya geçti. Ben birden hakkında 25 yıl hapis cezası ve 5 kez siyasi yasak istenen birine dönüştüm. Benim 30 senelik diplomamı bile iptal ettirmeye çalışıyorlar. Bu yargı eliyle siyaset mühendisliğidir. Tüm dertleri benim Erdoğan'ın karşısında seçime girmemi engellemek. Ama beşleyeceğiz değil mi?
-Nefes aldığım sürece, sesim çıktığı sürece adaletsizliğe karşı sesimi yükseltirim. Hak da yemem, hakkımı da yedirmem, milletimin hakkını da yedirmem! Bu artık benim şahsi meselem olmaktan çıktı. CHP'li kardeşlerimin sandığa koşacağından eminim. Tek bir fire vermeden, bu ülkeye değişim umudunu vereceğimizden eminim. Onlar yenilecekler. Temiz kalbimize, hoşgörümüze yenilecekler. Türkiye kazanacak, CHP başaracak.
“NEWROZ PİROZ BE”
* Diyarbakır sen çok acı çektin, çok sınandın ve çok direndin biliyoruz. Kürdün, Türkün, Arabın, Alevinin, Sünninin müjdecisi olmaya geldik. Baharın geldiğini haber vermeye geldik. Ülkemizi karanlıktan kurtarmaya, kara bulutları def etmeye geldik. Hepinizin Newroz'unu kutluyorum. Newroz pîroz be! Halepçe'de yaşanan katliamında hayatını kaybedenleri de anıyorum. Türkiye, yanıbaşımızdaki Alevi katliamı karşısında dimdik durmalıdır. Türkiye devleti Kürdün de Arabın da yaşam kalitesi için vardır. Biz her kökenden insanın teminatı olmak zorundayız.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...