Çocuklar evliliğe hayat ve renk katan değerli varlıklardır. Ancak tıbbi nedenlerden dolayı her çift çocuk sahibi olamamaktadır. Tüp bebek tedavisi veya diğer ismiyle ‘İn vitro fertilizasyon’ süreci, çocuk sahibi olmayan çiftler için ideal bir çözümdür. Tüp bebeği tanımlamak gerekirse; yumurta ve sperm arasındaki döllenmenin doğal yollar yerine beden dışında suni yöntemle döllendirilme sürecidir.
Bu yönteme, diğer sperm ve yumurta uyarıcı yöntemlerini esas alan yardımcı yöntemler etkili olmazsa başvurulur. Tüp bebek yöntemleri olarak söyleyebileceğimiz IVF ve ICSI sayesinde yumurta ve spermler laboratuvar koşullarında doğal olmayan yollardan birleştirilmeye çalışılır. Teknik sürecin sonucunda çiftler düşledikleri çocuklarına kavuşur. Kıbrıs tüp bebek tedavisi açısından ideal bir seçim olacaktır.
Embriyo transferini esas alan bu yöntemin geçmişi yeni sayılmaz. 1890’lı yıllara kadar uzanır. Walter Heape isimli bilim insanı tavşanlar üzerinde denediği bu transfer ile yeni bir yöntemin ilk adımlarını atmıştır. Ancak tıbbi açıdan ciddi araştırmalar 1960’lı yıllara rastlar. İnsan üzerindeki ilk embriyo donasyonu (embriyo nakli) 1973 yılında gerçekleşse de, başarıya ulaşamamıştır.
İlk başarılı uygulama ise 1978 yılında gerçekleşti ve ilk tüp bebek olan Louise Brown doğdu. O günden bu yana tüp bebek tedavisinde çok sayıda başarılı sonuçlar alınmış, tıp tekniği açısından büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Bugün tüp bebek kliniği ortamında başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Tüp bebek tedavisinin uygulanamadığı kişiler şunlardır: Sperm üretme kapasitesi hiç olmayanlar, rahmi alınanlar ve yumurtlama sürecini artık yapamayan kadınlara bu tedavi uygulanamaz. Peki, tüp bebek tedavisine uygun olanlar bebeklerinin cinsiyetini önceden belirleyebilir mi? Evet. Tabi bu ihtimal sadece tüp bebek tedavisinde mümkündür. Embriyoların tıbbi analizi sonucunda bebeğin kız mı, erkek mi olacağı belirlenebilmektedir. Bunun için yumurtaların artması gerekir ki, bunun için yardımcı olarak ilaç tedavisi uygulanır. Embriyoların büyüme sürecinden PGT denilen cinsiyet seçimi söz konusu olabilmektedir.
Yumurta donasyonu ise yumurtaların naklidir. Burada bir donör vardır. Bundan alınan yumurtalar uyarılır ve spermle döllenme süreci başlatılır. Sperm donasyonu ise meni içeriğinde döllenmeyi başaracak miktarda sperm bulunmayan erkekler için söz konusudur. Bu kişiler için sperm donasyonu (nakli veya bağışı) tatbik edilir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...