Baykal, düzenlediği basın toplantısında, Yüksek Mahkeme'nin '367 iddiası'na ilişkin başvurularını reddetmesi durumunda tehlikeli bir çatışma ortamının oluşacağını ileri sürdü. Erken seçimi bizatihi çözüm olarak görmeyen Baykal, çözüm için 'AKP hegemonyası'nın değiştirilmesi gerektiğini iddia etti.
CHP lideri Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Genelkurmay'ın 27 Nisan gecesi yayınladığı bildiri konusunda değerlendirme yapmaktan kaçındı. Türkiye'de hiçbir siyasi çevrenin ya da odak noktasının darbe yaparak iktidarı ele geçirme planlaması ve hazırlığında olmadığını iddia eden Baykal, "Türkiye'de herkes reaksiyonunu ifade etme gereği duyuyor. Böyle bir ihtiyacın olmaması hepimizin arzu edeceği bir noktadır. Türkiye'yi buraya getirmenin sorumluğu iktidardadır. Türkiye tehlikeli ayrışmaya doğru sürüklenmektedir." dedi. CHP lideri, Türkiye'de yüzde 34'lük çoğunlukla cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve Meclis başkanlığı ile üniversitelerin, yargının ve silahlı kuvvetlerin şekillendirilmeye çalışıldığını öne sürdü. Türkiye'nin 'milli görüş çizgisinin hegemonyasında' cumhurbaşkanı arayışına gittiğini savunan Baykal, ülkede istikrarın "siyasi monopol"ün kırılması ile sağlanacağını söyledi.
Deniz Baykal, cumhurbaşkanlığı oylamasının ilk turunun ardından Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvuruyla ilgili olarak da "tehdit" gibi uyarılarda bulundu. İptal kararıyla Türkiye'nin rahatlayacağını ifade eden Baykal, devletin anayasal kurumlarının yüksek sesle 'kaygılarını dile getirdiğini', cumhurbaşkanlığının mahkemelik olduğunu vurguladı. CHP lideri, şu görüşü dile getirdi: "Bu tablo ağır bir tablodur. Anayasa Mahkemesi'nin, '367 milletvekili bulunmadan cumhurbaşkanı seçilemeyeceği' yönünde karar vermesi Türkiye'yi belli rahatlamaya götürebilir. Türkiye anlık krizi denetim altına alabilir. Böylece cumhurbaşkanlığı seçim süreci noktalanacaktır. Bu noktadan sonra başlayacak süreç yeni seçim sürecidir. Önemli olan artık var olan parlamentonun cumhurbaşkanını seçemeyeceği kanıtlanarak ortaya çıkmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin 367 milletvekili bulunmadan cumhurbaşkanı seçilebileceği yönünde karar vermesi durumunda, Türkiye tehlikeli bir kriz ve çatışma ortamına sürüklenecektir." Baykal, sözlerinin 'mahkemeyi etkileme' amaçlı olarak değerlendirilebileceği yönündeki hatırlatma üzerine "Anayasa Mahkemesi, siyasi tartışmalardan etkilenmeyecek noktadadır. Kararını hukuku esas alarak yapacaktır. Mahkemenin alacağı karara saygı duyarız."
Erken seçim de çözüm değil
Deniz Baykal, Türkiye'de yapılacak bir erken seçimi 'bizatihi çözüm' olarak görmediğini açıkladı. Çözümün başlaması için 'AKP hegemonyası'nın değiştirilmesi gerektiğini savunan Baykal, Milli Görüş anlayışından gelen AK Parti'nin uyarılara rağmen cumhuriyete karşı meydan okuma anlayışı içinde olduğunu iddia etti. Hükümetin 'süreç işleyecek' açıklamalarını 'horozlanma' olarak değerlendirdi. Baykal, Genelkurmay'ın bildirisinden bir saat önce haberdar edildiği ve CHP ile Genelkurmay arasında akademisyen kökenli bir köşe yazarının mesaj transferi yaptığı yönündeki iddiaları yalanlarken, Tandoğan ve Çağlayan mitinglerinde halkın 'solda birlik' ısrarında bulunduğunun hatırlatılması üzerine şu yorumu yaptı: "Cumhuriyete sahip çıkan tüm güçlerin tek çatı altında birleşmesini sağlama görevimiz en iyi şekilde anlaşılmıştır. Üzerimize düşeni yerine getirmeye hazırız. Tek çatı altında laik cumhuriyete, anayasanın kazanımlarına sahip çıkma kararlılığındaki bütün insanların tek çatı altında toplanması için gereğini yaparız. Katkı yaparız."
Zaman
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...