Tutkun Akbaş'ın Sabah gazetesindeki yazısı:
Dünya 2000'li yıllara giriş yaptığında küreselleşme olgusu yeryüzünün kodlarını her anlamda değiştirdi. Bu yeni süreçte kutsal dinlerin dışında yeni inançlar, gizemli tarikatlar tüm dünyada etkisini hissettirmeye başladı. 2000 yılından bu yana Türkiye de bu garip ve gizemli tarikatların ilgi alanına girdi. Tom Cruise ve John Travolta gibi Hollywood yıldızlarının üyesi olduğu Scientology tarikatı şu an Türkiye'de ciddi bir etkinlik kazanma yolunda ilerliyor. İki yıl önce İstanbul'da bir otel odasındaki seks ayinleriyle gündeme gelen dünyanın en sapkın tarikatı Rael'in de hedefi Türkiye... Eski çağın gizemli bilgilerini taşıdıklarını iddia eden Altın Şafak Hermetik Cemiyeti, bilinmeyen bir varlıktan haber aldığını öne süren bir kadının kurduğu Ramtha tarikatı ve binlerce üyesine toplu düğün yapan Moon tarikatının da yolu artık Türkiye'den geçiyor. Bunların yanı sıra Hint felsefesinin ilginç tarikatları Brahma Kumaris, Hare Krishna da Türkiye'de epeydir faaliyetlerini yürütüyorlar. Bunlara bir de paganistleri eklemek gerek. Dünya Pagan Federasyonu'nun Türkiye temsilciliği de gizliden gizliye faaliyet içinde. Küresel tarikatların Türkiye operasyonları dışında, bu ülkeden de ilginç yapılar ortaya çıktı. Sınırsız seks taraftarı Yeşil Yol tarikatı bunlardan biri. Görünen o ki, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yeni inanç sistemleri ve garip tarikatları çok fazla konuşacağız.
Tom Cruise, Katie Holmes, John Travolta, Dustin Hoffman gibi pek çok Hollywood yıldızının üyesi olduğu Scientology, dünyada ayrı bir din kategorisinde tutuluyor. Scientology'nin kuralları, hiyerarşisi, ilişki biçimleri ve gerçekte tarikata girildiğinde insanların neler yaşadığı asla bilinmiyor. Scientology'nin dışarıya verdiği görüntü dışında gerçek yüzünü hep sakladığı düşünülüyor. Adeta bir devlet gibi onlarca değişik örgüte bölünmüş olan tarikatın istihbarat servisi gibi çalışan birimleri bile var. Scientology, üyeleri tarafından dışarıya, insanın ruhunun özgürleşmesi, bir yaşam bilimi olarak sunuluyor.
ZİHİN KONTROLÜ CİHAZI
Türklere yönelik 2005 yılında başlatılan çalışmaları, Almanya'da yaşayan Türk işadamı Zafer Yılmaz ve Umut Duman yürütüyor. Kurulduğu ABD'den sonra dünyadaki en etkili Scientology merkezlerinden biri olan Almanya üzerinden yürütülen çalışmalarda hep gurbetçi Türklerin etkili rolü göze çarpıyor. Altı yaşında gittiği Almanya'da tornacılıktan gelip atom santralleri, boru hatları yenileme gibi projeler gerçekleştiren bir şirket kurarak yılda 15 milyon dolarlık ciro yapacak güce gelen 41 yaşındaki Zafer Yılmaz, Türkiye'deki Scientology çalışmalarının koordinatörü. Almanya'daki Scientology kiliselerine bağlı Türkler iki ülke arasında yoğun bir trafik içinde. Çünkü 1989'dan bu yana Scientology üyesi olan Zafer Yılmaz'ın deyimiyle, "Türkiye'yi ve Türk halkını da kurtarmak" amacındalar. Hayatta daha başarılı olma, her insanın şu anda olduğundan daha yetenekli hale gelebileceği vaadinde bulunuluyor. İşte bu vaatlerini tarikat ilginç bir aletle gerçekleştiriyor. İnsan vücuduna 1.5 voltluk elektrik verilerek zihin kontrol aleti gibi çalışan, yalan makinesine benzetilen E-Metre aygıtı. Tarikatın Türkiye sorumluları Zafer Yılmaz ve Umut Duman E-metre aletini ilk kez SABAH için sergilediler. Elle tutulan iki metal silindir üzerinden verilen 1.5 voltluk elektrik akımıyla, adına auditor dedikleri denetçi tarafından uygulanan sistemle tarikata girecek kişinin geçmişinden arınması, berrak hale gelmesinde ilk adım atılıyor.
DEPREMZELER FİŞLENDİ
Scientology tarikatı Türkiye'ye ilk kez 1999 yılındaki büyük deprem sırasında ilgi duymaya başladı. Tarikatın Türkiye sorumlularından Umut Duman'ın davetiyle Scientology'nin Kızılhaç'ı denebilecek Volunteer Ministers adlı yardım kuruluşundan dört kişi depremin bölgesine giderek 500 civarında Türk'ün kayıtlarını alıyor. Duman, Scientology teknikleriyle depremzedelere yardım edip kayıt çalışmalarıyla ilgili şunları söylüyor: "1999'da Türkiye'de deprem oldu. Scientology'den bana ulaştılar, ne yapalım diye? O dönemde Scientolog'lar Türkiye'ye geldi. Bazı uygulamalar yaptılar. Bize de gösterdiler. Yardımlarda bulundular. 500 insanın kayıtları alındı o dönem. Assist dediğimiz yardım teknolojisi uygulandı." Scientology tarikatının Türkiye faaliyetlerini anlatan Umut Duman ilginç bir bilgi daha veriyor. O da, tarikatın öğretilerini benimseyen ve hatta Almanya'dan gelen auditorler aracılığıyla seanslara giren bazı ünlüler olduğu. Ancak bu isimleri, tarikatın gizlilik kuralları gereği açıklamaktan kaçınıyor. Umut Duman ayrıca tarikatın şu an Türkiye'de aktif 30 civarında üyesinin bulunduğunu ve eğitim süreçlerinin devam ettiğini söylüyor. Zafer Yılmaz, çeviriler tamamlandığında özellikle siyasetçiler ve milletvekillerine yönelik ziyaretlerde bulunmayı düşündüklerini söylüyor. Konuyla ilgili olarak, "Milletvekilleri, ünlülere yönelik çalışmalarımız olacak. İlk etapta bu kitapların tercüme aşaması bitsin. Bu insanlara Türkçe dilinde hitap etmek zorundayım" açıklamasını yapıyor.
İşte tarikatın gizemli cihazı
Tarikata giren insanlara önce bu gizemli dinin felsefesini anlatan kitaplar veriliyor ve ritüelleri öğrenmeleri sağlanıyor. Kitaplarla tanıştırılan insanların tarikatın felsefesini anladıktan sonra tarikatta standart eğitim kurslarına başlanıyor. Bundan sonraki aşama ise "clear" yani berrak olmak. Bunun için de iki elle tutulan ve vücuda 1.5 volt elektrik veren gizemli E-metre (elektropsikometre) aleti aracılığıyla auditorlerin denetiminde geçmişe yolculuk ve zihninin temizlenmesini sağlanıyor.
KARŞILIKSIZ HİÇBİR ŞEY YOK
Scientology'nin şu an aktif olarak Türkiye sorumluluğunu yürüten ve İstanbul'da yaşayan Umut Duman tarikatın önemli bir ilkesinden daha söz ediyor. O da "Scientoloy'de karşılıksız hiçbir şey yok" kuralı. Çünkü tarikatta alınan her kitabın, kursun, eğitimin karşılığı ödenmek zorunda. Tarikatta en üst noktaya gelebilmek için belki yüzlerce kurstan geçmek gerekiyor. Her aşamada uygulanan "auditing" işleminin bedeli Türkiye'de 100 dolar. 100 doların karşılığı olarak 12.5 saatlik bir seans gerçekleşiyor.
'Köprü' adlı 40 derece var
Tarikat üyelerinin ellerinde köprü adı verilen bir aşamalar listesi bulunuyor. Bu aşamaları aşarak en yüksek noktaya gelmek için bir ömrün bile yetmeyeceği düşünülüyor. 40'a yakın aşama söz konusu. Dinin en üst seviyesi olan 'tam özgürlüğe' ulaşmak için bir köprü vazifesi gören aydınlanma yolundan geçmek gerekiyor. 'Tam özgürlüğe köprü'nün belirli aşamaları ya da dereceleri var. Üstlere tırmanmanın anahtarı yüzlerce belki de binlerce kez 'denetleme'den geçmeye dayanıyor. Rivayet o ki, 75 milyon yıl önce, galaksinin çeşitli bölgelerinde 76 gezegeni yöneten Xenu adlı zalim yönetici aşırı nüfus problemini çözmek için 13.5 trilyon varlığı bir uzay gemisine toplayıp dünyaya göndermiş. Dünyanın çeşitli yerlerindeki volkanlara düşen bu canlıların "thetan" adlı radyoaktif ruhları, dünyaya dağılmış. Bu dağılım sırasında thetanlar, atmosfere kurulan çeşitli tuzaklara takılarak Tanrı, İsa, din gibi yanlış düşüncelere kapılmış. İnsanlığın tüm problemleri, thetan'ların vaktiyle kapıldığı yanlış düşüncelerden kaynaklanıyor. Onlara göre, kurtuluşun tek yolu ise bu düşüncelerden kurtulmak!
Cruise'un kızı tarikat usulüyle doğdu
Tom Cruise ile Katie Holmes'un geçen yıl doğan kızlarının Scientology kurallarınca "sessiz doğum" yöntemini kullanmaları gündeme gelmişti. Sessiz doğumun sırrını Scientology tarikatının Türkiye sorumlularından Zafer Yılmaz anlattı. Tarikata göre, doğum sırasında konuşulan her şey bebeğin şuuraltına işliyor ve bütün hayatını etkiliyor. Yılmaz bu durumu, "Doğum anı bebek ve anne için felaket sancılı bir andır. O sırada konuşulan her şey çocuğun şuuraltında kaydoluyor. Bütün hayatını etkiliyor. O yüzden bir insan sancı ve rahatsızlık yaşadığı an o insanın yanında herkes sessiz olmak durumundadır. Sadece doğumda değil yaralanma anında da geçerli" sözleriyle anlatıyor. Almanya, Berlin'de askeri tesislerde yapılacak çekimlere, Cruise'un Scientology üyesi olduğunu gerekçe göstererek izin vermedi.
'Herkesle düşüp kalkmayın'
Scıentology tarikatının "Mutluluk yolu" isimli internet üzerinden bedava indirilen bir kitabı bulunuyor. Umut Duman, bu kitabı Türkiye'de bir milyon adet dağıtmayı hedeflediklerini ve Malatya'da yaşanan vahşi katliamın ardından bu konuda bir çalışma yapmaya başladıklarını söylüyor. Tarikatın mutluluk rehberinde yer alan bir madde çok ilginç. "Herkesle düşüp kalkmayın" şeklinde yer alan bölümde şu ifadelere yer veriliyor: "Cinsel ilişki, insan ırkının kendisini, çocuklar ve aile yoluyla gelecek nesillerde devam ettirmesini temin yoludur. Cinsel ilişkiden büyük bir zevk ve mutluluk sağlanır. Cinsel ilişkide bulunduğunuz eşinize sadık kalın. Cinsel ilişkide bulunulan eşe sadık kalınmaması kişinin yaşamını sürdürmesine büyük bir darbe indirir."
sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...