Hiç detayları girmeden, (zira sadece birisinin kapağını bile açsanız sayfalarca sürüklenirsiniz) Zapsu’nun isminin geçtiği ve mümkün olan her noktayı sıralayalım…
ABD'nin ve BM'nin "terör destekçisi" saydığı bir adamla (Yasin el Kadı) ortak olmakla suçlandı, "başbakanın gizli finansörü" olduğu, Amerika'yla ilişkileri onun götürdüğü, Dışişleri'nin husumetini çektiği söylendi, bir ara eşinin başı açık kıldığı cuma namazı haberleri, (karma namaz meselesi) Türkiye’nin tek konusu oldu, Amerikalılara "Erdoğan'ı kullanın" dedi.
Aşiret bağları, BİM ve For You marketlerinin sahipliği ve ortaklıkları, akrabalık ilişkileri, “Şeyh Sait’in öcünü aldım, alıyorum” lafları, tabii Şeyh Sait’le birlikte sürülen dedesinin kimliği üzerinden yapılan tartışmalar…
Meşhur “Fındık” meselesi ve skandalı, sonuçları hala yaşanan 1 Mart tezkeresindeki pozisyonu, elbette Başbakan Erdoğan ile taa Belediye Başkanlığı dönemine uzanan ilişkileri…
Soner Yalçın’ın “Efendi” kitabındaki şu not; “Bedirhanlar’ın Kürt olduğunu bilirdik. Son yıllarda başta Prof. Yalçın Küçük olmak üzere bazı araştırmacılar ailenin Yahudi kökenli olduğunu iddia etmektedir. Bedirhanlar arasında çok sayıda ünlü sima vardır:... ...dışişleri bakanı Emre Gönensay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı 'Cüneyt Zapsu', yazar Musa Anter ve yazar Cenap Şahabeddin bu aileye mensuplardır."
ABD, AB, iş çevreleri ve kurumları ile ilişkiler ve elbette aile tarihi üzerinden bir gönderme olan “rövanş” sözü… Nihayetinde de AKP’ MYK’sından istifa haberi ile birlikte ortaya attığı “don” meselesi.
Türban’ın çıkarılmasını iç çamaşırının çıkarılmak istenmesi olarak gören bakış. Bir başka okumayla, başı açık insanları “donsuz” görmek zihniyeti.
Ve bu kadar iddia ve suçlamadan sonra hem kişisel hem Zapsu ailesinin tarihine bakıldığında aynı kaotik yapı görünüyor.
Cüneyd Zapsu baba tarafından Kürt, ana tarafından Rumelili. Babaannesi bir Kırmançi. Dedesi Abdürrahim Zapsu bir Kürt aydını olarak tanınıyor. Osmanlı döneminin son İlahiyat mezunlarından.
İsmet İnönü döneminde toplatılan "Büyük İslam Tarihi" kitabının yazarı, Necip Fazıl'ın yazdığı haftalık Ehli Sünnet dergisinin yayıncısı. Kürt Talebe Ümit Cemiyeti'nin de kurucusu!
Dedenin adı, Şeyh Sait isyanına karışmış, bu yüzden hapsedilmiş, sürülmüş. Bir oğluyla kızını Saint George'da, diğer kızını da Dame de Sion'da okutmuş. Dede, bir kızını (Cüneyd Zapsu'nun halası) ünlü Kürt yazarı Musa Anter'e vermiş; diğer kızını ise bir binbaşıya (Remzi Yılmaz'a). Oğlu Mustafa Pertev de Rumeli'li bir gelin getirmiş. Zapsu işte o ailenin çocuğu.
Ana tarafından dedesi İbrahim Uzel Rusçuk'tan... Zapsu'nun annesi Bursa'da doğmuş.
Mustafa Pertev Avusturya Lisesi mezunu, beş vakit namazında bir işadamı. Demokrat Parti’li.
27 Mayıs’ta Avrupa'ya kaçmış. Eşi ile iki oğlunu da yanına aldırmış. 4 yaşındaki Cüneyd bir Katolik kilisesinin anaokuluna verilmiş. Bir süre rahibelerin sıkı Alman disiplini altında eğitilmiş.
1966 yılında Türkiye’ye dönülmüş. Pertev bey oğlunun, kendi okulu olan Saint George'a girmesini istemiş. Ama Cüneyd, Alman Lisesi'ni tercih etmiş.
Ömer İnönü'nün oğlu Eren ile aynı sınıfta bulunmuş. Böylece zaman zaman İsmet Paşa ile satranç oynama fırsatı bulmuş. Okul bitince Münih'e gidip önce işletme sonra iktisat okumuş.
Baba Zapsu’nun vefatından sonra işlerin başına geçmiş, ve Almanların Türkiye'den ham fındık alıp ülkelerinde işlediklerini gördüğü için, Fındık işine başlamış. Zapsu kısa zamanda fındık alanında dünya çapında büyümüş ve zengin olmuş.
Sonra malum süreç, Tayyip Erdoğan’la başlayan AKP ve siyasi hayat süreci. Bir mülakatta şöyle diyor Zapsu; “Korkularımın üzerine gittim hep. Küçükken çok içine kapanık bir çocuktum. Her şeyden çekinirdim. Başkasından beklemeyip, kendim yapmasını öğrendim bazı şeyleri. Hiç çekinmeden herhangi birine telefon açıyorsunuz, gidiyorsunuz, tıkır tıkır konuşuyorsunuz. Bu kadar basit işte. Ne masonum, ne dönmeyim. Ne CIA’im, ne MOSSAD’ım. Tanıdığım kişilerin kanallarını iyi kullandım. Türk-Amerikan İş Konseyi’nin yönetim kurulundayım. Almanya’yı zaten tanıyorum. Gizli kapaklı bir şey yok.”
Zapsu, ailenin ve kendisinin Kürt damarını da dini tarafını da inkar etmiyor; “Daha çok tasavvufi yönü. Yeni moda oldu, bu Kürt tarafı. Eniştem, yani halamın kocası Musa Anter’le aile içinde bir sıkıntı olduğunu sonradan anladım ben. Babam (Mustafa Pertev), kimseyle kavgalı değildi. Fakat senelerce sonra anladık. Musa amca meğer onunla tartışmış. İslamiyet ile milliyetçilik birbiri ile bağdaşmıyor. O konuda tartışma olmuş.”
“Tek bildiğim, dedemin İstanbul’da Kürt talebeleri eğitmeye çalıştığıdır. Ama dedemin eğitmesi dini yöndedir. Osmanlı dönemi son ilahiyat mezunlarından. Hem de Maliye Mektebi’ni bitirmiş. Orada her zaman yumuşak ve her zaman Allah’ın hepimizi affedici yönleri olduğunu söylüyor.
Şeyh Sait İsyanı’na gelelim. Böyle bir bilgi var mı sizde?
Yok. Olsa da zaten söylemezdim herhalde. Cumhuriyet devrinin tarihini, baştan aşağı bir daha iyice okumakta, hatta belki bir daha yazmakta fayda var. Dedemin dostları arasında Said-i Nursi de var, Necip Fazıl da. Dedem hak gördüğünü söylemekten çekinmezmiş. Hatta o zamanlar damgalanmış, sürülmüş.”
Zannediyorum sülalenizin bir tarafı Abdülkadir Geylani Hazretleri’ne dayanıyor.
“Anne tarafım Balkanlıdır. Annem Bursa doğumludur. Diğer dedem İbrahim Uzel’e baktığınız zaman, zaten Üsküp civarından. Birinci Balkan Savaşı’nda gelmişler. Siyasi tarafı olmayan, tipik burjuva ve çok çalışkan bir aile. Babaannem tam Kürt’tür.”
Zaza mı?
“Kırmançı. Kürt Pertev Paşa’nın torunu. İşte Bedirhaniler kısmı babaannemden. Babamın babası, yani Abdürrahim Zapsu ise internette baktığınız zaman, ben de yeni gördüm. Yurtdışında yayınlanmış bir eser var. Oradaki şeceresi ta nerelere kadar gidiyor.”
Peygamber Efendimiz’e mi?
“Onu ben söyleyemem. Annem kızar öyle şeylere, ‘Katiyen konuşmayın.’ der.
Peki aslında çok uzayabilecek ve sayısız ilginç detayı bulunan bu öykünün kahramanı Zapsu’nun AKP’den ve siyasi hayattan kısmen çekilişinin nedeni ne?
Zapsu soyadı aslında bir Kürt ve din hikayesi. İkisi “bir arada” mı tartışmalı. Belki bu kopuşa son zamanların bölgesel siyasi dinamikleri üzerinden bakmak gerekir. Kim bilir?
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...