Kıbrıs Barış Harekatı'nın ikinci aşamasının 34. yıl dönümü 3 gün süreyle düzenlenecek etkinliklerle kutlanıyor.
Muratağa-Sandallar ve Atlılar köylerinde Rumlar tarafından topluca katledilerek toplu mezarlara gömülen Kıbrıslı Türkler, şehit edilişlerinin 34'üncü yıl dönümünde devlet törenleriyle anıldılar.
Törende konuşan Muratağa-Atlılar-Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır, ''6 kardeşim, annem, ninem, halam ve 7 çocuğu, tüm köylülerim soykırıma maruz kaldı. Soykırım olmasaydı bugün benim kocaman bir ailem olacaktı. Ancak bugün tek başınayım. Her şeyimiz toprağın altında'' dedi.
Toplu katliam şehitleri için Muratağa-Sandallar ile Atlılar Şehitlikleri'nde iki ayrı tören düzenlendi.
Anma törenlerine KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hilmi Akın Zorlu, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Mehmet Eröz, 28. Tümen Komutanı Tümgeneral İsmail Serdar Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Salih Cengaver Cem, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği 1. Müsteşarı İbrahim Mete Yağlı, diğer askeri ve sivil yetkililer ile vatandaşlar katıldı.
Törenler, çelenklerin konulması, saygı duruşu ve saygı atışıyla başladı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi. Şehitler için Şehitler Köyü'ndeki Muratağa Camii'nde mevlit okundu.
-''HUNHARCA CİNAYETLER''-
Muratağa-Sandallar-Atlılar Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır, törende yaptığı konuşmada, ''34 yıl önce 2. Barış Harekatı'nın başladığı günde Rum ve Yunanlıların yabancı güçlerden aldığı destekle Enosis'i gerçekleştirmek için Akritas planı çerçevesinde gizlice faaliyet gösteren güçlerini devreye sokarak, Muratağa-Atlılar ve Sandallar köylerinde hunharca cinayet işlediklerini'' anlattı.
Aşır, ''İnsan dilinin söyleyemeyeceği barbarlıklar yapmışlardır'' diyerek, ''bu katliamlara dünyanın ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün seyirci kaldığını'' kaydetti.
-''HERŞEYİMİZ TOPRAĞIN ALTINDA''-
15 günlük bebeklerin, kızların, kadınların ve yaşlıların topluca katledildiğini anlatan Aşır, ''Burada bizim analarımız, kardeşlerimiz, burada bizim herşeyimiz toprağın altında yatıyor. Üzerinden 34 yıl geçti, sanki dün gibi yüreğimiz acıyor. Bu acı biz toprağa girene kadar dinmeyecek'' dedi.
-''SUÇLULAR CEZALANDIRILSIN''-
Kendilerinin de adada çözüm olmasını istediklerini kaydeden Aşır, ''ancak suçlularla, katillerle aynı havayı solumak, aynı köyde ve şehirde yaşamak istemediklerini, çözümden önce suçluların cezalandırılmasını istediklerini'' söyledi.
Aşır, ''soykırım yapanların ödül üstüne ödül aldıklarını, kendilerinin acılarının ise hala devam ettiğini'' belirterek, ''6 kardeşim, annem, ninem, halam ve 7 çocuğu, tüm köylülerim soykırıma maruz kaldı. Soykırım olmasaydı bugün benim kocaman bir ailem olacaktı. Ancak bugün tek başınayım'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Başbakan Ferdi Sabit Soyer'e de seslenen Aşır, şöyle konuştu:
''Siz her zaman çözüm, barış dediniz. Evet biz de çözüm, barış diyoruz. Bundan güzel şey var mı? Fakat suçluyla barışa ve çözüme 'hayır' diyoruz. Biz, suçlular cezalandırıldıktan sonra suçsuz insanlarla Türkiye'nin fiili, etkin ve denetleyici garantisi altında çözüm ve barıştan yanayız.''
-TÖRENDE PROTOKOL SORUNU-
Muratağa-Sandallar Şehitliği'ndeki törende çelenk konulmasıyla ilgili protokol sorunu yaşandı.
Devlet ve hükümet yetkililerinin katılmadığı törende, ilk olarak Gazimağusa Kaymakam Vekili Mehmet Nurettin'in anons edilmesi ve çelenk koyması üzerine, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Hilmi Akın Zorlu ile Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Mehmet Eröz çelenklerini tören sırasında değil, törenin bitiminin ardından koydular. Bazı dernekler de sıralamaya tepki gösterdi ve törenin ardından şehitliğe çelenk koydular.
Bu akşam ayrıca, 2. Kıbrıs Barış Harekatı'nda özgürlüğüne kavuşan Serdarlı'nın kurtuluş yıl dönümü töreni de yapıldı