Behiç Kılıç'ın Bugünkü Köşe Yazısı
BAŞBAKAN Erdoğan'ın şu cümlesi hem çok doğru, hem de çok çarpıcıdır.. "Bu iş bana ısmarlama geliyor"
Hem de yüzde yüz ısmarlama!.. "Ismarlayanlar" ise!!?
Tezgaha bakınız!..
Türkiye IMF ile görüşme kapısında, Başbakan Türkiye'nin, yeni bir anlaşmaya kayıtsız şartsız teslim olmayacağını ısrarla belirterek, ülkemizin "avantajlı" durumlarını koz olarak kullanacağını söylüyor...
Birdenbire bir darbe!.. Standard and Poors adlı finans derecelendirme kurumu Türkiye'nin kredi notunu negatif olarak açıklayıveriyor!..
Başbakan Erdoğan açıklıyor;
"Şu anda aynı kurumun, kısa bir süre önce arkadaşlarımızla görüşmelerde olayı farklı yansıtırken, böyle bir açıklama yapmış olmasını anlamsız buluyorum. Hazırladıkları raporda yaklaşımları ülkemizin durumunu yansıtmıyor, açık söyleyeyim. Onların raporunda yer verdikleri gibi bir sıkıntısı söz konusu değil. Olayın içinde yaşayan şahsım ve ülkemdir. Bana bu iş biraz ısmarlama geliyor, açıkça söyleyeyim"
Burada parantezi açılım... Türkiye'yi kontrol eden sermaye ağalarının dış borçları 200 milyar dolarla açıklanıyor... Bir süredir hükümete baskı yapıyorlar, "IMF ile anlaş, şartlarını kabul et parayı al, bize para aktar.." Tayyip Erdoğan kabul etmiyor, anlaşma olsa da parayı krema özel sektöre aktarmada, eski dönemlerdeki gibi davranılmayacağını belirtiyor... Kavga büyük..!
İşte bu yüzden de kılıçlar çekildi, hedef Tayyip Erdoğan!.. İtirazı olan manşetleri derinliğine okusun, saldırının gizlisi saklısı yoktur...
Erdoğan'ın üzerine yürüyen "müttefik kuvvetler" açık seçik görülüyor!.. Frankfurt Fuarı'nda, Çankaya davetlerinde mutlu birliktelikler ve savaş alanına sürülen silahşörler..! Başbakan'a yandaş (!) kartvizitlilerle, Başbakan'a baş kaldırmış cephenin buluşmaları ve ortaklaşa aynı hedefe yürümeleri neden hiç de şaşırtmıyor!?.
Şurada altını tekrar çizelim... 200 milyar dolar bir yükün ceremesini hükümetin üzerine, dolayısı ile gariban millete yükleme hesaplarının yapıldığı bir savaş alanından bahsediyoruz!..
Başbakan'a "ya teslim olacaksın ya da..!" diye gönderilen mesajların vardığı noktada onun "Kürt düşmanı faşo" ilan edilmesi kampanyası da vardır, "yerine Başbakan hazır, iner koltuğuna oturur ona göre!.." diye cümle tabana iteleme uyanıklığı da!..
Yani, "isteklere karşı çıkan, kendisini kontrol edemeyen anormal kimliği gönderip, yerine uysal söz dinleyen, mülayim, mütebessim kardeşi oturtur, yola devam ederiz..!"
Hale bakınız, Başbakan'ın önemli bir dış gezisi tümüyle kendisinin aleyhine yorumlarla vatandaşa yansıtılıyor... Dünya ekonomisinin yüzde seksenbeşini, dünya nüfusunun üçte ikisini temsil eden liderler Washington'da buluşuyorlar... Liderler IMF, Dünya Bankası ve hatta ABD Merkez Bankası ile kredi alışverişleri için temas ediyorlar... Erdoğan işte böyle bir ortam içerisinde darbeleniyor... Sebebi de, kredi konusunda bizdeki sermaye ağalarının dümen suyu dışında rota araması yüzünden..!
Standard and Poors, daha çok yeni hazırladığı raporunda Türkiye için; Türk bankalarının notunu teyit ettiğini açıklarken risk yönetiminde başarılı olduğuna vurgu yapmıştı... 18 milyar dolar geliri 200 milyar dolar gideri ile İzlanda'ya daha yüksek not veren bu kuruluşun Türkiye'nin sermaye ağaları ile ilginç diyalogları bulunuyor!..
Gelinen noktada iki önemli unsur bulunuyor... Tayyip Erdoğan, üzerine dalga dalga getirilen bu saldırılara karşı bulunduğu noktaya koruyacak mı?.. Geri adım atacak ve yeniden o malum kadronun stratejisi çerçevesinde mi yer alacak?..
İkincisi de, Başbakan'a oy veren taban, üzerlerindeki efsunlama yön kaydırma operasyonunun etkisinde, Erdoğan'a sırtını mı dönecek, yoksa inançla desteğini mi sürdürecek?..
Tayyip Erdoğan'ın bugünkü duruşu Türkiye'nin lehinedir... Geri adım, ülkeyi onlarca yıldır tırtıklayanların işine yarar, o yola sapmamak da milletin iradesini doğru kullanması ile mümkündür...
Neden Tayyip Erdoğan?..
Ortalıkta, iktidarı Türkiye'nin geleneksel akbabalarına bırakmayacak bir siyasi umut görüyorsanız, varsa bir aktif babayiğit çıksın ortaya da onun peşine düşelim!..
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |