LAS VEGAS'TA YAYINCILIK ŞOVU... 

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) tüm radyo ve televizyon yayıncılarını bir araya toplayan National Assosiation Broadcasters (NAB) adlı kuruşun her yıl uluslararası düzeyde düzenlediği radyo ve televizyon yayıncılığı fuar ve konferansındayız. Dünyanın dört bir yanından radyo ve televizyon yayıncıları ile bu sektöre yönelik elektronik malzeme üreten kuruluşların bir araya geldikleri fuar ile yayıncılıktaki teknolojik gelişmelerin ele alındığı konferanslar dizisi sektörün en önemli faaliyeti olarak öne çıkmaktadır. NAB'nin geniş katılımlı olarak organize ettiği 2007 yılı elektronik medya gösteri ve konferansı ABD'nin meşhur gösteri merkezi şehirlerinden Las Vegas'ta gerçekleştirilmektedir. Bu yıl 105'den fazla kişinin kayıtlı gözüktüğü bu gösteri ve konferansın binlerce kişi tarafından ziyaret edileceği beklenmektedir.

Las Vegas adının herkeste sinema filmlerinden zihnimizde kalan kumar, şov, kadın, mafya, Western filmleri, kovboyluk, lüks arabalar gibi hususları hatırlattığından eminim. Ülkenin batısında Nevada çölünün ortasında yapay bir şehir olarak gelişen Las Vegas tam bir gösteri şehri olarak öne çıkmıştır. Las Vegas'a gösteri şehri niteliği kazandıran sadece kumar ve bununla ilgili hususlar değil şehrin organizasyonu, mimarisi, düzeni ve hayatın bizzat kendisi olmalıdır. Zira bu şehre gelen insanı etkileyen başlıca özellik buradaki otellerin boyutu ve mimari özellikleridir. Kelimenin tam anlamıyla dev boyutlu oteller farklı mimari özellikte ve dünyanın çeşitli yerlerindeki tarihsel-kültürel özellikleri yansıtacak şekilde dizayn edilmiş bir yapıda. Mesela tamamen Mısır'ı yansıtan Luxor Oteli'nin mimari yapısı Mısır piramitlerini andırmakta olup bina modern bir piramit şeklinde inşa edilmiştir. Otelin önündeki kocaman bir dikilitaş Sultanahmet Meydanı'nda bulunuyormuşsunuz hissini vermektedir. Yine kocaman bir firavun heykeli, eski Mısırı yansıtan çeşitli figürler ve işlemeler dikkat çekiyor.

Bir başka yerde Fransa ve Paris'ten çizgiler taşıyan Barry's Hotel'in hemen önünde kocaman bir Eyfel kulesi, Napolyon'un zafer takı ve Şanzelize tipinde düzenlenmiş masa ve sandalyeler sizi karşılıyor. Onun tam karşısındaki Caesar Hotel İtalya'yı yansıtırken Imperial Hotel Uzakdoğu'dan motifler ve renkler taşımaktadır.

Bu özgün oteller sırasında Türkiye'den motifler ve renkler taşıyan bir yapıya rastlamamak insanda bir hüzne yol açmıyor desem yalan olur. Dünyanın dört bir yanından özgün mimari örneklerinin yer aldığı Las Vegas caddelerinde Türk mimari örneklerini ve renklerini yansıtacak bir yapı olmalıydı…

İşte böyle bir şehirde düzenlenen NAB'nin gösteri ve konferansında salondan salona konferansları takip için koştururken bir yandan da dünyanın nereye doğru evrilmekte olduğunu ve bizim nerede bulunduğumuzu bu vesile ile görmek imkanı buluyoruz. Yayıncılık sektöründe akıl almaz bir hızla büyük bir gelişme gösteren teknoloji yeni sistemlerin habercisi oluyor. Ülkemizde daha yeni yeni tartışılmaya başlayan Sayısal Yayıncılık (DVBT) tüm dünyanın gündem maddesinin başında gelmektedir. 2009'da ABD'de analog yayınların kapatılması ve her yerde Sayısal Yayıncılığın başlaması kararı sektörde büyük bir dinamizme sebep olmuş gözüküyor. Yayıncılar hızla yeni sisteme hazırlık için çalışıyorlar. Bilindiği gibi Avrupa Birliği ülkelerinde de Sayısal Yayıncılık konusunda süreç işlemekte ve en geç 2015'te tamamıyla analog yayıncılıktan Sayısal Yayıncılığa geçilmesi kararı verilmiş bulunmaktadır.

Türkiye'nin yayıncılıkta dünyanın gittiği yönü görmezlikten gelmesi elbette düşünülemez. Bu çerçevede geçen yılın başında İstanbul, Ankara ve İzmir şehirlerinde deneme yayını olarak başlayan Sayısal Yayıncılığın yaygınlaştırılması ve kısa zamanda hızlı bir mesafe alınması için yürüttüğü çalışmalar bir noktalara gelmişse de henüz yolun başında olduğumuz bir gerçektir. Bu konuda yapılacak daha çok şey vardır.

NAB'nin konferans ve gösterilerinde de açıkça görülmektedir ki artık Sayısal Yayıncığın ötesine geçilmiş ve mobil tv, internet tv gibi yeni teknolojiler konuşulmaktadır. Önümüzdeki yıllarda yayıncılık sektörünün gündeminde sayısal yayıncılığın yanında mobil tv ve özellikle de internet tv olacaktır. Özellikle internet tv (IPTV) diyorum, çünkü internet üzerinden televizyon yayıncığı mevcut haberleşme sistemlerini kökünden değiştirecek ve yepyeni imkanlar ve tercihler yaratacak bir yenilik olarak görülmektedir. Evimize gelen bir telefon hattından her türlü haberleşmenin yapılabilmesi, yani televizyon, internet, telefon, faks gibi komünikasyon hizmetlerinin tek bir telefon hattından yapılabilmesi sektörde büyük bir devrim olacaktır.

Yeni Şafak