Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Cumhuriyet halk Partisi'ne (CHP) Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ortaklaşa önerge verme çağrısında bulunarak, "Siz değil miydiniz, cumhurbaşkanını halk seçmeli diyen? Anamuhalefetin genel başkanına da yinelemek istiyorum. Gelin anayasa değişikliği için ortaklaşa önerge verelim. İktidar grubu buna dayanamayacaktır. Meşru talep karşısında direnen hiçbir iktidar cumhurbaşkanını seçse bile orada tutamayacaktır. Cumhurbaşkanını iki turlu seçimle seçelim. Rejimi demokratik meşruiyet zeminine oturtalım. Gelin milletin vicdanına güvenin" dedi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, bütçenin seçim dönemi öncesinin son bütçesi olduğunu belirtti. 2002 yılının Türkiye için bir kader gibi sunmaktan vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Mumcu, bazı istatistikler açıklayarak, fert başına düşen milli gelirin 1975 yılında bugün AB'yi kuran 15 ülke ortalamasının yüzde 27'si kadar olduğunu kaydetti. Mumcu, aradan geçen 30-35 yıl sonra bugün fert başına düşen gelirin 5 bin 200 doların 1975'e göre yüzde 1 daha gerisinde olduğunun altını çizdi. Cari açığın 1 milyar 8 milyon dolardan 30 milyar dolarla çıkmasının makul gösterilemeyeceğini ifade eden Mumcu, Türkiye'nin gün geçtikte ekonomik anlamda geriye gittiğini ifade etti.
Türkiye'nin en yüksek reel faiz ödeyen bir ülke olduğunu belirten Mumcu, hükümeti yabancı sermaye konusunda da eleştirdi. Yabancı sermayenin bazı telefon şirketlerini, bankaları aldığını ancak üretime yönelik bir yatırımın olmadığını ifade eden Mumcu, bunun tasarlanmış bir varlık satışı olduğunun altını çizdi.
"Ben sizi takdir edemem kusura bakmayın, milletin de takdir edeceğini zannetmiyorum" diyen Mumcu, hükümet tarafından özelleştirmenin de 'dürüstçe' yapılmadığını iddia etti. "Ne oldu dalgalı kur sistemine? Niye Mayıs türbülansında döviz satmaya başladınız?" diye soran Mumcu, "Şimdi yeniden, enflasyonu yüzde 4 olarak öngören bir bütçe, yüzde 21 nominal faizden taviz verme. Bu tavizi kim kimin adına veriyorsunuz? Sürkeli bize döndürülebilir bir borçlanma programından bahsettiler. Sürekli bize bir fiyat istikrarı anlattılar. 2003 yılı, 2006 yılı toplam bütçe açığı 80.32 milyar YTL, aynı dönemde hazinenin borçlandığı 101.3 milyar YTL. hazine ihtiyacından fazla borçlanmasının sebebini bize anlatabilir mi? Bu borçlananın bir bedeli var. Merkez bankası rezervlerini niye 58 milyar dolar tutar? Ne için?" diye sordu.
"Borçlanmak için borçlanıyoruz. Başka hiçbir şey için değil dünya sistemine haraç vermek için borçlanıyoruz" diyen Mumcu, "Eğer Türkiye tasarruf edemiyorsa yüzmilyarlarca lira borç faizini kim ödedi? Ne pahasına ödedi, açlık pahasına, yoksulluk pahasına, işsizlik pahasına" diye konuştu.
Mumcu, Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisinden etkilendiğine ilişkin yorumları eleştirerek, "Kuzey yarımküreye kış gelirken size bahar mı gelecekti? Mayıs türbülansında Türkiye'nin yaşadığı sıkıntıya yaşayan oldu mu? Ucunu gösteren bir krizdi. Verilen tavizlerle geciktirilmiş bir krize dönüştürüldü" dedi.
Maliye Bakanı Unakıtan'a geçmişte de soru sorduğunu ve sorularına verdiği yanıtların tümünün doğru olmadığının ortaya çıktığını ileri süren Mumcu, şunları söyledi:
"Mayıs'ta niye döviz satmaya başladınız? Hani kurun yükselme eğilimine girdiğinde balansa edilecekti. Sürekli borçlanmanın istikrarından söz ettiler. 2003-2006 bütçe açığı 80.3 milyar YTL. Hazine'nin borçlandığı oran yüzde 21. Borçlanmanın bir maliyeti var. Rezervleri niye 58 milyar dolar, bunu açıklayabilir mi? Borçlanabilmek için mi? Niye borçlanıyoruz? Tasarruf açığımız varsa, yüz yıldır bu borçları kim ödüyor. Nereden ödüyoruz? Borç faizinin nereden ödendiğini de söylesinler. Bu millet ödüyor. Açlık, yoksulluk, işsizlik pahasına ödedi. TÜİK'in rakamına göre yoksulluk sınırın altında yaşayan insan sayısı 19 milyon. Bu rakamlar insanların köleleştirildiğinin göstergesidir. Ne vatandaşın itibari yükseldi, ne de Türkiye'nin itibarı yükseldi. 3 şey vaat ederek geldiniz. Yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluk. Bu konularda bir adım daha atılmamıştır."
Mumcu, konuşmasında cumhurbaşkanlığı tartışmalarına da değinerek, "Siz değil miydiniz, cumhurbaşkanını halk seçmeli diyen. Ne oldu? Anamuhalefetin genel başkanına da yinelemek istiyorum. Gelin anayasa değişikliği için ortaklaşa önerge verelim. İktidar grubu buna dayanamayacaktır. Meşru talep karşısında direnin hiçbir iktidar cumhurbaşkanını seçse bile orada tutamayacaktır. Cumhurbaşkanını iki turlu seçimle seçelim. Rejimi demokratik meşruiyet zeminine oturtalım. Gelin meşru olalım. Gelin milletin vicdanına güvenin. Gelin Cumhurbaşkanını iki turlu seçelim" şeklinde konuştu.
Mumcu, AB konusunda hükümetin tavrını da eleştirerek, Kıbrıs'ın BM yerine AB ile pazarlık meselesi haline getirilmesinin yanlış olduğunu vurguladı.
İHA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...