“Devlet PKK’yı muhatap aslın” diyen Nazlı Ilıcak bu duruşuyla kaybeden köşemize yerleşmişti. Ilıcak’tan bahsederken “…Ilıcak zamana, zemine, konjonktüre, çevresine ve hakim güce göre pozisyonunu çok rahat değiştirebilen bir isim. Bugün bunları deyip yarın tersini de söyleyebilir.” demiştik.
Aslında bu özellikleri bakımından Ilıcak’tan hiç de altta kalmayacak bir isim daha var; Mümtaz’er Türköne. Bu notu özellikle düşüyoruz çünkü bugünkü yazısı nedeniyle Türköne’yi kazanan ilan ediyoruz ama yarın bu söylediklerinin tersini savunmayacağına garanti veremeyiz.
Neyse… Biliyorsunuz; bazı yazarlar üst üste “Devlet PKK’yı muhatap alsın” demeye başladı. Bu bakışa pek çok tepki geldi ama en ilginci Mümtaz’er Türköne’den geldi. Türköne’nin tepkisi manidardı çünkü geçmişte “Öcalan paşa yapılsın” diye yazan bir yazarın bugün PKK muhatap alınsın diyen koronun en önünde sahne alıyor olması beklenirdi.
Ama Türköne ters köşe yapıp o yazarlara köşesinden çaktı. “Terör bize yol göstermemeli.” diyen Türköne "PKK muhatap alınsın" önerilerine “Öcalan da terör örgütü de bu saatten sonra sadece susturulmalı. Koca devlet terör örgütünün iç hesaplaşmasında bir gruba avantaj sağlamak için hareket edemez.” diyerek rest çekti.
Ne diyelim… Doğru bazen Türköne söylese bile doğrudur. Onun için bu günkü yazısıyla Mümtaz’er Türköne kazandı.