Türkiye ekonomisi zor durumda görünse de son uygulanan politikaların yabancı sermaye çekme açısından faydalı olduğu belirtiliyor. Bu konuda bir yazı kaleme alan Necmettin Batırel, şunları söyledi:
NASIL HAVALANDIK?
Uluslararası Para Fonundan Türk ekonomisine övgü yağdı. "Reformlar iyi ve doğru yolda" diyen IMF Türkiye Masası Şefi Walsh;
“Merkez Bankası sıkı para politikası ile finans sistemini reforme yolunda uzun yol katetti. Bir yıl önce bana 'Türkiye'de faizler bir yılda yüzde 50 olur mu?' diye sorsaydınız muhtemelen bunun pek mümkün olmadığını söylerdim. Merkez Bankası faiz oranlarını bu kadar artırdığı, para politikasını ve finans sektörünün verimliliğini engelleyen birçok mali düzenlemeyi basitleştirdiği için büyük övgüyü hak ediyor” ifadesini kullandı.
IMF’nin böyle pozitif değerlendirme yapmasının ardından bir Stand by anlaşması mı geliyor diye düşünülebilir. Ama Walsh, New York’taki bahar toplantıları sırasında bir IMF programının konuşulmadığını belirterek, "herhangi bir kredi talebi olmadı" diyerek kapıyı kapattı...
Bu pozitif değerlendirme Standard and Poor’s’un Türkiye kredi notunu arttırması için çok önemli bir destek sağladı. Aslında IMF bir gün önceden bayramı haber verdi...
Türkiye’nin kredi riskini değerlendirirken hangi kriterler esas alınıyor? Ülkenin bütçe açığı büyük mü? Çünkü Bütçe açığı büyük olursa ülkenin iç borcu artar. Kamu borç ödemekte zorlanır.
Ülkenin cari (döviz açığı) büyük mü? Çünkü Cari açık büyükse ülke aldığı dış kredilerin ana parasını ve faizini ödeyemez.
Merkez Bankası'nın döviz rezervi yeterli mi? Çünkü Döviz rezervi zenginse, ülke kısa dönemde döviz çıkışları olduğunda, döviz bulmakta zorlanmaz.
Ülkenin döviz fiyatında istikrar var mı? Çünkü kurlar kısa sürede birden artarsa, ucuz fiyatla döviz bozduran yabancı, çıkarken pahalı fiyatla dolar alacağından zarar eder.
Ülkeyi yönetenler büyümede iddialı mı?.. Bu soruların tamamı için hiçbir problem yok. Hepsinin cevabı olumlu olduğu için bu sonuç alındı.
Türkiye’ye kısa sürede yabancı fon girişinde hızlanma yaşanacak... Faiz oranları yılın üçüncü çeyreğinde enflasyonla birlikte düşecek. (Bu arada mevduat faizi de düşecek) Döviz fiyatı ucuzlayacak. İthal malların fiyatı artmayacak. Maliyetler küçülecek. Not rüzgârı ile borsada hisse senetleri endeksi zirveden zirveye koşacak. Varlık fiyatları artmaya devam edecek. Döviz fiyatı yükselecek diye dolar/avroya yatırım yapanlar ağlayacak...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
NOT: BU YAZI YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |