E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

NOKTA'NIN 2. ADAMI KONUŞTU 

Söyleşi: Semin Gümüşel/Aktüel Emekli Oramiral Özden Örnek'in günlükleri olduğu iddia edilen notları yayımlayan Nokta Dergisi, patronu Ayhan Durgun tarafından kapatıldı. Durgun'un gerekçesi "Baskılardan, suçlamalardan bunaldım. Artık dayanamadım!" Nokta'nın yönetimiyle editoryal kadro arasında görev yapan Yayın Koordinatörü Haluk Örgün, derginin kapatılmasının perde arkasına ilişkin soruları yanıtladı.

26.04.2007 - 14:40
NOKTA NIN 2. ADAMI KONUŞTU

"Sivil siyaset tek kelime etmedi"

- Ayhan Durgun hakkında çok az şey biliniyor. Neden medyaya girmek istedi?
Ayhan Bey'in ana işi mali müşavirlik. Bunun dışında kendi şirketleri, ticari işletmeleri var. Tabii mali durumunun çok derinliğini bilmem söz konusu değil. Ama bir haftalık derginin maliyetini çıkaracak düzeyde ticareti bilen bir kişidir. Gerek ben, gerek Alper Görmüş (Nokta'nın yayın yönetmeni) bu meseleyi birinci derecede ticari olarak düşünmemesi gerektiğini söyledik. O da markanın bir yerinin olduğunu, 12 aylık bir süre için ekonomik zararına katlanabileceğini, o arada marka değerini yükselteceğini ifade etti. Ayhan Bey medyayı Star'la birlikte tanıdı.
Sanıyorum 2006'nın nisan veya mayıs ayında Ayhan Durgun Nokta'nın imtiyazını aldı. Alper Görmüş derginin genel yayın yönetmeni oldu. O sırada aslında Ayhan Bey ile sadece dostluk bazında fikir veriyorum, bizim ilişkimiz de profesyonel oldu. Alper Bey'in bana o noktada söylediği çok netti, yayın ve editoryal sürece patronun müdahale etmemesi şartı altında başlayacağını ifade etti. Ben de Ayhan Bey'e bunu çok net biçimde ilettim. Biz Alper Bey ile kendi sınırlarımızı çizdik; patronla yayın arasında bir yerde duracaktım, patron kesinlikle bu sürece müdahale etmeyecekti. Benim tanıdığım Ayhan Durgun cesur bir adam; sanıyorum yaşının da onda etkisi var, 43 yaşında. Ayhan Bey burada para kazanmayacağını hatta vereceğini biliyordu, ona da bir limit koymuştu. Bir yıl içerisinde beklediğimiz tirajları kazanırsak, kâr ve zararı başa baş da getirebileceği yönünde bir planlama yapmıştı.
- Nokta'nın tek sahibi mi, başka ortaklar var mı?
Hayır tek başına, aile şirketi, kendisi yani. Ufak tefek yüzde bir, iki gibi; onlar da sembolik

- Günlüklerle ilgili haber geldiği zaman, işlerin buraya varacağını düşündünüz mü?
İlk andıç haberi Alper Bey'in masasına geldiğinde, sonuçta ben de editoryal süreçte çok olmasam da Alper Bey ile zaman zaman paylaşıyordukHaber iyi muhabirlerden Ahmet Şık'tan gelmişti, doğruluğu konusunda şüphemiz yoktu. Alper Görmüş "Andıç haberini kapak yapıyoruz" dedi. O süreçte onun herhangi bir kararına müdahale etme durumumuz yoktu. Zaten öyle konuşmuştuk. Ayhan Bey de bu konuda çok netti. 21. sayıya kadar Ayhan Durgun'dan ima yoluyla da olsa 'bu haber olsun, bu haber olmasın' gibi bir yorum asla olmadı. Hiçbir haberle ilgili de kendisine bilgi vermedim. Meslek hayatım boyunca en zevkli çalışma dönemlerimdi. Andıç haberi medya tarihinin en önemli haberlerinden biri oldu. Fevkalade yükseldi tansiyon Türkiye'de. O hafta içerisinde Ayhan Bey'den menfi bir hava almadım, haberi dergide gördü. Ama kişisel gözlemim bir tedirginlik hissettim. Ama bunu kelimelerle ifade etmedi.

- Özden Örnek'in günlükleri iddiasıyla ilgili tepkisi nasıldı?
Andıç haberi yayınlandıktan sonra, iki sayımız daha çıktı. Alper Bey'e o arada günlüklerin tamamı geldi. Ben meslek terbiyemi aşarak nereden geldiğini sormadım ama nasıl geldi dedim, "Geldi" dedi. Güvenilir bir kaynaktan geldiğini belirtti. Ve 'günlük' haberine iki, üç hafta kadar çalıştı. Haberi hazırlandı. Dergi baskıya gittikten sonra Ayhan Bey'e haberi anlattık. Bir akşam yemeğinde, "Bu hafta forma sayısını arttıracağız" dedim ve nedenini anlattım. Sadece "Haberden emin misiniz" dedi. "Bütün sorumluluğu alıyor musunuz üstünüze" dedi. "Bu haber yapıldığına göre bütün sorumluluk da alınıyordur" dedim. O da "Tamam yapacak bir şey yok, ben sözümde dururum" dedi.

- Haber çıktığında büyük olay oldu. İlk on gün tebrik kabul ettiniz herhalde!
Meslektaşlardan çok büyük destek aldık. Haberin etkisi gün geçtikçe büyüdü, şekillendi, tartışmalar daha da derinleşti. Mesela Alper Bey günlüklerin içinde bulunan "fotoğraflar" diye bir bölüm olduğunu ama asla bakmadığını söyledi; sadece kamuyu ilgilendiren bölüm alınacaktı. Konu, hukuki bir mecraya taşındığında, 309. maddeden söz konusu isimlere yönelik bir dava açılırsa, Alper Bey ile elimizdeki bütün belgeleri eksiksiz teslim etme kararı aldık. Yine o süreçte Ayhan Durgun'dan bize, yayına, bana en küçük bir sitem, bir endişe, "Niye yaptınız? Bir de ben görseydim" gibi bir cümleyi asla duymadık.

- Baskın olduğunda ortam nasıldı? Bekliyor muydunuz böyle bir baskını?
Birtakım hukuki davalar bekliyorduk ama böyle bir baskına asla ihtimal vermedik. Baskından 15 dakika sonra oradaydım. Dergiye girdiğimde, hiç hoş olmayan bir manzarayla karşılaştım. Bütün yollar tutulmuş, derginin dört bir tarafı sarılmış. İçeride ilk kargaşanın hemen akabinde, odada savcı, emniyet müdürü, bütün kolluk güçleri, bizim avukatlarımız da orada Savcı görevini yapıyordu ama malum; istedikleri belge, sivil kitle örgütleriyle ilgili bir belgeydi. Alper Bey onu hemen verdi. Savcı "Hayır, bu belgeyi almamız yetmiyor, bütünüyle dergiyi arama ve tarama yapacağız" diyerek bize arama kararını gösterdiler. Bu kamuoyuna ne kadar yansıdı bilmiyorum. Ama çok ilginçti. Askeri savcı o kararda derginin bütün bilgisayarlarına, yazışma mekanizmalarına, ne varsa el konup dışarıya çıkarılması yani kamyonlara yüklenerek bilgisayarların taşınmasını istiyor. Askeri mahkeme buna itiraz ediyor. Askeri savcı bu kez de İstanbul'un göbeği Bakırköy'de sivil bir mekana askeri savcının nezaretinde girilmesini istiyor.
Askeri mahkeme bunu da reddediyor hatta bu ifadelerin de zabıttan çıkarılmasını istiyor. Ve mahkemenin kararı şöyle: Dergiye baskın yapılması; bütün bilgisayarlara, hard disklerin kopyalanması, el konmasıGerekçesini de şöyle açıklıyor: Dergide en son yayınlanan Genelkurmay İstihbarat Dairesi'nin bu belgesinin aslıyla alınması ve buradan da görüldüğü gibi devletin başkaca gizli belgelerinin de bu dergide olabileceği, onlara de el konmasıVe tek tek kopyalanmaya başladı. Sonra da dergi, tek tek bütün çekmeceler, bütün özel eşyalarımız, özel yazışmalarımız, her şey tek tek arandı...

- Ayhan Bey de baskında oradaydı herhalde
Evet, ilk andan itibaren oradaymış. Ayhan Bey'in diğer işleri de aynı binadaÇalışan arkadaşları da Ayhan Bey sakinleştirmiş. Ayhan Durgun çok dik ve cesurca yanımızda durdu.

- Günlüklerin cemaat kaynaklı olduğu da iddia edildi.
Alper Bey'e bunu sordum. Günlükler cemaat kanallı bir yerden mi geldi, diye. "Hayır" dedi çok net bir şekilde Alper Bey. Ayhan Bey de bu tür iddialardan çok rahatsız oldu.

- Neden Ayhan Durgun kapatma kararı aldı?
Bize kelimelerle ifade etmedi.

- Ayhan Bey'e telefonlar, uyarılar mı geldi?
Bilmiyorum, ama bu son günlüklerde derginin satışı 20 bine yaklaştı. Zaten ikinci gün dergi bitti. Sizin sorunuzun cevabı bende de yok. Bana üç cümle söyledi. "Şundan çok rahatsızım. Barzani'nin parasıyla yapılıyor da dendi bu dergi için."
Demek ki ona etkileneceği birileri söyledi kiBu iftirada bile bulundular. "Barzani'nin parası." Bu cümlesine çok takılmıştı. Diğerlerine çok takılmamıştı. İkinci takıldığı nokta da, bana ifade ettiği "Böyle ne kadar gider, bilemiyorum" sözü. O zaman ben ve Alper Görmüş ona "muhtemel baskılar alıyor ve derginin yayın çizgisini değiştirmek istiyorsa çekilebiliriz" dedik ama o reddetti. Üçüncü olarak da "Düşündüğüm mali çizelgeye çok sadık kalamıyorum" dedi. Kişisel kanaatim bu baskını yaşamasaydık, en azından bu kadar çabuk kapatma kararı alacağını düşünmüyordum.

"Suskunluk hepimizi derinden yaraladı"

-Nokta tecrübesi nasıl bir şey oldu sizin için? Bu Türkiye için ne demek?

Bu, Türkiye için çok acı bir manzara! Bizi de, Ayhan Bey'i de en çok üzen, sivil siyasetten tek bir ses çıkmaması. Bütün varlığını demokrasiye borçlu olan ve darbelerden en büyük zararı gören sivil siyaset tek kelime etmedi. Başta Başbakan olmak üzere, Başbakan Yardımcısı olmak üzere iktidar, muhalefet, ana muhalefet, hiç birden ses çıkmadı. Başbakan savcıları göreve çağırdı ama savcılar Başbakan'ın göreve çağırmasıyla dava açmadı, Genelkurmay’ın çağrısıyla hareket geçti. Bu çok acıdır Türkiye için! İkincisi Abdullah Gül açıkça “Biz biliyorduk bu darbe girişimlerini, duymuştuk, haberimiz vardı” dedi ve devam etti; yine savcılardan ses çıkmadı. Adalet Bakanı’nın olağanüstü sessizliği  burada dikkate değer bir şeydi. Bülent Arınç da sustu. Bu suskunluk hepimizi çok derinden yaraladı.

 

Biz yine ekmeğimizi bu sektörden kazanacağız. Ama gazetecilik yapacaksak, bu şekilde yapacağız bu mesleği. Alper Bey de aynı şeyi ifade etti. Nokta Dergisi devam eder mi bilmiyorum. Birtakım görüşmelerin olduğunu ifade etti Ayhan Bey…

 

Ama bilinsin ki Alper Görmüş’le, benimle devam edecekse, biz böyle gazetecilik yapacağız. Ama Ayhan Bey çok net ve ani bir karar aldı. En büyük üzüntümüz işsiz kalmamızdan değil.

 

Son 20, 30 yılın en önemli, yakın tarihine ışık tutacak, Türkiye’nin demokratik gidişatını değiştirecek bir habere imza attık. Ama bugün itibariyle tek dava açıldı. O da Alper Görmüş’le ilgili, 6 yıl 8 aya kadar varan basın yoluyla hakaret, askerlikten soğutma davası. Ama bu haberlere imza attığımız için mutluyum.

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Şirin Turktime'a Konuştu: Halk İsterse İdam Gelir
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Genç Parti idamı geri getirecek ...
GENÇ PARTİ CUMHURBAŞKANI ADAYINI RED ETTİ !!! CEM UZAN : DAHA ÖNCELERİ NEREDEYDİNİZ?
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayı ...
ANAP ACI ÇEKİYOR!!!
Erkan Mumcu arada kaldı! Üçlü bir kıskacın içinde nefes almaka zorlanan ...
 
ÖZKÖK: GÜL'E VE ERDOĞAN'A TAMAM, BARİ ARINÇ'I TECRİT EDİN!
Hürriyet yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında Bülent Arınç'ı hedef aldı.
'SİYASETTE KIRGINLIK OLMAZ' DEYİP OY KULLANACAK
Meclis'e AK Parti'den giren Hatay Bağımsız Milletvekili Fuat Geçen, yarınki ...
İNAL BATU CHP'DEN İSTİFA ETTİ
CHP Hatay Milletvekili İnal Batu partisinden istifa ettiğini açıkladı. ...
 
SERDAR TURGUT: SEÇMEN HATAYI AFFETMEZ
Cumhurbaşkanlığı seçiminin iptaline karşı Ak Parti seçim kartını açtı. ...
GÜL VE YARBAY DIŞINDA ADAY YOK
Cumhurbaşkanı adaylığı için 16 Nisan'da başlayan 10 günlük süre sona erdi.
MUHALEFET, SİSTEMLE DALGA GEÇİYOR
Başbakan Tayyip Erdoğan, Anavatan ve DYP tarafından gündeme getirilen ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Haber
japonya
Acun Ilıcalı
PETROL
big ben
İstihdam
tekne
Faruk Bal
serdar ortaç twitter