Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi’ne yönelik operasyonda gizli tutulan bir ayrıntıyı ortaya çıktı.
Tahran-TelAviv-Londra-Washington hattında gerçekleşen casus operasyonlarıyla bağlantılı bu bilgi herkesi şok edecek. Ankara-Tahran hattında 500 milyon dolar nakit paranın peşine düşen VKGB üyelerinin “sır İranlı”nın ailesiyle ilişki kurdukları saptandı.
MOSSAD-CIA ve MI5’i de hareketlendiren bu gelişme sonrası kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim gündeme geldi: İran Savunma Bakan Yardımcısı general Ali Rıza Asgari… İşte casusluk öyküsünün perde arkası ve 500 milyon dolarlık “Top Secret” bilgiler…
Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği soruşturması kapsamında zanlıların telefonlarını dinleyen polis ilginç bir bilgiye ulaştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “özel soruşturma” konusu yapılan bu bilgi bir anlamda gizli servis dünyasının da hareketlenmesine yol açtı.
Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nce (KOM) yürütülen "GİRDAP” operasyonunda da bu bilgi “çekirdek kadro” dışındaki herkesten gizlendi.
Operasyon sırasında “1 NUMARA” ile ilişkileri sağlayan kişi olarak gösterilen ve bazı polis yetkililerince, “2. Yeşil vakası” olarak nitelenen dernek genel başkan yardımcısı Ahmet Cinali’nin sık sık “yüklü ve sağlam yeşilden” söz ettiği anlaşıldı. Ahmet Cinali’nin etrafındaki fiziki ve teknik takip çemberini daraltan polis, bir yumak çözer gibi, gün gün “yüklü sağlam yeşil”in sırrını çözdü.
“Yüklü sağlam yeşil”in aslında bir şifre olduğu, ve sır bir İranlının 500 milyon dolarından söz edildiği saptandı. Polis Nisan ayında ikinci şifreyi de çözdü. Aslında peşinde olunan 500 milyon doların sahibi “kayıp bir İranlı”ydı. Takibi sıkılaştıran polis, telefon görüşmelerindeki şifreyi çözdüğünde, paranın Türk Merkez Bankası’nda tutulan bir para olduğunu ortaya çıkardı.
Takibin sürdüğü sırada Ahmet Cinali, daha önce aracılar vasıtasıyla görüştüğü ve Tahran hükümeti tarafından yurt dışına çıkış yasağı getirilen aileyle yüzyüze görüşmek için İran’a gitti. Tahran’da aileyle buluşan ve onlardan parayı çekmek ve onu kullanmak için “özel vekaletname” alan Cinali daha sonra Türkiye’ye döndü.
Cinali’nin burada bulunduğu sürede aile ile noterde ikinci bir anlaşma daha yapıp paranın paylaşımı konusunda da anlaştığı iddialar arasında yerini aldı. Bu aşamadan sonra ise paranın yerini tespit çalışması yapan Cinali ve adamlarının 500 milyon doların izini Ankara'daki Merkez Bankası'nda bulduğu anlaşıldı.
ÜST DÜZEY DESTEK
500 milyon doların izini sürmeye devamk eden Ahmet Cinali ve ekibi, bu ham bilginin doğru olduğundan tam emin olmak için emekli olan üst düzey bir devlet yetkilisinden kendilerine yardımcı olmasını istedi. Üst düzey devlet görevlisi de önceden var olan bağlantılarını kullanarak Merkez Bankası yetkilileri ile temasa geçip kendisine ulaştırılan bilgiyi doğrulattı. Paranın var olduğunun ortaya çıkmasının ardından çekmek için “şifre” gerektiği ortaya çıktı.
Bunun üzerine Ahmet Cinali İranlı aileyle yeniden bağlantı kurarak şifreyi bilip bilmediklerini sordu. Aileden gelen olumsuz yanıt üzerine Cinali’nin aklına “cin” bir fikir geldi. Banka içinden bir ajan bulup şifreyi öğrenmek. Ancak yapılan tüm girişimlerine rağmen banka içinden birini rüşvetle kandırıp şifreyi öğrenemedi. Bunun üzerine 500 milyon dolar Merkez Bankası kasasında kaldı.
PARA RÜŞVET VE CASUSLUK PARASI MI?
Bu gelişmenin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve polis özel bir toplantı yaparak elde edilen bulguları yeniden değerlendirdiğinde ortaya ilginç bir senaryo çıktı. Buna göre, Merkez Bankası’ndaki 500 milyon doların sahibi “kayıp İranlı”, İstanbul’a geldikten sonra kayıplara karışan İran Savunma Bakan Yardımcısı general Ali Rıza Asgari olabilirdi.
Merkez Bankası’ndaki 500 milyon dolar ise, daha önce silah satın alırken aldığı rüşvetler ve aktardığı kritik nükleer bilgiler karşılığı aldığı rüşvetler olabilirdi. Bir başka ihtimale göre de, bu para İran’ın nükleer tesis yapımında kullandığı malzemeleri alırken kullandığı gizli bir hesap olabilirdi. Üst düzey bir istihbarat yetkilisi İran-kontra skandalında kilit isim olan İranlı Ali Rıza Gorbonifar’ın Türkiye bağlantıları olması nedeniyle bunun olası olduğunu açıkladı.
Bu gelişmeler ışığında Özel yetkili Soruşturma Savcılığı, Merkez Bankası Başkanlığı’na yazı yazarak hesap hareketleri ve hesabın sahibiyle ilgili bilgi isteme kararı aldı. Bu devrede MİT ve polisin de Ahmet Cinali’nin İran’daki görüşmelerinin sır perdesini aralamaya çalışacakları belirtiliyor. Bir bankacılık uzmanına göre ise, başka bir banka üzerinde olan paranın bloke edilmesi nedeniyle Merkez Bankası üzerinde görünmüş olabilir. Tüm bu gelişmeler sonrasında ise üst düzey bir yetkili şu iddiayı dile getirdi:
Eğer bu bulgular doğru sonuç verirse, İran 500 milyon dolar paranın kendi vatandaşına ait olduğunu belirtip, isteyebilir. Böylelikle paranın kaynağı ile ilgili bilgi de bir anlamda aydınlanır. Ama bu ana kadar İran bu paranın peşine düşmediyse bu İran’ın gizli hesabı olamaz. Her şey soruşturmada ortaya çıkar. Ya da bloke olan bu para bir gün aniden başka hesaplara transfer edilebilir. Biz de o zaman Ali Rıza Asgari’nin yaşadığını söyleyebiliriz.
www.medyakulak.com
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...