Yıl; 1989… Yer; Ankara, Başbakanlık Konutu… Özal sonrasının hesaplarının fazlasıyla yapıldığı günler. Dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut. Başbakanlığının ilk ayları…
Şimdilerde daha da güçlü olan bir medya patronu, İstanbul medyasının temsilcisi olarak Başbakanlık Konutu’nda özel görüşmede. Az bir zaman sonra yaşanacak gelişmelerden önce geçen o mutlu dakikalar…
Genç bir gazeteci Başbakan ile bu medya patronun görüşmesini kenardan izlemekte. Belki daha sonra olacakları hissettiği için ve o medya ağababalarının tarihe ne yönde tanıklık edeceğini tahmin ettiğinden, ek tanıklık için Akbulut, genç gazetecinin özellikle yanında olmasını istemiştir.
Medya patronu, bütün medyanın temsilcisi olarak orada bulunduğunu, Akbulut’a yakınlığından dolayı temsilci olarak onu seçtiklerini ve kendisinin bu yüzden geldiğini, Akbulut’un Başbakan olmasından dolayı çok mutlu olduğunu belirterek zaman geçirmeden konuya girer. Medya adına yaklaşık 20 milyar dolarlık teşvik ve bir o kadar da sübvansiyon ister. Yıldırım Akbulut, yetimin hakkını yedirmek için göreve gelmediğini, bey tül mala el sürdüremeyeceğini, başbakanlığı rahat yapmak uğruna kimseye hazineyi peşkeş çekemeyeceğini söyler ve “Bunu duymamış olayım, böyle bir şeyi bana ne sen teklif ettin ne ben duydum” der.
Hava buz keser. Bu beklemediği cevapla fazlasıyla bozulan medya patronu, böyle bir cevabı hayal dahi etmeden geldiğini belirterek Başbakan’ın karşısında sinirli tavırlar sergiler ve bundan memnun olmayacaklarını ve memnuniyetsizliklerinden dolayı Başbakan’ın çok zarar göreceğini, bundan kendisinin üzüleceğini belirtir.
Akbulut’un tavrı açıktır; zile basar, görevliyi çağırır ve görevliye görüşmenin bittiğini ve beyefendiye kapıyı göstermesini söyler. Yani büyük umutlarla Başbakanlığa gelen medya patronu, kibarca kovulur.
Ve sarmal kırılır...
Tesadüf bu ya; görüşmenin ardından 24 saat geçmeden Akbulut, bir anda “Aptal Başbakan”, “Fıkralara konu olan Başbakan”, “Boşbakan Başbakan” haberlerinin öznesi oluverir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |