Şamil Tayyar/Star
POAŞ’ın intikamı: Medya meydan savaşı
Aşkabat’a doğru yola çıkarken elime bir metin ulaştı. Metnin başlığı: ‘Uyarıyorum!’ Altında, Sabah Grubu Merkez Reklam Pazarlama A.Ş Grup Başkan Yardımcısı Necdet Atar’ın imzası var.
Metinden alıntılar yapmadan önce kısa bir hatırlatma yapmalıyım ki, hadiseyi daha iyi anlayalım. Malum, yakın tarihte Ciner ve Doğan Grupları arasında ‘POAŞ Krizi’ yaşandı. POAŞ’la ilgili vergi incelemesi Sabah’ın takibine takılınca, başta Hürriyet olmak üzere Doğan Medya Grubu’nda infial oldu.
Şimdi Hürriyet seri ilanlarda yeni bir kampanyaya başlıyor. Tarifeyi yarı fiyatın da altına düşürüyor. Bu karardan en çok etkilenecek olan kuşkusuz reklamdaki en büyük rakibi olan Sabah. Bir nevi POAŞ’ın intikamı alınıyor.
Nasıl mı? Şimdi, reklam ajanslarına yazılan mektuba dönelim. Sabah’ın reklamcısı Atar, neden uyarıyormuş bir bakalım: ‘Son yıllarda bu sektöre emek vermemiş sadece yurt dışında gördüklerini ülkemizde de uygulama sevdasıyla sektöre zarar veren girişimler artmaya başladı. ‘Vitrin gibi, emlak.com, arabam.com’ gibi bu sektöre hiçbir katkısı olmayan, tam tersine bedava ilan almaktan başka bir şeye yaramayan girişimlerle seri ilan sektörü çok yara aldı. Yine çağdaşlık, yenilik ve pazarı geliştirme maskesi ardında bu sefer daha tehlikeli oyun oynanmaktadır. Bu sektörü alın teriyle yaratan sizlerin belki de sonunu hazırlaycak bir yola giriliyor.’
Aslında haksız sayılmaz. Ama bundan sonraki ifadelerin altı çizilmeli. Burada sadece ajanslara değil, Doğan Grubu’nada mesaj var: ‘Başta sizler olmak üzere herkesi uyarıyorum. Sabah Gazetesi olarak Sabah’ı etkileyecek her adımın fazlalığıyla karşılığı verilecektir...’
Bu mesaj, bir ültimatom değil mi? ‘Hayır’ diyorsanız, mektubu okumaya devam edelim: ‘Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Bu gemi batarsa, herkes batar, bunun aksini düşünmek saflıktan öte bir şey değildir. Son kez uyarıyoruz. Seri ilan sektörünün temel taşlarıyla oynamayın. 3-4 ay sonra bu iş olmadı başa dönüyoruz derseniz de yaratacağınız kaosun ve karmaşanın hesabını veremezsiniz. Sabah Gazetesi olarak her türlü koşula hazırlıklıyız. Bizi etkileyecek her yapılanın fazlasıyla karşılığını vereceğiz. Ya bu girilen yanlış yoldan dönülecektir. Ya da herkes yaşanılan sonuçlara katlanacaktır.’
Mektup, reklam ajanslarına gönderilmiş ama sanki ‘Aydın Doğan okusun’ diye kaleme alınmış. ‘Ajanslarım sana söylüyorum, Doğan sen anla’ misali... Deniyor ki, ‘Ya bu savaştan vazgeçin, ya savaşa hazır olun.’
Mektubun iki kelimeden oluşan son cümlesi zaten her şeyi anlatıyor: ‘Hodri Meydan!’
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...