E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

BOMBA… BOMBA… BOMBA… “MUHARREM SARIKAYA İLE HESABIM DAHA BİTMEDİ” DİYEN ŞAMİL TAYYAR BU HESABI NASIL GÖRECEK? 

(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Sabah Gazetesi'nde zorla imzalatılmaya çalışılan sözleşmeyi imzalamadığı için işine son verilen ve daha sonra açtığı davayı kazanan Şamil Tayyar o zamanın Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ile hesabının daha bitmediğini söylüyor. İşte Şamil Tayyar röportajının son bölümü…

14.02.2007 - 04:19
BOMBA… BOMBA… BOMBA…  “MUHARREM SARIKAYA İLE HESABIM DAHA BİTMEDİ” DİYEN ŞAMİL TAYYAR BU HESABI NASIL GÖRECEK?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gazetecililere, mesleki yıpranma göz önüne alınarak örneğin polisler gibi fazla yıpranma payı düşünülerek erken emeklilik hakkı tanınır. Kağıt üstünde olsa da, böyledir. Belki kanun yapıcılar bu hesaplamayı yaparken, dışarıdaki koşuşturmayı göz önüne almışlardır ama gazetecileri asıl yıpratan “mesleki rekabet, ayak oyunları, kendi meslektaşları tarafından üzerine basılmaya çalışılması” gibi her sektörde görülecek şeylerin daha yoğun yaşanıyor olmasıdır. Örneğin Şamil Tayyar 20 yılı aşkın gazetecilik hayatında unutamadığı tek şeyin çalışma arkadaşının gösterdiği tavır. Onun için Tayyar’ın, yasal olarak hakkını almış olsa bile meslektaşı Muharrem Sarıkaya’ya öfkesi dinmiyor ve “Henüz nefsimde Sarıkaya ile mahsuplaşamadım” diyor… Hobbes’ın “İnsan insanın kurdudur” sözünü “Gazeteci, gazetecinin kurdudur” diye uyarlamak yanlış olmaz sanırım… İşte Şamil Tayyar röportajının üçüncü ve son bölümü…

 

 

 

TURKTİME: Hrant Dink’e sıkılan sadece Dink’i öldürmedi, gazeteleri de ağır yaraladı. Gün geçmiyor ki bir gazetenin manşet haberi yalanlanmasın. Gazeteler neden bu hale düştü?

 

ŞAMİL TAYYAR: Maalesef şu anda medyayı Yasin Hayal yönetiyor. Onlar bunun farkında değil mi? Farkında tabi. Ama kaygıları farklı. Örneğin Sabah Gazetesi, çok iyi iki haber yaptı. Sonra öyle bir heyecana kapıldılar ki, bunu biraz da Hürriyet ile rekabetlerinde de kullanmak istediler ve üçüncüsünde çuvalladılar. Çuvallayınca, yapılan iyi işler de görülmedi. Bu arada Hürriyet, kendisini geride kalmış hissetti ve MİT haberiyle sorti yaptı ama o da çuvalladı. Ve Akşam da potaya girdi ve haberinin yalanlanmasına rağmen  devam etti. Yani tüm bunlar kızışan rekabet ortamı nedeniyle oldu. Yoksa bunun farkında olmadıklarını düşünmüyorum.

 

TURKTİME: Bu süreçte Star’ın yalanlanan manşetini yada haberini anımsamıyoruz. Sizin bu haberlere karşı duruşunuz nasıl? Diğer gazetelerden ayrıldığınız nokta neresidir?

 

ŞAMİL TAYYAR: Biz son dönemde İstanbul ve Ankara arasında çok iyi bir uyum yakaladık. Ve bu uyumla ortak kıl oluşturdık. Ben bunu uyumlu hareket etmeye ve ortaya çıkan her soruya yanıt bulmaya çalışmaya bağlıyorum. Bizim böyle bir kaygımız ve kavgamız olmayınca o yanlışlara düşmüyoruz. Biz sadece habercilik yapmaya çalışıyoruz.  Bundan kurtulmak için çok fazla akıllı olmaya da gerek yok. Sağduyulu hareket eder, sansasyon peşinde koşmazsanız sorun çözülür. Biz, bunu yapıyoruz.  

 

TURKTİME: Bu kızışma devam eder mi yoksa bu kadar mıydı?

 

ŞAMİL TAYYAR: Daha devam edecektir. Bu işin bir de mahkeme aşaması var. İddianame çok önemli. İddianamede o kadar çok şey çıkacak ki bilgi kirlenmesi çok daha fazla olacak.

 

 

TURKTİME: Kamyon bir zamanların sembolüydü ve siz de bunu kitaplaştırarak “5 N 1 Kamyon” demiştiniz. Son yaşanan gelişmelere bakarsak bu kamyonun yerini ne aldı? Yeni duruma uygun bir formülünüz var mı? 5N 1 ne şimdi?

 

ŞAMİL TAYYAR: Açıkçası bunu düşünmedim. Kamyon ise zaman zaman suikastlar gibi kullanılan bir şeydi. 5N ise zaten belli; ne, nerede, niçin, ne zaman, nasıl. Şimdi 1 K, Tevfik Diker olabilir, Fikri Karadağ olabilir, Ogün Samast olabilir. Sonuçta burada kullanılan her insan, bu amaca hizmet ediyor. Ve maalesef son zamanlarda bu Kuvayı Milliye dernekleri ile birlikte sayıları da gittikçe artıyor.

 

 

MUHARREM SARIKAYA “TURGAY CİNER’İ TANIMIYORSUN. SENİ BAĞDAT’A SÜRER” DİYE TEHDİT ETTİ!

 

 

TURKTİME: Tuncay Özkan kadar yazmasanız da yine bir gazeteci, Muharrem Sarıkaya ile aranızın iyi olmadığını biliyoruz. Sarıkaya ile aranızdaki sorun nedir?

 

ŞAMİL TAYYAR: Sabah gazetesinde çalışırken son dönemde bir sözleşme krizi yaşadık. Bize o zaman yeni bir sözleşme getirdiler ve biz sözleşmenin lehimize olmadığını düşündüğümüz için bunu imzalamadık. O dönemde temsilci konumundaki Muharrem Sarıkaya sözleşmeyi zorla imzalatmak istedi ve bunu yaparken de çok ağır hakaretlerde bulundu.

 

TURKTİME: Nasıl hakaretler bunlar?

 

ŞAMİL TAYYAR: “Biz bu parayı madenden, yerin altından çıkarıyoruz, size kolay kolay yedirtmem.” dedi. İtiraz edince “Sen Turgay Ciner’i tanımıyorsun. Seni Bağdat’a sürer” diye tehdit etti. Bunun dışında küfre varan ifadeler kullandı. Hicap duyduğum için onun söylediklerini burada tekrarlayamayacağım. Böyle yapınca bir süre sonra alacaklarımızla ilgili olan mücadelemiz onur mücadelesine dönüştü ve biz işin parasal boyutunu bir kenara iterek mücadelemize devam ettik. 14 arkadaştık. Uyduruk gerekçelerle hepimizi işten çıkardılar ve 14’ümüz de dava açtık. Hepimiz de davayı kazandık. Muharrem Sarıkaya da görevden alındı.

 

 

MUHARREM SARIKAYA’DAN İNTİKAM ALMAK İSTESEM MECLİS’İN ORTASINDA DÖVMEM GEREKİR!

 

 

TURKTİME: Davayı kazanmış olmanız, Sarıkaya’nın görevden alınması onur mücadelesi dediğiniz mücadeleyi kazandığınızı düşündürüp rahatlattı mı sizi?

 

ŞAMİL TAYYAR: Ben kendi nefsimde Muharrem Sarıkaya ile henüz mahsuplaşmış değilim. Çünkü dava işin parasal boyutu ile ilgiliydi. Onun da bedelini Turgay Ciner ödedi. Ama Sarıkaya’nın bize yaptığı hakaretlerle ilgili mahsuplaşmayı daha yapmadım. Bunu öbür dünyaya da havale etmiyorum. Allah ömür verirse ve bu dünyada da imkanım olursa hesaplaşacağım.

 

TURKTİME: Nasıl yapacaksınız bunu? Yazılarınızla mı? Örneğin geçmişte Sarıkaya’nın MİT müsteşarı eşinden yediği fırçayla ilgili bir yazı yazmıştınız ve bu, sizin intikam almanız olarak yorumlanmıştı.

 

ŞAMİL TAYYAR: Hayır, o yazıyı intikam için kaleme almadım. Eğer intikam almak istesem onu Meclis’in ortasında dövmem gerekir. Özel bir tepki göstereceksem yazılarıma bunu yansıtmam. Bulunduğum gazetede yöneticilik yapıyorum. Hoşlanmadığım bir şey olsa bile haber değeri varsa yazılmasını isterim. Kendi özel hesaplarımı işime karıştırmam ve gazeteyi de ona alet etmem. Ama sizin bahsettiğiniz o yazıyı Yeni Şafak’ta yazmıştım ve haber değeri vardı. Bir yazar MİT Müsteşarı ile atışma ortamında birbirine karşılıklı laf söylüyorlar. Bunun bir haber değeri vardır. Muharrem değil de başkası olsa onu da yazardım. Ama Muharrem Sarıkaya’yı bize yaptıklarından dolayı sevmediğim de doğrudur. Kitap yazmayı düşündüm onunla ilgili. Çünkü Muharrem Sarıkaya Ankara’da en popüler gazetecilerden biridir. Hakkında çok fazla hikaye vardır. Aslında hikayeden ziyade bizzat kendisinin anlattıklarıdır. Ben bu hikayeleri “Muharrem Nereye Koşuyor” diye bir kitap haline getirmeyi düşündüm. Çünkü herkesin bunlar bilmesini istiyorum. Hatta bin tane özel bastırıp bunun 550 tanesini milletvekillerine, 450 tanesini de Genelkurmay başkanından başlayarak askeri ve sivil bürokrata dağıtayım ki bu adamın kim olduğunu, ne olduğunu anlasınlar.

 

 

SARIKAYA’YI YAZACAĞIM Kİ BU ÜLKEYİ YÖNETEN KOCA ADAMLAR KİMİNLE KONUŞTUKLARINI BİLSİNLER

 

 

TURKTİME: Neden yazmadınız?

ŞAMİL TAYYAR: Bu projemden Yeni şafak’ta çalıştığım dönemde Mustafa Karaalioğlu vazgeçirdi. Tartışmaya girmememi önerdi ben de uygun buldum.

 

TURKTİME: Şu an var mı böyle bir projeniz?

ŞAMİL TAYYAR: Hayır, şu an itibariyle öyle bir projem yok ama onunla ilgili bütün notlarımı alıyorum. Çünkü artık kendisinden ziyade mesleğe de zarar vermeye başladı. Ve bu ülkeyi yöneten koca koca adamlar kiminle konuştuklarını da bilmeleri gerekir diye düşünüyorum.

 

TURKTİME: Sarıkaya’nın hikayeleri dediniz. Nedir bu hikayeler? Örnek verir misiniz?

 

ŞAMİL TAYYAR: Bir gün Sabah Ankara bürosunda gündem toplantısı var. O gün de bir deprem olmuştu. Muharrem “Ankara sayfasında Ankara’nın deprem haritasını çıkaralım” dedi. O sırada Zeynep Tuğrul devreye girdi ve “Muharrem bey, ben Oyak’ta oturuyorum. Bizim evin temelleri atılırken yerden sular fışkırırdı. Oraları doldurup ev yaptılar. Oyak tarafının zemini çürüktür” dedi. Muharrem de “Ben de biraz yukarıda, Yıldız’da oturuyorum. Biz de evin temelini atarken baktık ki oradan bir dere geçiyor.” dedi. Biz ne olduğunu anlamadık, Okan Müderrisoğlu devreye girdi ve “Abi, dereden kastınız yer altı suyu mu?” dedi. “Evet, dere. Biz o dereyi aldık(elleriyle de göstererek) bir kenara koyduk, sonra da üzerini betonla kapattık. Ve bina yükseldi. Derenin üzerini kapattığımız  o betona kapak yapmıştık. Bina bittikten sonra bahçıvan oradan kovayı sarkıtıyor, dereden su çekerek bahçeyi suluyor” dedi. Biz, şaka mı yapıyor, ciddi mi anlayamadık ve bir an tepki koyamadık. Sonuçta adam bir de Ankara temsilcisi. O arada Fatih Ertürk müdahale etti ve “Abi, balık da tutuyor musunuz” dedi. Biz kopmuştuk. Muharrem gayet ciddi bir tavırla “Fatihciğim, sen çok cahil bir adamsın. Yer altı suyunda balık olmayacağını bilmiyor musun?” dedi. Ben Muharrem ile ilgili notumu orada verdim ve ondan sonra da çok ciddiye almadım.

 

 

SABAH YÖNETİCİLERİ İŞİN TAMAMINI SARIKAYA’YA VEREREK HATA YAPTIKLARINI SÖYLEDİLER

 

 

TURKTİME: Siz şu an Ankara Temsilcisisiniz. Yani bir yandan gazetecilik yaparken bir yandan da kurumun çıkarlarını gözetmek gibi bir yükümlülüğünüz var. Şu anki sorumluluğunuzun getirdiği yükü de düşünüp Sabah’taki o denemde Muharrem Sarıkaya’nın davranışlarının haklı yanları olabilir dediniz mi?

 

ŞAMİL TAYYAR: Hayır, haklı olan hiçbir yanı yok. Sonuçta hukukçular bir metin hazırlıyorlar ve bunu patrona veriyorlar. Patron da tamam diyor. Sonuçta patron metni ayrıntılı olarak bilmeyebilir. Burada yöneticiye düşen görev şudur: Alır, bizimle tek tek görüşür. Çekincelerimizi söyleriz. O doğrultuda sözleşmede değişiklik yapılması gerekiyorsa onları not alır ve patrona gider. Kendi kanaatlerini de ortaya koyar ve bir uzlaşma yolu arar. Ama Muharrem Sarıkaya patronajla çalışanlar arasında bir uzlaşma yolu aramadı. Bunu yapabilirdi. Ama tam tersine hareket etti. Patrona da bizim tavrımız Muharrem’in anlattığı şekilde gitti. Bizi bir isyancı gibi anlattı. Ben işten ayrıldıktan sonra yönetim kademesiyle görüştüğümde bana şunu söylediler: Biz daha önce sizinle konuşabilseymişiz, bu sorunu çözebilirmişiz. Muharrem’e işin tamamını devretmekle hata yapmışız.” Kaldı ki benzer bir sözleşme süreci Hürriyet’te de yaşandı. Sedat Ergin herkesi topladı, kendilerine anlattı. Herkes özgür iradesiyle oturdu kararını verdi. Hiç kimseye hakaret etmediler, hiç kimseye küfretmediler. Burada da bazı arkadaşların çıkışını verdik. Ama buradan atılan her arkadaşın kıdem tazminatını, ihbar tazminatını ve yıllık izin alacaklarını ödeyerek ayırmak istedik. Yani sonuna kadar uzlaşma yolu aradık. Ama o bunu yapmadı.

 

TURKTİME: Bu tavır patronajın tavrından kaynaklanmış olamaz mı?

 

ŞAMİL TAYYAR: Olur mu öyle şey. Turgay Ciner mi dedi “ben Şamil’i Bağdat’a sürerim” diye. Muharrem o gücü bu şekilde kullandı.

 

 

CİNER 4 TRİLYONU MUHARREM SARIKAYA’DAN TAHSİL ETMELİ

 

 

TURKTİME: Böyle davranmasaydı ne olurdu?

 

ŞAMİL TAYYAR: Muharrem değil de başka bir yönetici olsaydı bu süreç bir iki kazayla atlatılabilirdi. Ben orada sadece sözleşmeye “ve” bağlacını ekleyin, kıdem tazminatı ile ilgili madde muğlaklıktan kurtarılsın imzalayacağım dedim. Ve samimiyetimi göstermek adına geriye dönük olarak kullanmadığım 185 günlük yıllık iznime de kullanmışım gibi imza attım. Ama ona rağmen yapmadılar. Bu düzeltme 20 kuruştu. Ama bir fotokopi kağıdı fazlayla bitecek iş kendilerine 4 trilyona mal olu. Bence Turgay Ciner bu paranın tamamını Muharrem Sarıkaya’dan tahsil etmelidir.

 

TURKTİME:Peki Sarıkaya bir bedel ödedi mi bunun karşılığında?

 

ŞAMİL TAYYAR: Hayır. Hiçbir bedel ödemiyor. Ödediği tek bedel temsilcilikten alınmasıdır ama onun dışında patronajın kendine aldığı villada oturuyor, altında makam arabası var. Temsilcilikten alınması böyle bir hata için bedel bile sayılmaz.

 

TURKTİME: Tüm bunlara rağmen Turgay Ciner tarafından hala korunuyor olmasını siz neye bağlıyorsunuz?

 

ŞAMİL TAYYAR: Bu konuda net bir şey söyleyemem ama sadece gazeteciliğinden dolayı bu yakınlaşmanın olabileceğini sanmıyorum. Özel bir ilişkileri olmalı.  

 

İLGİLİ BÖLÜMLER:

 

 

DERYA SAZAK MESUT YILMAZ, ALTAN ÖYMEN H. CELAL GÜZEL İÇİN UYARMIŞTI! SABAH’TA KÖTÜ ADAM OLMADIĞIM İÇİN BAŞBAKANI İZLETMEDİLER…

 

TUNCAY ÖZKAN İSTİHBARAT DESTEĞİ İLE UĞUR DÜNDAR GİBİ BİR GAZETECİYİ YEDİ, FATİH ALTAYLI’YI SAHANIN DIŞINA İTTİ!

 

 

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kanal 6'nın Patronu Ahmet Özal Turktime'a konuştu
(ÖZEL-TALAT ATİLLA) El değiştirdiği söylenilen Kanal 6 televizyonu yönetim ...
Mehmet Barlas da Turktime'a konuştu: Dündar ve Güldemir Polemiği Düşünce olarak kalsaydı
(Turktime-Ersin Tokgöz) Emin Çölaşan ve Uğur Dündar’dan sonra Sabah Gazetesi ...
Uğur Dündar da Turktime'a Konuştu
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Ufuk Güldemir eleştirdi, O hep sustu. Medya peşinden ...
 
RÜYALAR DÜNDAR İLE GERÇEK OLACAK
Kanal D'de bu akşam, sunuculuğunu Uğur Dündar'ın üstlendiği "Yoksa Rüya ...
VATAN GAZETESİ NASIL ÇARK ETTİ
Vatan, fotoğraf ve kanıtlarıyla yayınladığı haberi, Bakan Çubukçu kızınca hemen yalanladı.
TUNCAY ÖZKAN İSTİHBARAT DESTEĞİ İLE UĞUR DÜNDAR GİBİ BİR GAZETECİYİ YEDİ, FATİH ALTAYLI’YI SAHANIN DIŞINA İTTİ!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Star’daki son durum ve söylentilerin ...
 
DERYA SAZAK MESUT YILMAZ, ALTAN ÖYMEN H. CELAL GÜZEL İÇİN UYARMIŞTI! SABAH’TA KÖTÜ ADAM OLMADIĞIM İÇİN BAŞBAKANI İZLETMEDİLER…
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) Son günlerin en çok konuşulan ...
ALTAYLI SERT VURDU: “YAZARLARA VERİLEN TALİMAT YAYIN İLKESİ MİDİR POAŞ İLKESİ Mİ?”
Yıllarca çalıştığı Hürriyet'te siyasetçi istedi diye kelle hiç verilmediğini ...
HRANT DİNK’E SIKILAN KURŞUN GAZETELERİ AĞIR YARALADI! MANŞETLER PEŞPEŞE YALANLANIYOR…
Gazeteler bilgi kirliliğinde yarışıyor. Sabah'ın hayal haberinden sonra ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Vladimir Putin
moskova
İlker İnanoğlu
film
ygs 2015
mülteci
kardemir karabükspor
Çaykur Rizespor
muhsin yazıcıoğlu