E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Yalçın Toker

BAŞKANLIK SİSTEMİ HİKAYELERİ
17 Ekim 2016 Pazartesi

Ülkeyi yönetenler, son günlerde sanki milletin dertlerini bir kenara bırakmış durumdalar.. Oysa can ve mal güvenliği meseleleri, sınırlarımıza tecavüzler,  dış tehlikeler iyice arttı.. Milletin ekonomik problemleri adeta dayanılmaz hale geldi. İktidardakiler ise, milletin bu tür ihtiyaçlarına çare bulmak, derman olmak değil, kendi siyasi çıkarları peşindeler..

Çıkardıkları OHAL KHK’ları sayesinde hukuksuzluklarını, tutuklama ve görevden almalarını hızını kesmeden sürdürmekteler.. Hep birlikte, ağızlarına doladıkları Başkanlık sistemini gerçekleştirmeye çalışıyorlar..

Millet kahrolurken, adında millet ismi bulunan Parlamentodaki yegane Partimiz olan MHP’nin Genel BaşkanıDevlet Bahçeli de, milletin dertlerine eğilmek yerine  sahneye çıkıyor ve siyasi görevini bir kere daha yerine getiriyor.. Recep Bey’in dört gözle beklediği Başkanlık sisteminin gündeme alınmasını sağlayan sözler sıralıyor.. Bu hali ile bizim gibi eski partilileri kahrediyor..        

İşte onun bu girişiminden sonradır ki, Başkanlık sistemi işi ülke gündemine tam yerleşti. Şimdi konuyu bilen bilmeyen herkes aldı sazı eline Başkanlık türküleri söylüyor..

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Parlamento, Anayasa Komisyonu Başkanı, Adalet Bakanı, yandaş basın, Başkanlıkla yatıp Başkanlıkla kalkmaktalar.. Cumhurbaşkanının ikide bir muhtarlara, valilere falan düzenlediği Saray toplantıları iyice arttı.. Yaptığı Başkanlık mitinglerinde, Konya, Trabzon, Rize derken iki günde altı yerde konuştu..

Bu işi gündeme getiren Bahçeli’yi övgü kelimeleri ile adeta kucaklayan Başbakan, her gün konuştu ve nihayet son olarak dün “İstikrarın kalıcı yolu Başkanlıktan geçiyor” demecini verdi.  

Hal böyle iken ben şimdi isterseniz, meselenin hukuki yanını ele almayı bir başka yazıma bırakarak, bu konuşanlara bazı sorular sorayım.

Gerçi Tayyip Bey’e soracaklarımı çok önce sormuş ve onları bir kitabımda(*) toplayıp yayınlamıştım. Kısaca hatırlayalım.. Mesela demiştim ki;

“Başkan seçilen şahsın ilk işi Başkanlık nutku vermektir.. Tayyip Bey, Amerikan tipi bir Başkanlık hayali içinde olduğuna göre, kendisinin de nutkunu Amerikan Başkanları gibi hazırlaması gerekir.. Ünlü yazar Dale Carnegie, nutuk konusuna şunları yazıyor:

“Başkan Wison anlatıyor: Önce söyleyeceklerimin listesini yapar ve stenografi ile yazarım. Sonra yazı makinamın başına geçer, cümleleri düzelterek, gereken eklemeleri yaparak onu baştan kaleme alırım.. Böylece hazırladığım nutkumu okurum.

Başkan Roosvelt  ise söyleyeceklerini önce aklında toparlar, sekreterine daktilo ile yazdırır, sonra kurşun kalemle üzerinden düzeltmelerini yapıp onu okurdu..

Başkan Linkoln ise, sokakta dolaşırken, yemek yerken, koluna pazar sepetini takıp, bakkalda, kasapta alış veriş ederken nutkunu kafasında hazırlamıştı. Sonra karanlık, tozlu bir odaya kapanmış, bunları bir mahzene kapanıp yazmıştı.

Başkan Lloyd George ise bütün konuşmalarını köy dışındaki patikalarda dolaşıp, ağaçlarla, çiçeklerle konuşarak hazırlardı”.

İşte Amerika’lılarda durum bu imiş..

Peki Tayyip Bey’in nutukları..

Herhalde Linkoln gibi koluna sepeti takıp bakkal, kasap dolaşacak, bir karanlık odaya kapanıp nutuk yazacak değil..

Veya Lloyd George gibi bahçede dolaşıp ağaçlarla konuşarak, ötekiler gibi steno ile falan yazma zahmetlerine katlanacak hiç değil..

Başkanlık nutku da, yine daima olduğu gibi görevliler tarafından yazılacak.. Prompter cihazına yerleştirilip konuşacağı kürsüye yerleştirilecek.. Tayyip Bey de oradan okuyacak.. Bu durumda insanın aklına şu soru geliyor: Ya birkaç yıl önce Antalya’da olduğu gibi prompter cihazı bozuluverirse Tayyip Bey ne yapacak o zaman?

Neyse neyse, geçelim bunları, konumuza devam edelim..

Yazının girişinde; herkesin Başkanlık konusunda üzerine düşen görevi yerine getirmekte olduğu mealinde bir ifade kullanmıştım..  

Meclis’in Anayasa Komisyonunun Başkanı olan AKP milletvekili Mustafa Şentop da görevini yerine getirmek üzere konuştu.. Bir televizyon kanalındaki mülakatını izledim. Konuşmasına şu sözleriyle başladı: “Bahçeli’nin konuşması hem siyaseten, hem hukuken mantıklı..”

Ne güzel mantıklılıkmış bu..

Ve devam etti: “15 Temmuz aslında Hükümet sistemi tartışmasının ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur.. 15 Temmuz sonrası Anayasa tartışması bence çok daha önemli hale geldi..”

Peki bunlar ne demek oluyor?

Fettullah’ın isyan girişimi sayesinde Başkanlık sisteminin de yolu açıldı mı denilmek isteniyor? Komisyon Başkanı, Üniter Başkanlık sistemi falan gibi detayları da anlattıktan sonra, “330’u bulup Anayasa’yı değiştireceklerinin, önümüzdeki ilkbaharda da referandumun yapılabileceğinden çok ümitli olduğunu”söyleyerek konuşmasını tamamladı.  

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ‘a geleyim.. O da; “Sayın Bahçeli doğru söylüyor..” diyerek sözlerine başladı.. Sonra da Başkanlık sistemini savunma vazifesini ifa etmek üzere şöyle devam etti:

“Parlamento çoğunluğuyla, Cumhurbaşkanının aynı siyasi gelenekten geldiği dönemlerde zaten fiili Başkanlık sistemi vardı. Atatürk dönemi fiili bir Başkanlık sistemidir. O dönem Başbakanlarının, İnönü dışında kaçının ismini sayabilirsiniz?”

Bekir Bey! Siz Devletin önemli Bakanlarından birisiniz! HSYK gibi çok önemli bir yargı kurumunun da doğal Başkanısınız..

Bu sözlerinizle insanları küçümsemiş olmuyor musunuz? Milletini cahil yerine koymayınız lütfen..

Cumhuriyet öncesi döneminde yani 1921-22 yıllarında Başbakan olan Fevzi Çakmak kimdir diye sorsanız, hemen herkes size “eski bir komutan, bir Başbakan” cevabını verir sanıyorum.. Rauf Orbay’ı da Fethi Okyar’ıda ben, eğitimleri lise düzeyinde olan kime sordumsa  eski Başbakanlar oldukları cevabını aldım.

Siz bu sözlerinizle, İsmet Paşa’dan sonraki Başbakan Celal Bayar’ı bile millet’in sayamayacağını iddia etmiş oluyorsunuz.  Yanılıyorsunuz bence..

Atatürk’ün vefatından sonraki yıllardaki Refik Saydam,  SaracoğluRecep PekerHasan SakaGünaltaybelki herkesçe bilinemeyebilir ama, Menderes’i de mi sayamaz millet?

Bu vesile ile Celal Bayar’ı anmışken, bir fotoğraf yayınlayacağım.. Atatürk döneminin son Başbakan’ı Bayar’dır.. 1 Kasım 1938’de Atatürk’ün hasta olması sebebiyle Meclis açılış konuşmasını Atatürk adına o okumuştu. Bayar’ın elini öpüyorum..

Bekir Bey tabii ki siz, 1965 yılında doğduğunuza göre, benim Celal Bayar’la bu resmim çekildiği tarihte henüz dünyaya bile gelmemiştiniz. Bense o zaman Hukuku bitirmiş, İstanbul Barosuna avukatlık kaydımı da yaptırmış, Yassıada Mahkemesinde Bayar’ı, Menderes’i yargılanırken takip etmiştim.

“İsmet Paşa dışındaki kaç Başbakan’ı hatırlarsınız?” sorunuza asla katılmıyor ve ben de bu şekilde cevap vermiş oluyorum.


Anılarım kitabında(**) da yer alan bir fotoğrafta Celal Bayar’ın elini öpüyorum.. Soldan itibaren o dönemin basın ve parti yöneticilerinden Nusret Kuruoğlu, Güneş matbaası mürettip ve ustaları.. Bayar’ın damadı Ahmet Gürsoy, dönemin Başyazarı ve radyoda “radyo gazetesi” hazırlayıcısı Mümtaz Faik Fenik... Ben de Celal Bayar’ın elini öpüyorum.

(*) Okuduğum Kitaplardan Tayyip Bey’e satırlar /Yalçın Toker, Toker Yayınları- www.toker yayinlari.com- Tel: 0535 3199349 ve  [email protected] 

(**) İhtilaller ve Darbeler Arasında Gazetecilik ve Kitapçılık Anılarım /Yalçın Toker, Toker Yayınları- www.toker yayinlari.com- Tel: 0535 3199349 ve  [email protected]

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 29930 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Gıcık Olduğum İşler
10/10/2016
SPOR YAZARLARI... ESKİ DOSTLAR...
10/3/2016
Atatürk'ün Başına Şişe Atan Doktor
9/26/2016
Hukuksuzluktan Söz Edince, Ali Fuat Hocamı Hatırladım
9/19/2016
Hukukçunun Hukuka Saygısı...
9/2/2016
Atatürk'ün Eserleri Yok Ediliyor
8/24/2016
Atatürk Cepheye Giderken
8/15/2016
Her Gün Her Dakika Atatürk! Demeliyiz
8/8/2016
Devlet Adamlarımızla İlgili Hatırlatmalar...
8/1/2016
MHP'lilere Önerilerim
7/25/2016
İki Acı Kaybım: 1. RASİM Ağabeyim, 2. Aziz Dostum TURGAY ŞEREN..
7/11/2016
Halit Ziya Uşaklıgil'den Bugüne de Geçerli Satırlar...
6/27/2016
Kemalettin Kamu Olduk Hepimiz; ''Gurbette Değiliz, Gurbet İçimizde...''
6/20/2016
Almanlara Göre Biz En Alttakileriz
6/6/2016
Atatürk, Devrimler, Laiklik ve Bugünlükler...
5/30/2016
Din ve Hukukun, Siyasi Çıkar İçin İstismarı Devam Edecek mi?
5/23/2016
Dertlerimizi İçimize Ata Ata İleri...
5/17/2016
Laikliğe Son Verip, İslami Anayasa Getirmeye Çalışanlara Sorularım Var...
5/9/2016
Üstad Necip Fazıl Bugün Sağ Olsaydı, Mutlaka İsmail Kahraman'ı Azarlardı...
5/2/2016
Devleti Yönetenlerin Yanlışları Üzerine...
4/18/2016
Büyüklerle Anılarımda-1 Adnan Menderes
4/11/2016
Başbuğ Türkeş'i Rahmetle Anarken
4/4/2016
Bizde ve Başka Ülkelerde Devlet Adamlığı Anlayışı...
3/28/2016
İçki Konusu...Atatürk,Baburşah ve Nevai
3/14/2016
Atatürk Döneminde ve Günümüzde Türk Kadını...
3/7/2016
Atatürk Dönemi yazarları... Yahya Kemal Beyatlı ve bugünler
2/29/2016
95 Yıl Öncesi ve Bugünkü Türk Basınının Özgürlüğü
2/22/2016
Atatürk Beşiktaşlı!
2/15/2016
ORTA DOĞU GAZETESİ ile RAHMİ TURAN Arasındaki ihtilaf üzerine ilk Söyleyeceklerim..
2/5/2016
Erdoğan'ın Başkanlık Hayalleri ve Türkeş'in Gönül Seferberliği!
2/1/2016
Ruslar Bizden Özür Dilemişti!
1/26/2016
Yavru Vatan Kıbrıs ve Rauf Denktaş!
1/18/2016
Hendek Kazanlar Acaba Közüm Han Destanımızı mı Uyguluyor?
1/11/2016
Ruslar, Tarih Sahnesine, Türk Egemenliği Altında Çıkmışlardı...
1/4/2016
Devletler Arası İlişkiler ve Türkiye-Rusya Konusu...
12/28/2015
65 Yaştan Büyüklere Noter ve Doktor Eziyetleri Konusunu Noktalarken...
12/23/2015
65 Yaşından Büyüklere Çektirilen Eziyetler
12/16/2015
NECATİ BİLGİÇ’i de Kaybedince...
12/9/2015
Hayalle Hakikatin Karıştığı Bir İstanbul Hikayesi
12/2/2015
MHP'deki Hüsran ve Bekleyiş devam Ediyor!
11/25/2015
Devlet Bey Ülkücüleri ve Milliyetçileri Hala Üzüyor!
11/16/2015
Sportif Konular... Kaf Sin Kaf... Baba Oğul Demirörenler v.b
11/9/2015
Devlet Bey Daha İstifa Etmedi mi?
11/3/2015
Genel Seçimler ve Tayyip Bey'in Başkanlık Özlemi!
10/22/2015
Sabiha Gökçen ve Dersim İsyanları
10/13/2015
Üç Türk Büyüğü: Atatürk, Ziya Gökalp ve Nasrettin Hoca
10/5/2015
Atatürk'ün Adalete Saygısı ve Bugünkü Saygısızlıklar!
9/28/2015
Arşiv Belgelerinde Ermeni Vahşetleri...
9/21/2015
Ermeni tehciri Kararnamesi ve İttihatçıların Yargılanmaları
9/14/2015
Tuğrul Türkeş ve MHP'deki Yıllarımdan Anılar
9/7/2015
Osmanlı'nın 'Teba-i Sadıka'sı, Ermenilerin İsyan ve Hainlikleri!
8/31/2015
Rumların Kıbrıs Planları, İngiliz’in Kalleşlikleri ve Türk-İslam Dünyasının Umursamazlığı..
8/24/2015
Yunanlıların Pontus Hayalleri...
8/17/2015
Çinlilerin Acımasızlıklarına Tarihten Bazı Örnekler...
8/10/2015
İki Ahmet Davutoğlu!
8/3/2015
IŞİD ve PKK Terör Örgütleri Türkiyemizi Kana Buladılar
7/27/2015
Irak ve Suriye'deki Türkmen Kardeşlerimizin Dramı
7/20/2015
Bu Çinliler Ne Yapmak İstiyor?
7/13/2015
Milliyetçi Harekete Yakışmayan Gelişmeler!
7/6/2015
Ellerinde Kuran'la Kürsüye Çıkanlar!
6/29/2015
Fikret Orman'ın İbrahim'e Sözlerini Beşiktaş Başkanına Yakıştıramadım!
6/26/2015
Merhaba Turktimeseverler
6/22/2015
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
barcelona
sınav stresi
Euro
İslam
ROMA
Borussia Dortmund
Eurolague
Galaxy A
MESUT ÖZİL