Kendi ölçtüğü reytingle en çok izlenen ilk 30 izlenen programın, 27’sinde birinci olduğunu iddia eden TRT, sessiz sedasız çok ilginç bir tasarrufa daha imza atıyor.
TRT en yetişmiş 1500 muhabir, kameraman, montajjı ve diğer çalışanını başta Diyarbakır olmak üzere bir çok ile gönderme kararı verdi.
Üstelik bu kararını idareye yazılı olarak bildirdi.
Çalışanlarına haber dahi vermeden yapılan uygulamadan şaşkına dönen TRT çalışanları, sürgünde kendi isimlerinin olup olmadığını, listelere bakarak, ya da telefonla öğrenmeye çalışıyorlar.
Başta Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TBMM olmak üzere neredeyse tüm yönetim birimlerinin Ankara’da olması nedeniyle en tecrübeli çalışanların başkentte kalması gerekirken, TRT’nin en deneyimli çalışanlarını Ankara dışına göndermesi akılla izah edilebilir bir durum değil.
Ankara dışına giden muhabirlerden birkaç örnek verdiğimde durum daha iyi anlaşılacaktır;
Hürriyet’in polis muhabiri Soner Gürel’in daha önce Milliyet'te çalışmış muhabir eşi Hatice Gürel Erzurum’a giderken, Vedat Çuhadar’ın eşi eski Günaydın muhabiri Fethiye Çuhadar Trabzon’a gidiyor.
TRT, 1500 deneyimli çalışanın Ankara dışına gönderilmesindeki gerekçeyi;
“Türkiye’nin her yerinde deneyimli muhabirlerimiz olsun” yaklaşımıyla açıklamayla çalışıyor.
Oysa, Türkiye Ankara’dan yönetiliyor ve en deneyimli muhabirlere Ankara’da ihtiyaç var.
Daha da ötesi;
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin röportaja gecikince, 5 dakika boyunca bakanı öve öve bitiremeyen TRT Haber muhabiri Meral Tayanç Ankara’da kalıyor ama başkentin nabzını tutan gazeteciler Ankara dışına savruluyor!
TRT ve hükümete soruyorum;
Vicdanınıza sığıyor mu?
Benim sığmadı!