Bu şunun için gerekli; gelecek nesiller parti gazeteciliği nasıl yapılır, gazetecilik kullanılarak bir partiye nasıl yamanılır, gazeteci, çalıştığı kurumu nasıl açığa çıkarır, görsünler ve yeni nesil gazeteciler bunları yapmasınlar diye…
Anlatalım.
Bu öyle ilginç bir süreç ki, sonundan da, başından da başlanılsa, puzzle eksiksiz ortaya çıkıyor.
İsterseniz sondan başlayalım…
Bir haber düşünün ki; o haberi, habere muhatap olan partinin sözcüsü (Haluk Koç) dahi yalanlamıyor, haberin birinci muhatabı, partinin genel başkanı (Kemal Kılıçdaroğlu) canlı yayında yapılan haberin doğru olduğunu haykırıyor ama varlığını CHP sinerjisi üzerine kuran Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin, söz konusu haberi örselemek, yalanlatmak için kendisini CHP’den daha fazla ortaya koyabiliyor.
Neden acaba?
Gazetecilik desek, mesleğe yeni başlamış bir stajyer bile parti sözcülüğü ve gazeteciliğin aynı kefede olmadığını, bunun mesleği adına ötenazi olduğunu bilir.
Habercilik desek, ortaokulda duvar gazetesi çıkaran öğrenci bile, liderin ve parti sözcüsünün kabul ettiği bir haberin etrafında yalanlamak için dolaşmaz.
İbretlik… Üzücü…
Kendi gazetesinin bir gün önce, “Kılıçdaroğlu’na 3 kez soruldu ama yalanlamadı” dediği haberi, CHP’nin neferi gibi yalanlama gayreti neyin nesi acaba?
Evet, Ankara gazetecileri ve CHP’ye yakın unsurlar biliyor ki, son seçimde CHP’den Milletvekili olmak için denemediği yol/yöntem kalmamasına rağmen amacına bir türlü ulaşamadı. Vazgeçmediği biliniyordu ama TBMM rozeti için kendisini iyot gibi açığa çıkarması yine de sürpriz oldu. Ne de olsa o bir profesyonel (di) !
Bu sefer fena yakalandı.
Küçükşahin’in Meclis hayali elbette yeni değil. Ama Baykal onu erken tanımıştı. Üstelik kendisi için yaptığı onlarca lehte habere rağmen Baykal ona bu imkânı vermedi.
Ve Baykal düştüğünde, Baykal’a en ağır darbeyi vuran da yine o oldu!
Düştüğünde Kılıçdaroğlu’na da öyle olacak!
Hürriyet’in denge politikası yürüttüğü bir süreçte, göz kararması yaşayan Küçükşahin, Enis Berberoğlu ve ekibini de zor duruma soktu.
Gazetesinin yöneticilerini sık sık CHP’ye şikayet etmesi rutine bağlandığı için en azından bizim için haber değeri yok.
Haber değeri deyince, kendisi ile ilgili minik bir haberimizde bile Küçükşahin’le ilgili onlarca mail aldık.
Hakikaten şahinmiş!
Nasıl bir şahin olduğuna beraberce bakarız artık…
Devamı gelecek. Bekleyin…