Susulur..
Bir, iki veya üç olay geçer. Bu olaylardan birinde, sürekli karşı tarafın isteklerini yerine getirerek kendi isteklerini konuşmama vardır.
Bir diğerinde, bir ihtiyacını karşılayamama ve durumunu dile getirememe vardır. Ardından, kış aylarında virüs aldığında, akciğerlerin acıyorken ve öksürüyorken bir yere gitmek zorunda bırakılırsın. Ve öfke duygusu sesini, bir televizyon seyrettirilmediğinde yükseltir.
Halbuki konu televizyon değil..
Konu daha derin. Hayır diyemeyecek sıkışmışlıkların vardır. Başını sağa sola rahat çeviremeyeceğin, üzerinde baskıların vardır. Sevmemen için değersizleştirildiğin anıların vardır. Gece uyumadan önce ağlama seanslarını yaparsın..
Kendini ifade etme yetilerini sergileyemedikçe, kendine öfkeni çevirdiğin üzüntüleri yaşarsın. Bu seyir defterine, yatağında tek başına bacaklarını karnına çektiğin yalnız susuşlarını eklersin.
Bir uzaklaşma halidir ki, yakanı bırakmaz..
Küsersin. O ağzından çıkacak her kelimenin karşılığını alamadığını anladıkça, öfkeni iletişimi keserek gösterirsin.
Belki anlar umududur..
Umut, insana kendiliğinden bir şeylerin çözülebileceğini fısıldar. Hiçbir etki vermeden, sessiz çığlıklarının duyularak karşı tarafın değişeceği beklentisine girersin.
Bu ne boş bir çabadır..
Omuzlar düşer. Bilinir ki, bu çıkmazın da sonu yoktur. Öfkeden susmalar, bağırmalar, küsmeler, mesafe koymalar beyhude bir çabadır.
Peki ne yapmalı?
Kişisel alanlara sahip çıkılmalı. Birey önce kendini tanımalı ve nelerden hoşlandığını nelerden rahatsız olduğunu bilmeli. Canını sıkan durumlarda, kendisini yetişkin bir birey olarak koruyabilmeli. Yüzünü güldüren etkinliklere hayatında yer verebilmeli.
Kimse, bir başkasından sorumlu değildir..
Birey kendine sahip çıktığını iliklerine kadar hissettiğinde, dışarıdan olumsuz müdahaleler geldiğinde gereken zamanda gereken tepkiyi verebilir. Bunu kimse, bir başkası için yapmak zorunda değildir.
Öfkemizin, kendimize ve kişisel alanımıza sahip çıkmamızı hatırlattığını düşünüyorum.
Kendimiz için zamanında, “Evet” ve “Hayır” diyebildiğimiz, mutlu günlerimizin olmasını dilerim..