Gemi batmadan evvel filikaların batması olasılık dışı gibi gözükebilir pekala .., fakat yaşadığımız coğrafyanın yakın zamanları , bizi absürtlük aşısı ile adeta koruma altına almıştır. Gemideki filikaları batırmayı beceren bir zihniyet nasıl bir müdrike ve ne tür bir duygulanımla hareket etmiş olabilir ..? İhtimaller çeşitlidir ki ; Filikaların bulunduğu alanı tesisleştirme gayretine sebep olan bir esnaf zihniyeti de olabilir.., Filikaların geminin görsel estetiğini bozduğuna hükmeden bir naif yetkenin işi de olabilir .., Belki de filikalara ihtiyaç olmayacağına dair saplantılı bir inanç geliştirmiş meczup bir tetikçinin kişisel gayretidir..?
GEMİNİN SEYRİ : Nerede ise yüz yıla yakın bir süredir dünya denizlerinde seyreden " Cumhuriyet " isimli gemi , son yıllarda hep dalgalı denizlerde yol aldı .., Mesela yıllar evveli laiklik adındaki filika denize atılmıştı . İlerleyen zamanda kaptan köşkünde önemli mevkilere , dini motifli kıyafetleri olan insanların getirildiği görüldü . Fakat çok da zaman geçmemişti ki büyük bir kavga patlak verdi kaptan köşkünde.., Sen paralelcisin , sen meridyencisin diye birbirinin boğazına sarılan insanlar , geminin dümenine el atmaya uğraşanlar ve daha neler .., yolcuların kaptan köşkünün altında tanıklık ettiği bu kavganın en ilginç yanı , kavga eden iki tarafında dini değerleri öne çıkaranlardan olmaları idi .., Gemide bu kavgaya şahitlik eden bazı gençlerin içinde dine karşı bir soğukluk belirdi .., kaptan köşkünden vaaz vermeye yeltenen bir çok din adamı ise bu soğukluğun üzerine soğuk buhar üfledi .., Geminin seyri esnasında batırılan filikalardan biri de milliyetçilik filikası idi.., O dönemlerde bir hoşgörü sisi içerisinde bazı korsanların gemiye alınıp misafirperverlikle karşılandığına tanıklık edildi. Korsanlara protez yardımları dahi yapıldı.., Sonrasında ise , daha kaptan köşkündeki kavga dinmeden geminin her tarafında korsan avcılığına çıkıldı. Zincirleme bir kaos gelişmişti sanki ve zincir atacak bir liman bulma gayreti ile yanlış sulara doğru gemi seyretti.., Bir de gemide , geminin mühendisi ve ilk kaptanı olup , filikaların isimlerini kendi el yazısı ile yazan kişinin varisleri olduğunu iddia eden bir grup vardı ki , bir kamarada toplanıp kendilerini geminin diğer yolcularından izole etmişlerdi .., Filikalar denize atılırken dahi en ufak bir muhalefet göstermedikleri gibi , bu kamara sakinlerinden bazıları filikanın denize bırakılış gösterilerine dahi alkış tutabilmişti.., Ve hatta kamaranın çivisi çıktığından olacak , mirasını yedikleri kaptanın resmi dahi duvarda asılı duramamakta idi..
İşte , geminin seyrinde edinilen şahitlikler sonrasında tüm yolculardaki tedirginlik istikrarlı bir şekilde artmaya devam etti .., Bir yandan dalgalar coşmaya devam etmesi , bir yandan kaptan köşkünde sonlanma bilmeyen kavgalar ve gruplaşmalar , bir yandan da çevrede batmakta olan çeşitli gemilerden kurtulup , sandallarda ya da gemi parçaları üzerinde hayatta kalmayı başarmış yolcuları kurtarma zorunluluğu artık gemideki yolcuların yıpranmışlığını perçinledi.., Şimdi .., Güvertede bekleşen yolcuların, tasarlanmış bir istikamette görkemli bir batış tasarlayanların , batan geminin mallarına konmayı ümit edenlerin , battı balık yan gider diyenlerin ve batan gemiyi ilk terk etmek isteyenlerin , ve hatta kendisini Nuh peygamber zannedenlerin tamamının kendine sorması gereken bir soru da mevcuttur pek tabii ki .., Hangi akıl ve ruh halinde idiniz , filikalar batarken ..?