" Fırçayı tutan ele ya da eli vücutta tutan bileğe ait değildir ilham .., bir resmi ilk tasavvur eden ruha ederim ihtimam .. "
Renkler çarpıştı .., galakside bilinen tüm gök taşları çarpıştı .., tüm ana ve yardımcı renklerin iştirakinde , yaşamın saldırısına uğradı tuval .., ama denilebilir ki sonrası için, en azından milyarlarca yıl maviye boyanmış kaldı .., göklerin, denizin ve alglerin rengini mi çaldı yoksa kan akımı henüz başlamamış damarın rengini mi aldı ..? Mevzu adeta sır oldu kaldı ..
Sonrasında yüzbinlerce yıl boyunca tuval , sarı renge boyalı kaldı .., güneş ile magma arasında sıkışan feleğin aynasına yansıyan renk miydi tuvaldeki yoksa o dönem tanrının rengi gereği mi hal böyle idi ..? Yalın bir bakışla sorgulayamadık açıkçası ..
Son bin yıllara gelindiğinde ise kırmızıya boyandı tuval .., Güçsüzlerin , muhtaçların , ezilenlerin ve kendini savunamayacak çaresizlerin kanı mı bulaşmıştı fırçaya yoksa ihtirasın , ihtişamın , husumet ve hiddetin rengi mi açığa çıktı tuvalde ..? Belki de gördük ve kafamızı çevirdik ..
Ve son yüz yıllarına gelindiğinde yaşantının ; fırçayı eline aldığını zanneden insanoğlu gri renge bulaştırdı tuvali .., Onu etkileyen , ortak değerlerde buluşmanın renk temsili fikri miydi yoksa kendi yaşam alanını kuşatan beton ve taşın rengi miydi ilhamı ..? Zamanından önce yaşanmaya başlayınca hayat , zaten sorgulamaya pek de vakit bulamadık ..
Ve son bir kaç on yıldır .., siyaha boyandı tuval .. Işıksızlığın , kaosun , bilinemez denilenin , yokluğun ve ümitsizliğin rengi mi sis gibi çöktü her yere yoksa kan emen yarasaların yaşam mahallinin rengine mi bulandı tuval ..? İşte bu konuda ne yazık ki çok az ruh , idrak ile ödüllendirildi ..
FIRÇA DARBESİ : " Bilekten atıldığı söylenen fırça darbesi aslında yaratıcısının ilhamında , çok daha önce ve daha kısa sürede atılmıştır. "
Son yıllarda , emeklilik döneminden bunalmış İngiliz ressam , Ortadoğu tuvaline yeniden dadandı .., yüz yıllık tecrübesini konuşturup , tuval bölgesinde uzun zamandır fırça sallayan Yankee ve İsrail asıllı ressamlara sanatsal üstünlüğünü ispat etmenin derdine düştü belki de .., menopoz sürecinde olduğundan mıdır bilinmez bahsi geçen ressam , çeşitli sosyal birlikteliklerini bitirmeye dahi kalktı .., belki de aslında .., yüz yıl öncesinde kırılan fırçanın intikamı , er ya da geç alınmalıydı .. Tabii bir de fırçanın birinin kendisini ressam zannetmesi , kendinden öyle bahsetmesi ve oyun kurucu gibi takma isimler ile anılmaya meyletmesi mevzusu var ki ; Bir insanda durum bu şekilde vuku bulsa , büyüklük sanrılarından mecnun olan şahsı tedavi ve koruma hükmü altında ıslah etmek mümkün olabilirdi .., Ancak sanrının sahibi odun, kereste ya da hayvan kılından üretilmiş bir fırça olduğundan , yargılama yapmak da bir süre mümkün olmayabilir ..