Hayat bu.. İnsanlar olarak her an hem sevince, hem de hüzüne hazır olmalıyız..

Geçen hafta sonu futbol maçlarını izlerken, bu haftaki yazımda Kartal yavrularımızın başarılarından söz etmeye karar vermiştim..

Beşiktaş’ın en ünlü yıldız futbolcularından Sergen’in çalıştırdığı Malatyaspor, Beşiktaş’ı 2-0 mağlup etme başarısı göstermiş..

Beşiktaş’ın bir diğer ünlü yıldızı Şifo Mehmet (Özdilek)’in takımı Denizlispor, Konyaspor’u 2-1 mağlup etmiş.. Eski Beşiktaş kaptanlarından Rıza Çalımbay’ın Sivasspor’u da Fenerbahçe’yi 3-1 mağlubiyete uğratmıştı..

Rıza’nın takımı zaten lig lideri..

Yavru kartalların bu zaferleri beni adeta coşturmuş, Beşiktaş’ın mağlubiyetine olan üzüntümü epeyce hafifletmişti.. “Öyle ya, Fener de mağlup deyip teselli bulmuştum..”

Beşiktaşımızın bu yavru kartallarından, anı kitaplarımdan biri olan BEN SPOR YAZARI İKEN’in(*) pek çok sayfasında da bahsetmiştim..

O kitabımı aldım karıştırdım.

O zaman aklıma, bu üçlüye dördüncü olarak bugün Kasımpaşa’yı çalıştıran Tayfur Havutçu’yu da eklemek geldi.

Kitabın 170. Sayfaaında eski Beşiktaş Başkanımız Süleyman Seba’nın bizim eve geldiği, Rasim ve Necati ağabeylerim’le tavla oynadığı bir gün, Süleyman ağabeye demiştim ki; “Abi Sergen’i sadece sol ayaklı diye suçluyorsunuz.. Sen de zamanında futbol oynarken sadece sağ ayağını kullanırdın..”

Bu lafıma Süleyman ağabey çok kızmış, “git sen onu Turgay’a (Galatasaray’ın milli kalecisi Turgay Şeren) sor.. Mithatpaşa’nın açılış maçında sol vole ile ona attığım golü anlatsın..” demişti

 İşte böyle.. Boş zamanlarımın meşgale vasıtası kitaplarımla bir aradayım yine..

Bunlarla gülüp oynayıp dururken eşim bir acı haber getirdi..

Ali Çınar’ı kaybetmiştik.. Bir süredir yatağından kalkamayan Ali Çınar vefat etmişti…

Ali, benim en eski arkadaşlarımdan rahmetli Bedirhan Çınar’ın oğlu, rahmetli Güngör Çınar’ın kardeşi idi..

Bedirhan ağabeyle ve Güngör Çınar’la, spor servisi şefi olduğum yıllarda Son Havadis’te beraber çalışmıştık.. Gel de şimdi o yıllardaki sütun dostlarımız Gökhan Evliyağlunu, Hami Tezkan’ı falan anma..

Neyse geç geç.. Ali Çınar konusunu tamamla..

Ali Çınar’ın cenaze namazını, 20 Aralık Cuma günü Büyükçekmece Yeşiltepe Albatros camiinde kılıp defnettik.. Törene katılanlar arasında bazı gazeteci arkadaşlar ve oğulları da vardı. Rahmetli Ali, İğneadadaki yazlığımızda benim bir numaralı tavla arkadaşımdı.

Mekanı cennet olsun.. Eşi Sema hanıma, oğlu Barış’a ve kızı Burcu’ya baş sağlığı dilerim..

İşte böyle.. Bir haftayı daha tamamladık..

Daha doğrusu haftayı yarınki Beşiktaş- Fenerbahçe maçıyla tamamlayacağız..

O maçı beklemeden bu yazıyı gönderiyorum..

O maçı beklersek, bakarsınız her şey değişebilir, onun için o maçı beklemeden yazımı noktalamayı tercih ettim..