Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık görevini bırakmama kararı kesinleşince İmamoğlu kısa süre önce yakın kurmaylarıyla yol haritasını netleştirdi.
Beraber ve hızlıca İmamoğlu'nun kurmaylarıyla gözlerden, haliyle de kamuoyundan uzak gerçekleştirdiği özel toplantıya gidelim.
Ekrem Bey, CHP'nin değişmesini yeterli bulmadığını fakat Türk siyasetinde değişimin CHP'den başlaması gerektiğini söyleyerek konuşmasına start verdi.
İmamoğlu'nun bir kurmayı "Sizin yükselen dalganız İstanbul. Burayı muhafaza etmenin öncelikli olduğunu düşünüyorum." sözleriyle dar ekipli toplantıya sıcak bir kart açtı.
KONGREYİ YÜZDE 10 FARKLA KAZANIRIZ!
Bu fikir toplantıda ağırlık kazanınca, İmamoğlu başıyla da onaylayarak, "Aynı görüşteyim ama kongre olursa yüzde 10 farkla kazanırız." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun suratına karşı "Sayın Genel Başkanım, size saygımız sonsuz ama her şeyin sonu var. Partiyi ben ve arkadaşlarım taşısın. Onursal başkan olmanın ötesinde her zaman sizin görüşlerinize başvuralım. Arzu ederseniz size hemen yanı başımda bir oda tahsis edelim. Gelin şu süreçten el ele çıkalım." dediğini ama Kılıçdaroğlu'nun yanıt dahi vermeden gülümsemekle yetindiğini belirtti.
İmamoğlu'nun kurmaylarıyla paylaştığı özel bilgiler, Kılıçdaroğlu ile aralarında köprülerin atıldığı, bitkisel hayata girdiği yönündeki görüşleri daha da güçlendirir seviyede.
FALANCA SİTE SAHİBİ, FİLANCA GAZETECİ ÇIKAR SAĞLIYOR DİYOR AMA ONLAR ARAYINCA "SİZİ KASTETMEDİM!" DİYOR!
Sizi yeniden İmamoğlu'nun kurmaylarıyla yaptığı toplantıya bağlıyorum.
Ve söz yine Ekrem İmamoğlu'nun:
"Tüm süreçleri tek tek tüketti. Sadece beni değil, beni gönülden destekleyen medya kuruluşlarını da hedef aldı. Yok falanca medya sitesi falancadan para alıyor. Filanca gazeteci, filancadan çıkar sağlıyor. İma ettiği gazeteciler kendisini arayınca da ben seni kastetmedim diyor.
İşi o kadar büyüttüler ki, bana olan nefretlerinden dolayı CHP'nin en önemli destekçisi HALK TV'yi bile hedef aldılar.
Sonra telefonu kapatınca arkadaşlarına 'Kendisini nasıl da biliyor. Ağzımı aramak için arıyor. Çete bunlar' diyerek bu gazetecilerin şerefi ile oynuyor.
Sözcü'deki iki yazara, büyük bir gruptan ayrılan şimdi internette çalışan yazara çamur atılmaya çalışılıyor.
Neden? Kemal Beye 'Git artık' dedikleri için. Gazeteci bunlar yazarlar. Bana da her gün neler yazıyorlar.
AMACI BENİ YALNIZLAŞTIRMAK!
Kendisine bu gazetecilerle ilgili ortaya koyacağınız somut yanlış bir şey varsa, beraber mücadele edelim ama gazetecilere bu tavrınız çok incitici Sayın Genel Başkanım. Gerçekten somut bir şey varsa açıklayın dedim. Yine gülümseyerek yanıt vermedi.
Amacı beni destekleyen medya ve gazetecileri töhmet altında bırakarak yalnızlaştırmak.
Atatürk'ün koltuğunda oturan bir genel başkana hiç yakışmayan işler yapıyor, sözler söylüyor. Eskiden böyle değildi. Bunu yapanlardan hesap soracağım. Başta da Genel Başkanı yoldan çıkaran genel başkan yardımcısı ..... ....... 'ndan.
Arkamdan hakaret ve küfürler ediyor, ettiriyor. Kemal Beyi kışkırtıyor. Meral Hanımla CHP'nin arasını bozdu.
Bizler genel başkanımızın düşmanı değiliz. Kendisine saygımız da sevgimiz de var ama yanlış gidilen, başarılmayan süreçlerde de CHP tabanı adına, çocuklarımız adına müdahale etme hakkımız elbette var. Biz işte tam bunu yapıyoruz..."
NOT: İmamoğlu'nun kurmaylarıyla yaptığı toplantı aralıklarla 5 saate yakın sürdü. Off the record olan bölümleri haliyle yazmadım. Haber kaynağımı ikna edersem geriye kalan bölümleri de yazarım. Şu kadarını söylemekle yetineyim. Turpun büyüğü heybede!
ARTIK VERİN ŞU ATANMAYI LÜTFEN!
Devlet sözüne inanmayan bir nesil çıkmasın diyorsanız...
'Adalet mülkün temelidir' sözüne halen inanıyorsanız..
Hakperestlik halen yaşıyor diyorsanız.
Atanmayan öğretmenleri artık atayın.
'Okusun çocuklar' dediniz.
Okudular.
Hepsi "Okumuş çocuklar..."
Pırıl pırıl.
Tek lekeleri yok.
Ne kadar felaket varsa yaşadılar.
Deprem... Sel... Pandemi...
Sınavları iptal edildi.
Devletin Milli Eğitim Bakanı "2022 ek atama olacak" demedi mi ekranlarda?
Yoksa biz bir matrix'de mi yaşıyoruz?
Kim bu simülasyonu yöneten?
Son günler ve hala atamadınız öğretmenlerimizi.
Neden?
Neredeyse söylemediğim devlet- parti yöneticisi kalmadı.
Bir tek BBP Lideri Mustafa Destici Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletti.
Ve çok yakında yine iletecek.
Ve binlerce yıllık tarihimizin damıttığı koskoca aydınlarımız, gazetecilerimiz, siyasetçilerimiz sadece seyrediyor.
İnsanlığın vicdanı ne ara bu kadar katılaştı, karardı?
Diplomalarından, anne- baba- konu- komşularından utandırdığımız yeter.
Bu işi artık bu hafta bitirin lütfen!
Yoksa, sadece onlar bitmeyecek!
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 30228 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|