Bizim basınımız da, İngiltere’nin günümüzdeki yeni Başbakanı Boris Johnson’dan, ikide bir söz etmekte.. Sebebi, Milli Mücadele döneminde,Atatürk ve Türk düşmanlığı ile adı geçen bir nankör adam olan Ali Kemal’in torunu olmasıdır.
Ali Kemal, bir gazeteci ve yazardı. Eğitimi için Paris’e gittiği yıllarda, İkdam gazetesine oradan gönderdiği yazılarla gazeteciliğe başlamıştı.
II. Meşrutiyetten sonra vatana döndü ve İstanbul’da Hürriyet ve İtilaf Partisine girdi. İkdam gazetesinde siyasi yazılar yazdı. Peyamisimli günlük gazeteyi çıkardı. Oradaki yazılarıyla İttihat ve Terakkiye ağır biçimde muhalefet etti.
Damat Ferit Kabinesinde, İçişleri ve Maarif Bakanlıkları yaptı.(1919) Peyami Sabahta başyazar ve sorumlu müdür iken, İstiklal Mücadelemiz, Atatürk ve milli mücadeleciler hakkında çok ağır tenkit yazıları yazdı.
Bu yazılarında, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarından “Haydutlar, gözü dönmüş katiller diye” bahsetme aşağılığını bile göstermişti.
Türk düşmanlığı, Ermeni yandaşlığı gibi adilikleri yüzünden, o nankör adama Artin Kemal adı da verilmişti..
Bugün İngiliz Başbakanı olan şahsın, “dedem Ali Kemal’in torunu olmakla iftihar ediyorum..” sözü de basınımızda geçen ifadelerdendir..
Ben bu aşağılık adamdan pek çok kitabımda söz ederim..
İzninizle 150’LİKLERDEN PORTRELER isimli kitabımın (*) 184. Sayfasında yer alan “Ali Kemal’in linç edilmesi” başlıklı yazımdan bazı satırları buraya alayım:
“Mütareke döneminin Millî Mücadele karşıtı önemli isimlerinden biri de Ali Kemal’dir. Asıl adı Ali Rıza idi. 1867’de İstanbul’da doğdu. Paris’te siyasi ilimler tahsil etti. Damat Ferit hükümetinde Dahiliye Nazırlığı yaptı. Mustafa Kemal Paşayı ve başlattığı Milli Mücadeleyi yasa dışı ilân eden genelgeyi kaleme alıp yayınlayan kişidir. 21 Haziran 1919 tarihinde yayınladığı genelge ile, Mustafa Kemal’in emir ve telkinlerine uyacak memur ve subayların harp divanlarınca cezalandırılacağını ilan etti. Ordu müfettişliğinden azledilen Mustafa Kemal’in yakalanması için Ali Galip’i görevle göndermişti.
Ali Kemal bu resmi faaliyetlerinin yanı sıra, çıkardığı Peyam-ı Sabah gazetesinde Milli Mücadele karşıtı en ağır yazıları yazdı ve yazdırdı.
BERBERDE YAKALANIŞI
“… Milli Mücadele zaferle sonuçlanmıştı..
Ankara Hükümeti bütün bu hainlerin yakalanıp, yargılanmaları için çalışma başlatmıştı.
Bunun üzerine, İçişleri Bakanı Ali Kemal, 5 Kasım 1922 günü ileri gelen Milli Mücadele karşıtı hainlerle, İstanbul Tünel caddesinde oturduğu apartmanda bir toplantı yaptı. Toplantıda, hainlerden bazıları İstanbul’dan kaçma, bazıları İngilizlere sığınıp kalma önerisinde bulundular. Ali Kemal de İngilizlere sığınıp İstanbul’da kalma yanlısı idi.. Toplantıdan sonra, oradaki berberine tıraş olmaya giden Ali Kemal, Millici Anadolu Hükümetinin görevlendirdiği kişiler tarafından yakalandı..
Yargılanmak üzere Ankara’ya götürülmek üzere yola çıkıldı.. İzmit üzerinden Ankara’ya götürülüyordu.. İzmit’te Garp Cephesi 1. Ordu Komutanı Sakallı Nurettin Paşa’nın huzuruna çıkarıldı. Nurettin Paşa, bu aşağılık adama sorular sordu, sorguladı. Sonra da dışarıda bekleyen halka teslim etti.
Ali Kemal haini halk tarafından linç edildi. (18 Kasım 1922)
Taraflı ve tarafsız kesimlerde, muhakeme edilmeden yapılan bu linç olayı nefretle karşılanmıştı.
Bu olay üzerine diğer hainler, gruplar halinde İngiltere Büyükelçiliğine sığınmaya başladılar. Elçilik sığınanlar arasındaki önemli kişileri bir vapurla Mısır'a gönderdi. Diğerlerini de İngiliz askerinin işgalinde bulunan İstanbul Taşkışla'da topladı. Daha sonra, Taşkışla'da toplananların bir kısmı Romanya'ya, geri kalanları da İskenderiye'ye gönderildi. Ali Kemal’ın eşi ve çocukları da sığınanlar arasında idi. Bugünkü İngiliz Başbakanı da işte bunlardandır. İskenderiye’ye gidenlerden bazıları Pire limanında gemiden indiler.”
(*)150’LİKLERDEN PORTRELER / Yalçın Toker, Toker Yayınları http://www.xn--tokeryayinlar-gbc.com/ Tel.02126010035