" Dünyada iki bilinmeyen vardır..; Biri kutuplar.., diğeri Türkler..! " Albert Sorel
HÜLAGU HAN : " Biz, bütün işleri tedvin ve taktir eden Tanrı tarafından.., sizlere musallat edildik " ( Halep emiri Melik'ün Nasır'a yazdığı mektubundan )
Tarihin en tartışmalı şahsiyetlerindendir. Kimilerine göre Cengiz Han'dan sonraki en büyük Kağan, kimilerine göre de İslam'ın en büyük düşmanı ve katliamcı zalim.., Esasında tarih ilminin nakledildiği tarihler itibariyle tarih ilmi zan altındadır.., Bir tarafta hilafet tarihçileri İbn Kesir ve ibn Teymiyye , diğer tarafta Şii asıllı astronomi ve matematik alimi Nasiruddin Tusi varken hem de..!
" Aslanlar kendi tarihlerini yazana dek , tarihi avcılardan dinleyeceğiz. " ( Afrika Atasözü )
Hülagu'nun korku tanımazlığı; tırnakları çekilmemiş bozkır ayıları ile güreşe tutuşmasından , askeri dehası ; iki yüz yıl boyunca fethedilememiş Alamut Kalesi'ni havaya uçurmasından bilinir. ( Tüneller kazılarak içine barut ve petrol dökülüp, ateşe verilmiştir. ) Bu fetih sonrası dönemin büyük alimi Nasiruddin Tusi'yi veziri ve muallimi ilan etmiştir. ( 1256 ). Ardından Abbasi hükümdarlığına son vermek üzere Bağdat üzerine yürümüştür. Fethettiği ülkelerde Türkçe konuşmayı zorunlu kılan Hülagu , töre gereği Bağdat'ı kuşatmadan önce teslim ol çağrısı yapmıştır.., Dönem halifesi Mutasım belki de Bağdat'ı Kabe , Hülagu'yu da Ebrehe zannetmiş ve Allah'ın hilafeti ve Bağdat şehrini koruyacağına inanmış olacak ki ; Hülagu'ya küstahça karşı koymuş ve şehrin savunmasında lakayt davranmıştır.., Ehli Sünnet tarihçilerine göre 90 bin kişinin öldürüldüğü ve şehrin yağmalandıktan sonra yakıldığı söylenir.., Halife Mutasım ise ölmeden önce Bağdat sokaklarında rakkase kıyafeti ile gezdirilmiş ve töre gereği; bir kilime sarılarak atların ayakları altında çiğnenerek öldürülmüştür. ( Melikler cellat tarafından idam edilmez ) Bu noktada ehli sünnet tarihçilerinin yanıldığı konu bir konu ise; Bağdat kütüphanesindeki binlerce eserin yaktırıldığı bilgisidir. Oysa ki Nasiruddin Tusi bu kitapları muhafaza edip Isfahan kütüphanesine taşımıştır. Bahse konu tarihçiler, büyük bir İslam düşmanı olarak niteledikleri Hulagu'nun, eşi Dokuz Hatun'un tesiriyle ( Nasturi Hristiyan ) Hristiyanlara zulüm etmeyip İslam'a kin beslediğinden ve veziri Şii Nasuriddin'in tesiri ile hilafeti yıkmaya azmettiğinden dem vursa da.., Onlar.., İntikam yemeğinin soğuk yendiğini gözden kaçırmışlardır..;
550 YIL ÖNCE : 705 yılında Emevi Devletinin Horasan Valiliği görevine getirilen Kuteybe Bin Müslim, İslam'ı Türk vilayetleri ve beyliklerinde yaymak için seferler düzenlemeye başlar.., Başlarda cihat ve İslamiyet'i yayma fikri ile hareket eden Kuteybe, politik nedenler ve ganimet sevdası yüzünden , Türk tarihinin en büyük katliamlarından olan Talkan katliamının baş sorumlusu olur..; Talkan şehrinde herhangi bir direniş olmaması ve toplu bir teslim oluşa rağmen Kuteybe, sırf diğer Türk boylarına göz dağı vermek ve korku salmak için kimi kaynaklara göre 40 bin , kimi kaynaklara göre 70 bin kişiyi öldürür. Cesetleri, sırf ibret olsun diye 24 kilometre uzunluğundaki ağaçlarla çevrili yollarda ağaçlara astırır. Kadınlar cariye olarak alınır. Burada da hızını alamayan Kuteybe; Suman, Kes, Nesef şehirlerinde de aynı katliamları yapar. Faryab şehrini ise tamamen yaktırır.., Kuteybe hiç bilmeden intikam saatini harekete geçirmiştir.., Çünkü Türk deyişidir ki ; İntikam eskir.., ama yaşlanmaz..!