Teskin eder miydi düşünceler insan zihninin virajlarından geçerken. Bir uğrak bir uğraş olmalıydı keskin gözlerinden bakan yıldızlarına.
İnsanlığa ne mi oldu?
İnsanlık boyutsal evrelerinin hakimi olurken bir yandan da içsel yansımasının kölesi haline geldi. İradesini kaybetti. Uzun bir yol muydu kat etmesi istenen? Hayır!
Özlemlerinin üzerine kurulmuş köprüler vardı aynı günün benzerlerini ruhuna taşıyan. Yıllar geçiyormuş hissinin kokusu bedenine o kadar sinmişti ki; görsel zekası işleve giriyor ve zamanın yüzlere kazıdığı çizgileri sayıyordu.
Anılarını bilinçlerine kaydedenler vardı etrafında. Uydular gibi kişiyi algılıyor ve yeniden yaşama aktarıyordu. İnsan bu bilinmezliğin farkına varabilir miydi? Aklı ulaşsa ses frekansı yetişmiyordu. İnsanlık bir dar boğazdan geçiyordu ya da özüne erişemeyişinin hıncını çıkarıyordu.
Öyle azımsanmayacak sorular vardı ki kafasında. Adeta gözlerini körlüğe alıştırmış genetik olgularındaki çareleri tüketiyordu.
Öyle bir canlılıktı ki Ya Rab! Ardına dönse uçurum, önüne ilerlese dehşete düşüyordu.
Nidalar yükseliyordu duygularından aşağıya doğru dümdüz nötr seyrinde.
Oysa ki hareketlilik o kadar durağandı ki; varsaydığı yaşamın mücadeleleri ruhunu çatlatırcasına parlıyordu.
Gözünüzde büyüttüğünüz hangi ulaşamadığınız hayaliniz var ise başkaları yaşarken buluyorsunuz kendinizi değil mi? İşte Allah'ın yüceliğinin kanıtı. Muhteşem yaratılış gerçeğini farketmek isteyen kişiye hakikat perdeleri açıldıkça açılır.
Burada şu soru akıla gelebilir;
" Neden benim hayalimi başkaları yaşıyor?"
İşte burada bir tutam nazariyetten bahsedebilirim. Çünkü arzuların frekansı öyle güçlüdür ki; insanı felakete de sürükleyebilir ya da etrafını binbir boyutsal dünyalar ile donatır ve kişi büyüye kapılmış gibi hisseder.
Bir bakışının değerini bilseydin acaba bakar mıydın tek canlıya dahi arzuların ile donatarak? Çünkü; "Her dileğim gerçek oluyor demeyen yalan söylemiştir!" Oysa benliğini ayırmasa idi bütünlüğünün ihtişamını tadacaktı.
-İstikrarlı hayal kuramıyorsanız istikrarlı hayat yaşayın.
-Farkında olduğunuzdan daha da fazladır hayat kendini özellikle gizler.
-Benliğinizin üzerinde kat kat yansıtıcılar vardır, içinizi dışınızda görmenizi sağlar.
-Fayda sağlamayan ilimler peşine düşenlerin günleri birbirine benzer, kişinin girdabı olur.
-Arzularının esiridir insan, tüm ailesine, tüm sevdiklerine, tüm yaşantısına musallat olur.
-Okuduğu ayetin değerini kutsamayan insanın üzerine lanetler yağarsa, tüm bildikleri belirgin özelliğini kaybeder.
Günün Esra Süntar sözü;
"Güneşin gösterisi gözünü kamaştırmasın, inancın arttıkça görkemi çoğalıyor!"