Türkiye olarak şu günlerde, dört bir yanımızdaki devletlerle kavga haline gelmiş olmasak da, geçimsiziz.. Böyle giderse, bu geçimsizlikler yerini kavgalara bırakır bence.. Çatışmalar başlar, savaş da çıkar..

YUNANLA İLİŞKİMİZ: Yunan gemileri geldiler, Doğu Akdeniz sahillerimizde demirlediler.. Biz de üzerlerine tam donanımlı Piri Reis gemimizi gönderdik.. Yunanlılar bundan çok rahatsız oldular.. Karşı hareket girişimleri başlatmaya kalkıştılar. Tayyip Bey de bu durum üzerine;

“Gemilerimize yapılacak en ufak bir saldırıya misliyle cevap veririz..” dedi.

Bu çıkışımız üzerine Yunanlılar, ABD’den yardım talep ettiler.. Ve derhal ABD’li senatörler, “Türkiye’nin, gemilerini Akdeniz’den çekmesini..” istediler. ABD Kongre üyeleri, Türkiye’ye silah satışlarını engellemeye kalkıştılar..

Akdeniz’de başlayan bu gerilimde, Yunanistan’a en büyük desteği veren ise Fransa oldu. Kıbrıs Rum kesimine uçak gemileri, fırkateynler gönderdi. Bu Fransız gemileri, Yunan gemileri ile birlikte tatbikatlar yaptılar.

Bu ortamda, din kardeşimiz sayılan Mısır da, Yunanistan’la işbirliği halinde.. Her gün yeni girişimlerle bu işbirliğini ilerletmekteler..

Bu arada Yunan Ordusu, Batı Trakya’da teçhizatlı tatbikatlar yapmakta.. Tatbikat merkezi olarak da oradaki bir Türk köyünü kullanmaktalar.. İskeçe bölgesindeki Gökçepınar köyündeki harekat, köyün Türk halkını çok korkutuyor.. “Yunan bize gözdağı vermek istiyor..” diyerek ağlaşıyorlar.

Ege’de Meis Adası çevresindeki adalarımız da Yunan işgaline uğradı..

IRAK’IN YAPTIKLARI:  Batımızda dost geçinen düşman olan Yunan’ın ve Fransız’ın bu hıyanetlerini geçelim.. Güney komşumuz Müslüman Irak’a gelelim.. Türkiye, bölücü terör örgütü PKK’ya karşı bir sınır ötesi harekat düzenledi.. Harekat, silahlı insansız hava aracımızla yapıldı. Bu harekat sırasında, Irak iki askerinin öldüğünü öne sürerek, Kürtlerin yanında yer alıp, harekatımıza karşı çıktı.. Ve Arap ülkelerinden, Arap Birliği’nden destek istedi. Bunun üzerine Irak’a ilk destekler Fransa, Mısır gibi ülkelerden geldi.. Dışişleri Bakanları, Türkiye’nin bu haklı harekatını kınadıklarını açıkladılar..

BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ: BAE, İsrail ile ilişkilerini normalleştirme kararı aldı. Tabii bu durum Filistin’in aleyhine sonuçlar doğuracaktı. Erdoğan’ın bu gelişme karşısındaki ilk tepkisi; “Filistin’e karşı atılan bu adım, yenilir yutulur değil.. Dışişleri Bakanıma talimat verdim, Abu Dabi yönetimi ile diplomatik ilişkileri askıya alacağız. Büyükelçimizi geri çekmek ilk adımımız olabilir..”

İşte böyle.. İsrail uçakları günlerdir Gazze’yi havadan vurmaya devam ediyor..

Dört bir yanımızdan gelen kalleşliklerle karşı karşıyayız.. Doğumuzda Ermeni’nin Azeri kardeşlerimize yaptıkları da ortada..

Kuzeyde Ruslarla olan durum da aynı.. 

LİBYA KONUSU: Konuyu kapatmadan önce, şu Libya‘dan da söz etmek istedim.. Orada Türk inşaat firmalarına  yapılan haksızlıkları falan anlatayım diyordum.. Ama Libya der demez kafamda Koloğlu gazeteci dostlarım canlanıverdi. Onun için ben onlardan ve babalarından bahsederek yazımı sonlandıracağım.

Bunun için, COĞRAFYADA TARİH İZLERİ (*) isimli kitabımı elime alacağım.. Okuyucularım bilirler, faal gazetecilik yaptığım dönemde, GÖZCÜ gazetesinde Coğrafyada Tarih İzleri sütunumda haftalık yazılar yazardım. Sonra o yazılarımı aynı ismi verdiğim kitabımda topladım.

Kitabın 62. Sayfasındaki,  “Pınarhisar İlçesinin Arap Kaymakamı Libya’da Türk Başbakan Oldu” başlıklı yazımda konuyu şöyle anlatmıştım:

“Arap Kaymakam diye ün yapan Pınarhisar Kaymakamı Sadullah Koloğlu, benim spor yazarlığı yaptığım dönemde, meslek arkadaşlarım olan Orhan Koloğlu ve Doğan Koloğlu babası idi.

Sadullah Bey, 1886 yılında Libya’nın Derne kentinde doğmuştu. Aslen Karaman kökenli olmasına rağmen, Libya’ya yerleşmiş olan yeniçerilerden biri idi. Derne’de Belediye Başkanı olan dedesi Mebruk Efendi, gönüllü asker olarak, Enver Paşa ve Mustafa Kemal(Atatürk)’ün de görev aldıkları Türk birliğinde savaşmıştı. Dede Mebruk Efendi Libya’ya gelirken oğlu Sadullah efendiyi de yanında getirmişti.

İşte Doğan ve Orhan Koloğlu isimli yazarlar bu Sadullah efendinin oğulları idiler. Benim spor yazarlığı yaptığım 1950’li yıllarda Orhan Koloğlu Hürriyette, ağabeyi Doğan Koloğlu da Akşam’da idiler.

 Her ikisini de kaybettik..

Nur içinde yatsınlar... 

(*) BEN SPOR YAZARI İKEN/ Yalçın Toker, Yayınları, www.tokeryayinları.com Tel.02126010035