E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

M. Kürşat Türker

Magna Carta
10 Şubat 2015 Salı

Tam olarak sekiz asır kadar önce, o zaman güneşin battığı imparatorluğun vilayetlerinde başlayan başkaldırı , Vatansız Henry olarak da bilinen kovulmuş kralı bir antlaşma yapmaya zorlamıştı. Antlaşmanın tarihte Magna Carta ( Büyük Sözleşme, Özgürlükler Andı ) olarak adlandırıldığını belirterek , hazırlayıcı tarihi anlatmak yerinde olur..; Selahaddin karşısında cesurca meydan savaşları vermiş ve bir kaç stratejik kaleyi ele geçirmeyi becermiş olan, ancak nihayetinde Kudüs'ü fethetmeyi başaramayıp Avrupa'ya geri dönmek zorunda kalan Aslan yürekli Richard'ın rehinelik , tutsaklık ve kangrenle geçen kuzey yolculuğu esnasında ölmesi üzerine tahtı ele geçiren kardeşi Henry , şizoid karakterine rağmen müttefiklerin desteklediği bir isimdi. Tanrı tarafından bu göreve hazırlandığı , kutsal izlerle donatıldığı , büyük imparatorun en büyük özelliğinin acımasızlıktan geçtiği gibi sakat fikirlere sahip olmasına rağmen dönemin hanedanları , yani asil baronları tarafından hatırı sayılacak bir süre tahammül edilen yönetme biçimiyle topraklarına hükmetti.., Krallığın bütçesini artıran savurganlığı , zaten uzun yıllar haçlı seferlerinin maliyetini ağır vergi yükleri ile karşılamak zorunda bırakılmış olan halkı ve hanedanları artık son sınırına getirdi.., Gösterişe meyli ve her dürtü çeşidinde kendini ifade eden açlığı bir yana dönemin dinsel yetkinliğine sahip tüm makamları ikna kabiliyeti ayrı bir meziyetiydi kuşkusuz.., Asla iman etmemesine rağmen büyük bir inanmış gibi davranabilmesi , dinin yayılımına direnen kafir halkalara olan göstermelik düşmanlığı ile ruhban sınıflarını yanında tutabilmesi siyasi anlamda yetkinliğini uzatıyor gibi görünmüş olsa da , ekonomik buhranın içerisinde çırpınmaya başlayan isyan birlikteliğindeki korku duvarı sarsılmaya başlamıştı çoktan.., Baronların isyanı neticesi yurdundan kovulup bir lakap sahibi de olan Henry , sonraki aşamada kendi yetkilerini sınırlayan ve kudretini aşağılayan Magna Carta anlaşmasını Haziran ayında kabul etmek zorunda kaldı ve tekrardan yurda dönüp makamına kavuştu. Tabii olarak Henry'nin şizoid karakterinde intikam dürtülerini perçinleyecek olan bu antlaşma metni , kimileri için demokrasiye geçişin ara aşamalarından biri olarak algılanmış olsa da esasında Henry için düşmanlarını not etmiş olma başarısı idi. Ancak abisine biat eden Tapınak şövalyelerinin kendisine bağlılık yemini etmemesi , ittifak etmeyi planladığı krallıkların maliyetli istekleri intikam yemini için bir handikap niteliğindeydi. Sonraki yılda kuzeylilerle ittifak kurup kendisini antlaşmaya zorlayan baronları yok etmenin mücadelesine başlayan Henry, başlattığı iç savaş esnasında hırsından değil bağırsak enfeksiyonundan ölecekti.., Sonrasında ise krallık Magna Carta antlaşmasını revize ederek eski tip monarşinin sonuna gelindiğini de ilan edecekti.., Kendisini gelmiş geçmiş en büyük yönetici ve en asil hükmedici olarak gören Henry , büyük zorbalar literatüründe sağlam bir yer edindiğinden bihaber olarak dünyadan intikal ederken , Avrupa'da akli ve ilmi gelişimin miadının da ayraçlarından biri olduğunu asla bilemedi.., Belli ki varlığı zorunlu sebeplerden biriydi.., Ki güneşin artık batmadığı emperyal imparatorluğa evrilen , evrilmeye direnen sekiz asır sonraki devletlerin yönetimini denetleyebilen ve haritalarını çizebilecek kabiliyete ulaşabilen zihniyeti doğurabilen gücü barındırabilmesini açıklamakta zorlanmayalım.., Sebepler , sebep oldukları için gereklidir.., Tarih ise onları sebep olarak ontolojik bir saygınlıkla değil , zalim veya zorba gibi epistemolojik standardizasyonla anacaktır kuşkusuz.., Çünkü ; ancak hastalıklı bir tebaanın varlığında hastalıklı liderler varlık ifade edebilir ve hastalık bitene dek saygınlıkla anılabilir .., Ve kralları ile soytarılarının , muhbirlerinin ve yardakçılarının ölmediği toplumlarda her kral yalnız başına toprağa girecek , geri kalanlar sahne izni aldıkları müddetçe mesleklerine yeni tapınma nesneleri ile devam edecektir..!

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 28164 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Seçmen Psişiği...
2/1/2015
Charlie Bölüğü ve İslam Bölünmüşlüğü!
1/23/2015
M.Ö. 2015
1/15/2015
( T ) Errorizm
1/7/2015
Meridyen Devlet
12/30/2014
Sublimasyon Sapması ( S.S )
12/16/2014
Mamonizm
12/8/2014
Lanet
11/28/2014
İdrak Yolları Enflasyonu
11/18/2014
Uluslararası Yozlaşma Festivali
11/4/2014
İştah
10/23/2014
İnsan... Olmak!
10/15/2014
Oniki Kişilik Yemek Masası
10/4/2014
Bir Zamanlar Doğuda...
9/26/2014
Medeniyetler Çatışması
9/11/2014
Algı Yönetimi
9/4/2014
Biyoterörizm
8/25/2014
Dekoratif İslam!
8/12/2014
Bir Deli Aranıyor
8/5/2014
Hayvan Oyuncular Sendikası
7/28/2014
Seydi Lawrence-2
7/19/2014
Seydi Lawrence-1
7/10/2014
Üç Boyutlu Ninniler...
6/25/2014
BOP Finalinin Yarım Almanağı
6/14/2014
İçkin
6/5/2014
Kıssalardan Hisseler...
5/29/2014
Çoğul Katılımlı Paylaşılmış Psikoz!
5/23/2014
Meritrokrasi ya da Çöküş!
5/12/2014
DEPREM..8.3
5/5/2014
MUHASİBİ , GAZALİ VE NEFSİN DEHLİZLERİ ..
4/20/2014
Sömürgenler ve Kemirgenler
4/7/2014
SİYASETİN SOL LOBU
4/2/2014
DAİLER , FEDAİLER VE TANRININ CEZASI
3/23/2014
Tanrısız Bırakılmış Dinler
3/8/2014
Cevasis ve Katarsis!
2/25/2014
Anarşi Ateşi!
2/14/2014
AYN-ÜL YA'KİN'
2/5/2014
ALACAKARANLIK
1/22/2014
KORSAN, KAHİN VE FARE!
1/9/2014
ZULÜM PANAYIRI
1/3/2014
NECASETTEN TAHARET
12/26/2013
ŞEYTAN-DEC​CAL CORPORATIO​N
12/16/2013
TEPENİN SÖZLERİ...
12/3/2013
APOPTOZİS
11/23/2013
İBN-İ SİNA , İBN-İ RÜŞD VE RUH
11/15/2013
Neo Azadi!
11/1/2013
İstihbarat Talanları!
10/21/2013
Kukla Atölyesinde İsyan...
10/13/2013
Bidatlar Geçidi!
10/6/2013
Pestenkerani Tedrisat
10/1/2013
KURULU DÜZEN İLLÜZYONU !
9/25/2013
Evrim'de Tekamül!
9/16/2013
Kral ve Sinsi Vezir!
9/11/2013
Rabbani Nefes
9/5/2013
Siyahi Başkan Sendromu ve Zalimler!
9/2/2013
Hancı ve Yolcu
8/28/2013
Karanlıkta Islık Çalanlar!
8/24/2013
BOP'a Batmış Yankeeler!
8/16/2013
Cumhuriyet Masalı, Sahne!
8/8/2013
Suikast Güncesi!
8/4/2013
İbni Haldun ve Köylü Diktatoryası
7/30/2013
Psikoloji İlmi ve Uhrevi İlham
7/18/2013
İbn Arabi'den Yavuz Selim'e, Fatih'ten Machiavelli'ye
7/15/2013
Tefecilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (TDDK)
7/8/2013
Soytarılar Sendikası!
7/2/2013
Havatır
6/27/2013
Psikoterapi Hikayesi
6/19/2013
Meta-Morfoz, Kanser
6/11/2013
Vandettalizim-Vandalizm
6/7/2013
Sağ-Sol, İki Raket!
5/29/2013
Merkezi Ah Alma Teşkilatı (MAT)
5/24/2013
Cehl-i Mürekkep Asrı
5/14/2013
Islah Edilmemiş Demokrasi
5/8/2013
Kıyamet Manifestosu
4/29/2013
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 14 Şubat 2015 Cumartesi 21:54

Tarih, ancak ders almasını bilmeyenler için, tekerrürdür. Bir de-ja-vu hali yaşıyoruz, sanki o sekiz asır önceki şeyler yaşanıyor.

Yorumu oyla      55      50  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
fenerbahçe
abd
Gençlerbirliği
Gaziantepspor
Cüneyt Çakır
Chloe Loughnan
zonguldak maden
uefa
Okan Buruk