Döneminin manşetlerinin alt metninde ve telgraf betimlemesinde ; " 10.03 .., Herkes yere yatsın .., Parti başlıyor ..," diye geçer .., Devamını internet üzerinde de takip ettiğiniz vakit karşınıza çıkacak nüveler ise ; Stockholm sendromu tanısının konmasında efsaneleştirilmiş olayların silsilesidir .., Netice itibari ile gelinen yerde yani silsilenin yuvarlanmasının bittiği yerde görülebilir ki : " Yaşamsal tehdit ve tehdit unsurunun uzun zaman ve uykusuzluk eşliğinde cellat özdeşleştirmesine maruz kalarak yüceltilmesi gibi etkenler ile karşılaşılmış ve nihayetinde , tehdit öğesi ile uzlaşmanın izahında kılınan kararların diyetine ev sahibi şehre bir paye de sunulmuştur ..,"
Esasında olay , rehine operasyonlarında psikologlara yönelik kadrolaşma istencinin bir sesi gibi de değildir.., Fetişizm denilenin bulaşabilen bir yapıda olduğunun delili olabilecek deneysel bir olgu da diyenler çıkabilir pekala veyahut ; patolojik aşk ile yüceltme sapmasının ( Sublimasyon sapması ( SS ) , 16-12-2014 tarihli makale ) kıyılarında dolaşan bir sandal mı yoksa Stockholm vakıası ..?
ALGI SEÇİCİLİĞİ : Bir dönem siyasi hayatımızda da dillerde dolaştırılmış ve de çok da bilimsel temelleri olmayan atıflara konu edilmiş olan Sendrom için siyasi tarihimizde bir tarama yoluna gidildiğinde ; iki seçeneğe odaklanmak mümkün alanındadır ..; " Son darbenin ardından gelen anayasa referandumu dönemi ve Stockholm 'un komşusu sayılan Oslo görüşmeleri dönemi " .., Algı boyutlarında bu sendromu , bir seçmen kitlesine , ırka , mezhebe ya da ideolojiye meze edenlerin delileri , kanaatimce bilimsellik içermemektedir .., Diğer bir yandan bazı siyasi partilerin ileri gelenlerinde dahi mevcut sendromun gelişmeye başladığı görüntüsü algıda seçicilik kapsamına girmez ..!
Makalenin sonunda belirtmem gereken ise ; Bahse konu sendrom , zaman rayının kenarındaki yıl duraklarında bulunan tabelalarda kendisini ifade etmeye yeltenmiştir..;
" Celladına aşık olmuş bir millet , ister ezan ister çan dinlet .., İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet .., Müstehaktır ona her türlü zillet ..! " Ömer Hayyam .
" Ahlak düzeyi sağlam olmayan ve soyguncuları ile başa çıkamayan bir toplum , ruhunda arta kalmış barbarlık duygusunun da baskısıyla , soyguncularına karşı hayranlık duyar .., " Andre Maruois .